Bu haberi yazdır
Tebrikler
Beşiktaş'ımızda gümdemi elinde tutan yazarlarımızdan biri olan Özgün Başpınar, takımımızın içinde bulunduğu durumu belirten bir yazı kaleme aldı.  
Tebrikler

Sezon başından beri şahaneyiz. Ligi domine ettik, UEFA’da finale kadar yürüdük, Süper Final’de en büyük şampiyon adayı biziz!!! Şimdi de Trabzon’u Trabzon’da darmadağın ettik!!! Bu üstün başarılarımızdan dolayı Galatasaray maçında tribünün sabrı taştı, Trabzon maçında da benim! Bu yüzden bugünkü yazımda maç bahane olacak, sene başından beri bu takımın bu hale düşmesine neden olan herkes iğnelerden nasibini alacak. İki kavak boyu eleştiri canınızı sıkacaksa baştan vazgeçin okumaktan, çiçek böcek tablosuna falan bakın, çıkın bahçede temiz hava alın, reikide, yogada bulun hayatın neşesini. Yazının kalan kısmında bulamayacaksınız.

109 yıllık kulübün bu duruma düşmesine neden olan, tarihi başarısızlıklarına kulübü iflas noktasına getirmeyi de ekleyen Demirören listenin başında… Yetmedi, ülke futbolunu da aynı hedeflere ulaştırmak üzere harekete geçti. Kolay gelsin. Tebrikler Yıldırım Demirören!

109 yıllık kulübe amatör takım muamelesi yapan, kasap orta hakemleri, şaşı yan hakemleri ardarda Beşiktaş maçlarına inatla veren, bu sayede daha Süper Final’in ilk iki maçında Beşiktaş’a iki ofsayt gol yediren, iki tane penaltımızı iştahla yiyen, iş Beşiktaş’a geldiğinde Tahkim Kurulu’nu Tasdik Kurulu’na çeviren Federasyon’u da anmadan geçemeyeceğim. Tebrikler TFF!

Sıra futbolcularda…

Ruhunu satmış, çakma star, yan sanayi Q7 seri başı. Maç boyunca tıpkı sene boyunca yaptığı gibi, aldığı her topu ezen, ya çalım atmayı deneyip kaptıran, ya dağa taşa vurup auta atan, bir kez olsun bir arkadaşına pas vermeyi düşünemeyecek kadar bencil olan, 90 dakika hepimizi sinir sahibi yapan, hiçbir ama hiçbir işe yaramayan bu adama artık sabır bile edilmiyor. Bu saatten sonra hiçbir faydası olmayacağı da belli. Onu havaalanında karşılayan, başının üstünde taşıyan taraftar bile artık geldiği güne lanet ediyor. Tebrikler Ricardo Quaresma!

Arkadan diğer Portekizli Simao geliyor. 1,5 senedir Fenerbahçe’ye attığı gol dışında Türkiye’de olduğuna dair bile bir emare bulunmayan, bunca yıllık kariyerini, tecrübesini bavulundan bile çıkarmayan Sabrosa’ya Sabrola Sabrola dedik, sonunda sabır taşını çatlattık. Kanatta yeni bir Serdar Özkan oldu çıktı. Ne adam eksiltiyor, ne çizgiye inebiliyor, ne takımı hücuma çıkarabiliyor, ne top kapabiliyor. Allah için Quaresma gibi vurdumduymaz değil en azından, her maçta en çok koşan ilk 5’e giriyor ama yaptığı koşular hiçbir işe yaramıyor. Takıma hiçbir katkı sağlamıyor. Tebrikler Simao Sabrosa!

Varsayalım İsmail, listemizin genç isimleri arasında öne çıkıyor. Beşiktaş’ın solbeki varsayılan bu kardeşimiz, aynı zamanda Türkiye’de çalım yemediği sağaçık kalmamış solbek olarak da tarihe geçiyor. Sezon başından beri, İsmail’in kanadı ücretsiz otoban olarak hizmet veriyor, her duyan o güzergahtan Beşiktaş altıpasına ekspres geliyor. Köybaşı olarak sezona başlayan İsmail, artık aç diyene kapıyı açan Bezirganbaşı olarak anılıyor. Üstelik bütün eleştirilere kulağını tıkayıp kendini bir gram geliştirmeyerek kötü performansını istikrarla sürdürüyor. Tebrikler İsmail Köybaşı!

Necip kardeşimiz de İsmail’in orta alandaki izdüşümü. Kokmuyor, bulaşmıyor. Jogging temposuyla başladığı maçları, hafif sprintler, kısa yan paslar ve risksiz top sürüşlerle tamamlıyor. Ne bir asist, ne bir tempo yapma, ne bir ters top; hiiç bu tür işlerle ilgilenmiyor. Aynen İsmail gibi hiçbir uyarıya da kulak asmayıp 2 senedir bir arpa boyu yol alamıyor. Tebrikler Necip Uysal!

Bu maçta oynamamasına rağmen tek bir Beşiktaşlı taraftarın bile yokluğunu hissetmediği Hugo Almeida, listemize saha dışından bile girebilmeyi başarıyor. Sezon başından beri o kadar bezgin, o kadar pasif ki, kulüp cezasını düşürmek için TFF’yle uğraşmıyor bile! Olsa da olur, olmasa da… Öpüşme mesafesinden bile boş kaleye sokamadığı toplar, zıplamadan smaç basabileceği boyuyla çıkamadığı ortalar, tenezzül etmediği hücum presler Almeida’nın öne çıkan özellikleri… Bunlar yetmezse durduk yere kırmızı kart görüp takımı 3 maç yalnız bırakıp, listeyi garantiliyor. Tebrikler Hugo Almeida!

Saha dışında bile olsa unutamayacağımız bir diğer isim de Cenk Gönen. Dünya çapındaki refleksleri, kedi derecesindeki çevikliğiyle bu kadar çok gol yemeyi başarabilen bir kardeşimizi bu listeye almamak imkansız zaten. Özellikle Falcao’dan adeta evinin yatak odasında yemeyi başardığı kafa golüyle beceriksizliğiyle de dünya çapında ün yapan Cenk, kendine gereksiz güvenmekten yine de vazgeçmiyor. Orkestrayı yönetmek için seyircilere sırtını dönmeyi gerekli gören kardeşimiz sayesinde Beşiktaş da her maçta arkasını bayıra dönüyor. Diğer genç kardeşlerimiz gibi kendini eksiksiz görüp yine bir milim ilerleme kaydedemeyen Cenk, milli takımın dahi değişmezi olacağına kulübenin değişmezi olma yolunda hızla ilerliyor. Tebrikler Cenk Gönen!

Bu kadar ses çıkarmam riskli aslında… TFF benim köşeyi de kapatır mı, seyircisiz yazma cezası verir mi acaba? Eleştirileri küfürsüz yaptım ama ne de olsa hasta Beşiktaşlıyım. Beni affedeceklerini sanmıyorum.

Bu kadar negatif enerjiye dayanan tüm okurlara sevgiler sunuyorum. Umarım daha pozitif yazılarda buluşuruz.

Karakartal mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
Bizi Takip Edin
Karakartal Twitter Karakartal Facebook Page Karakartal RSS Karakartal İphone Karakartal Mobil
En çok okunan haberler
AVRUPA'DAN FUTBOL