Her hamlesi yerinde, her hamlesi zeka dolu, her hamlesi ders niteliğinde… Tüm bu nefis hareketler, ancak doğuştan gelen yeteneklerle ortaya konabilir.

70. dakikada 3 farkla karşı karşıyasın. Rakip sahada seyirci dezavantajıyla, üstelik karşı takımın futbolcuları atılan gollerle morallerinin doruğuna çıkmışken nefis 2 oyuncu değişikliği yapıyorsun. Ardından 2 gol bulup son dakikaya kadar beraberliği zorluyorsun. Bravo!

Önce hayatında kanat oynamamış, mücadele gücü sıfır olan Muhammed'i Gökhan Töre'nin yerine oyuna sokup sol kanadı iptal ediyorsun. Sonra ileride top tutabilen tek adamın Almeida'yı oyundan alıp, geldiği günden beri bir fare tutamamış Pektemek'i sokuyor, baskı yemeyi garantiliyorsun.

Bu sayede 2 karambol gol buluyor, bütün Beşiktaş taraftarını yine tir tir titretiyorsun. Kardeşim sen kimin teknik direktörüsün? Kafamı karıştırıyorsun!

Biliç'in performansı böyle yerlerde sürünürken Beşiktaş da çok farklı değil. Lig sonuncusuyla, kendi sahamızda, kendi seyircimiz önünde kafa kafaya maç yapıyoruz. Adamlar arada bastırıyor, bizi sahamızdan çıkarmıyor. Goller gelene kadar Fernandes'in tek şutu dışında adam gibi pozisyon yok. Hala, evet hala bir oyun sistemi yok. Hala defansta güven yok. Yok oğlu yok!

3 gol, futbolcularımızın üstün yetenekleriyle geliyor. İlk golde Olcay'dan nefis bir ara pası, Gökhan'dan adrese teslim pas, Fernandes'den de net gol vuruşu izliyoruz. İkinci golde Gökhan her maç yapmasını gerekeni yapıp çizgiden süratle cezalanına giriyor ve kaleciyi avlıyor. Üçüncü golde de takımın altın çocuğu Oğuzhan'ın klasını seyrediyoruz.

Daha doğrusu biz Oğuzhan'ın büyümesini seyrediyoruz. Her geçen gün daha da büyüyor. Eğer Biliç Fernandes'i kesmeye cesaret edip, Jones'la Atiba'yı ön liberoda, Oğuzhan'ı da 10 numara da oynatmayı akıl edebilirse daha da büyüyecek. Boş koşularla kendini yormak yerine forvet arkasında ayakta kalarak bize resital izletecek. İnanıyorum ben buna…

Fernandes'e menajeri "Oynama demiyorum, hobi olarak yine oyna" demiş herhalde, adam takılıyor saha içinde… Halı sahadaki abi modunda, pas verirlerse şut atıyor, korner olunca topun başına geçiyor, kalan bölümlerde de hafif jogla ter atıyor. Artık Beşiktaş'ın ve Biliç'in onunla seviyeli bir ilişki sürdürmesi, sene sonunda da teşekkür edip el sallaması gerekiyor. Çok net gözüküyor, ligin kalan kısmında Fernandes'in ipiyle rakip sahaya inilmez!

Bir parantez de Atiba'ya açmak gerek. Eğer Atiba'nın kritik müdaheleleri olmasa yine puanı rakibe verir, gönderirdik. Adam nerede açık varsa orayı kapatıyor, nerede tehlike varsa orada bitiyor. 155 gibi maşallah, her vukuat olduğunda onu arıyorsun. Helal olsun!

Pedro da bugün milli oldu. Gerçekten top ayağına yakışan, futbolu bilen, zamanlama ve sezgileri üst düzey, kumaşı kaliteli bir stoper. Ama felaket ağır! Arkasına atılan uzun toplara yetişebilmesi için yarısahadan penaltı noktasına metro hattı açmak, Akbil'i de bol tutmak gerek. Yoksa o gidene kadar hükümet bile değişir!

Acilen stoper gerek. Yoksa hayal olacak Avrupa'ya gitmek.

Benden söylemesi...