Bu haberi yazdır
Süvari alayı
Yazarlarımızdan Özgün Başpınar son yazısında hem Portekizlilerin durumuna hem de Carlos Carvalhal'a değindi.  
Süvari alayı
Tevellütü yetenler bilir. Bizim neslin çocukluğu hep top peşinde koşarak geçmiştir. Top peşinde koşmadığımız zamanlarda da elimizden çizgi romanlar düşmezdi. Teksas Tommiksler’in,  Zagor Tenaylar’ın Tom Brakslar’ın arasında bir de Red Kit isimli sevimli bir kovboy vardı.

Çok hızlı silah çeken ve konuşan bir atı olan bu kovboyun maceralarının anlatıldığı Red Kit’te, meşhur bir de süvari alayı vardı. Bu süvari alayı, o zamanın ve toprağın jandarması, polisi gibi bir birimdi. Görevi, kanun ve düzeni sağlamak, olayları bastırmak, zor durumdaki insanları korumaktı. Fakat maalesef bu süvari alayı her zaman olaylara geç kalırdı. Onlar yetişene kadar posta arabası soyulmuş, Kızılderililer beyazları kaçırmış, kasabalar yakılmış, çatışmalar sona ermiş olurdu.

Dünkü Beşiktaş bana bu süvari alayını hatırlattı. Sezon neredeyse bitmiş, şampiyonluk şansı neredeyse hiç kalmamış, takım Avrupa Kupası’ndan elenmiş; Carvalhal çift forvetle sahaya çıkıyor, Almeida kafayı köşeye çakıyor, Quaresma biri şahane iki gol atıyor, Fernandes üç kişiyi çalımlayıp topu doksana asıyor. E, günaydın!

Atı alan Üsküdar’ı geçmiş, üstüne tur bindirmiş, bizim Portekiz ailesi futbolu hatırlamış. Bu saatten sonra oynasanız ne olur, oynamasanız ne olur? En fazla ikinci olup Şampiyonlar Ligi’ne katılma şansı kazanırız. E ondan sonra ne olur? Ne olacak, Almeida yine 6 maç sakatlanır, Quaresma sakatım ayağına Portekiz’e sömestr tatiline gider, Carvalhal 4-5-1’e döner. Aynı tas, aynı hamam! Biz yine ekran başında, kafamıza huni takarız.

Ben bu Portekizliler’e artık ömrü billah güvenmem arkadaş. Bunların ipiyle ne kuyuya inilir, ne su içilir. Hepsi ayrı çatlak! Son bomba Carvalhal. Be adam, madem tükürdüğünü yalayacak, Quaresma’yı affedecektin, niye Madrid maçında yapmadın bunu? Benim Quaresma’ya sezonun en önemli maçında mı ihtiyacım var, küme düşmek üzere olan Manisa karşısında mı? Madem ki yine yaptığı yanına kar kalacak, yine bir ceza görmeyecek, bari Madrid maçında bir şansım olurdu. Belki canı oynamak ister, sürpriz bir gol atar, zahmet edip koşarsa takımı gol pozisyonuna sokardı!

Şimdi diyeceksiniz, takım 4 tane gol atmış, keyifli keyifli yazsana, ne gamlı baykuşluk yapıyorsun? Siz de haklısınız ama ne yapayım üzerimde bir boşluk hissediyorum. Aylardır ilk kez takım rahat bir maç kazanmış, 4 tane gol atmış, arkama yaslanıp rahat rahat maç izlemişim. Alışık değilim ki birader! Bir endişe, bir sıkıntı yaşamadan, yüreğim ağzıma gelmeden maç tamamlamışlığım yok ki bu sene. Rahat battı tabii şimdi.
Güzel olanlar şunlardı:

Sivok’la Egemen’e bayılıyorum. Taş gibi defans yapmalarının dışında, sürekli gol pozisyonlarımızında içindeler. Sağ ve sola iki sağlam bek koyarsak en az 3 sene arkamız sağlam.

Fernandes müthiş bir yetenek. Takım onunla level atlıyor.

Almeida artık tüm gücüyle savaşıyor. Beklediğimiz gibi hava toplarına hakim oluyor. Ve en önemlisi gol atıyor.

Quaresma, Quaresma, Quaresma... Atsan atılmaz, satsan satılmaz. Carvalhal’e tükürdüğünü yalattı, sonra da tribünün ağzının suyunu akıttı. Çizgiden attığı gol nefisti. Hem o açıyı düşünmesi, hem de o net vuruşu çıkarması her babayiğidin harcı değildi. Ben diyorum ki, Quaresma’yı 3 maçta bir oynatalım, futbolu özlesin ve çıktığı maçı böyle alıp koparsın. Tabii aradaki iki maçta sınır polisine haber verip, Portekiz’e kaçmasını engellemek kaydıyla.

Olan Manisa’ya oldu. İlk devreden sonra Beşiktaş ikinci kez yine Manisa’ya 4 gol atabildi. Gücümüz onlara yetiyor anlaşılan. Bakalım play off’da kendi boyumuza uygun rakiplerin karşısında ne yapacağız?

https://twitter.com/#!/OzgunKartal
Karakartal mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
Bizi Takip Edin
Karakartal Twitter Karakartal Facebook Page Karakartal RSS Karakartal İphone Karakartal Mobil
En çok okunan haberler
AVRUPA'DAN FUTBOL