Gözümüz aydın, sonunda oldu. Bu sezon ilk kez bir son dakika golüyle 3 puana kavuştuk.
Aslında son haftalarda hep aynı stil oynamaya başladık. Oyunu tutuyor, rakibe pozisyon vermiyoruz. Ama biz de sık pozisyona giremiyoruz.
Bu oyun tarzının anahtarı bulduğun ikibuçuk pozisyonu gole çevirmektir. Onu yapamazsan dokuz doğurursun. Biz de şu anda aynen bu durumdayız. Lucescu zamanında böyle çok maç kazanmıştık, tek farklı sonuçlarla… Ama o kadroda buldu mu affetmeyen çok sayıda yetenekli adam vardı. Maalesef bu sezon kadromuz kısıtlı, yetenekli oyuncu sayımız az.
Galatasaray maçında da, Antalya maçında da aynı senaryoyu yaşadık. Almeida’nın iki şutu kalecilerin bacaklarına çarpınca gol bulamadık, başka net pozisyon da yakalayamadık.
Bugün de aynıydı. Esasında takım iyi oynuyor. Tolga dışında on oyuncu, doksan dakika boyunca durmadan koşuyor, pres yapıyor, mücadele ediyor. Oyun Beşiktaş’ın kontrolünde, rakibin pozisyonu yok. Tolga ısınmak için kale arkasında mangal yakacak neredeyse… Ama bir türlü beklediğimiz gol gelmiyor.
Eskişehir gibi bir takıma karşı oyunu bu şekilde domine etmek kolay iş değil. Bunu yaparken önemli ayrıntılardan biri de Ömer oluyor. Boyu posu Almeida kadar heybetli değil ama timing yeteneğiyle en az Almeida kadar hava topu indirebiliyor. Vücudunu iyi kullanıyor ve kaleye sırtı dönük oynamayı becerebiliyor. Sistemi Almeida olmadan işletebilecek tek isim o. Holosko da, Pektemek de tek santrfor oynamayı beceremiyor.
Gökhan’ın Boffen’in bademciğini gördüğü pozisyonda topu kaleye sokamaması oyunu iyice strese sokuyor. Muhtemelen o pozisyon gol olsa oyun açılacak ve güzel oyunla birlikte güzel goller de göreceğiz ama olmuyor.
Motta’nın şutuyla birlikte kaleyi tutan toplam iki şutumuz var. Galibiyetten başka alternatif olmadığını bilen Biliç, oyuna müdahale etmek istiyor ama bence bir çuval inciri berbat ediyor. Takımın sistemini işleten Ömer’i çıkarıp senelerdir hiçbir hayrını göremediğimiz Pektemek’i onun yerine sokuyor. Holosko’yu da kanada alınca iki yanlış bir doğruyu resmen götürüyor.
Üzerine bir de hala muhteviyatını anlayamadığız Kerim giriyor ama biz bir türlü net pozisyona giremiyoruz. Son dakikada Veli’nin çok güzel bir noktadan aldığı faul piyango oluyor.
Ve büyük ikramiye bize çıkıyor. Kaleyi tutan üçüncü şutumuz gol oluyor. Bütün maç iyi oynayan ve Bienvenu’ye resmen top göstermeyen Ersan, güzel oyununu golle süslüyor. Gökhan’ın ince aşırtmasını göğsüyle indiriyor, alışık olmadığı sağ ayağıyla fileleri buluyor ve tribünleri bayram yerine çeviriyor.
Gol sonrası sarmaş dolaş olduğu tribünlerde, en az sekiz taraftar Ersan’a elense çekiyor, biz de umarım boynunda fıtık çıkmaz diye dua ediyoruz.
Çok kritik bir üç puan alıyoruz. Bundan sonra artık önemli olan bu. Şimdi önümüzdeki maçlara bakıyoruz…
Karakartal mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın