Haftalardır çok güzel futbol oynuyoruz. Ama pisi pisine puan kaybetmeye devam ediyoruz.

Oyun içinde müthiş enerjik ve heyecanlı bir takımız. Bu özelliklerin dezavantajı ise soğukkanlı kalamamız. Bu yüzden doksan dakika pres yapıyor, yüzdeyüzümüzü veriyor, sürekli atak oynuyor, keyif veren bir futbol izletiyoruz ama ufacık hatalarla bir ambar inciri berbat ediyoruz.

Son altı haftada kalemizde sadece üç gol görüyoruz. Bunların üçünü de gereksiz penaltılardan yiyoruz. Dany'nin Veysel'e alt geçit yapmaya çalışması, Motta'nın Ali Adnan'a manitası gibi sarılması, Atiba'nın ampul takar gibi hava topuna çıkması... Hepsi lüzumsuz ve gereksiz hareketler. Bunların üçünü toplasan bir tane gol tehlikesi yaratmaz. Fakat bizim ağlarımıza gol olarak takılıyor.

Oysa bu acemilikleri yapmasak şimdi üç puanımız daha olacaktı ve altı haftada hiç gol yememiş olacaktık. Fakat bunları yaptığımız için artık şampiyonluk mucizelere kaldı. İkincilik içinse kendi bacağımızı kesemiyoruz ve Galatasaray'ın puan kaybetmesini bekliyoruz. Yazık, çok yazık.

Maçın Beşiktaş için en olumlu yanı, çok eleştirdiğimiz Mustafa'nın şahane dönüşü oldu. İlk kez senelerdir beklediğimiz gibi oynadı. Hem çok şık iki gol attı hem de maçın en çok koşan adamı oldu. Bravo! Ondan hep bu konsantrasyonu bekliyoruz.

Mustafa gibi Beşiktaş da çok iyi oynadı. Sürekli topun önündeydik, rakibe aralıksız baskı yaptık. Organize ataklarla, nefis paslarla çok güzel iki gol attık. Defansta iki saçmasapan penaltı dışında gayet başarılıydık. Tolga'nın Lua Lua'yı blokladığı pozisyon dışında hiç net gol fırsatı vermedik. Ersan'la Franco çok kritik müdahaleler yaptılar.

Atiba yaptırdığı penaltı dışında kusursuzdu. Hem defansa yardım etti hem de tüm ataklarımızın içindeydi. Son dakikadaki vuruşu gol olsa Mustafa ile birlikte maçın kahramanı olacaktı. Veli de yine inanılmaz koştu, tekmeye kafa uzattı ve ilk golün hazırlanışında nefis bir ara pası verdi. Eksiksiz bir görev adamı.

Olcay ilk golün asistini yaptı ama form grafiği düşüyor. Biraz motive edilmesi lazım. Oğuzhan bir türlü isteneni veremiyor. Fernandes'in arkasında oynarken çok daha fazla oyuna katılıyordu, daha fazla asist yapıp gol arıyordu. 10 numara mevkinde oynayınca şov yapacağını düşünüyordum. Fakat olmadı, bir türlü forvet arkasında tutturamadı. Böyle devam ederse seneye yerine bir oyun kurucu alınır. Bu fırsatı kaçırmaması lazım.

Gökhan müthiş bir tekniğe sahip. Zaman zaman rakiplere parmak ısırtıyor. Fakat bazen de topu ayağından çıkarmak bilmiyor ve atakları kesiyor. Biliç'in onu uyarması lazım.

Hakeme ise maç sırasında çok salladım. Maç sonu da aynen Önder Özen gibi çok sinirliydim ve çok ağır bir yazı hazırladım. Ama eve dönüp pozisyonları ekranda tekrar izleyince yanıldığımı anladım. Gerçi hala Kağan'la Mustafa'nın çıktığı kafa topunda penaltı verilmesi gerektiğini düşünüyorum ama aleyhimize verilen penaltılarda hakemin hatasının olmadığını gördüm. Özellikle ilk penaltıda hepimiz Mustafa'nın pozisyonuna düdük çalındığını sandık ama aslında Motta'nın Ali Adnan'ı çekip savurmasına penaltı verilmiş. Haklı karar. Atiba'nın pozisyonu ise net elle oynama, o karar da doğru.

Yani hakeme söyleyecek pek bir şey yok. Söylenecek şey, çok karlı çıkabileceğimiz bir haftadan elimizle bir puanla ayrılıyor olmamız. Maalesef üzülüyoruz.

ozgunreal@gmail.com