Bu haberi yazdır
Kartal gibi olsak
Yazarlarımızdan Özgün Başpınar çalıştırıcımız Carlos Carvalhal'ı sahaya çıkarttığı 11 ile eleştirirken Almeida konusunda önemli noktalara değindi.  
Kartal gibi olsak
Maç nerede?

İnönü’de.

Rakip kim?

Gençlerbirliği.

Ligde durum ne?

Play off’a kalıp biraz olsun şampiyonluk iddiamız olması için galibiyetten başka alternatifimiz yok.

O zaman bu onbir ne?

4 defansın önünde 3 ön libero, onların önünde Fernandes, uçta da Quaresma ve Almeida!

Kardeşim, bu onbirle deplasmanda Braga maçına çıkılır! Oyunu tutar, kontratak oynar, gol yemeyip sürpriz goller atmaya çalışırsın. O zaman bu diziliş doğru olur.

Bu sistem orada başarılı oldu diye, İnönü’de Gençlerbirliği karşısına böyle çıkılmaz ki!

Burası İnönü. Burada Beşiktaş Karakartal’a dönüşmeli, rakibi ezmeli, boğmalı, geldiğine pişman etmeli. Taraftar keyifle maç izlemeli, en azından derbi maçlar dışında Kartal rakibini eze eze yenmeli.

Nerdeee?

Hayır, neden korkuyoruz onu anlamıyorum? Neden sezon başından beri böyle sıkıcı oyunlar oynayarak sadece Fernandes – Sivok Yan Top A.Ş. ile gol bulmaya çalışıyoruz? Neden bu kadar ofansif oyuncuya sahipken rakibin üzerine yağmur gibi yağamıyoruz?

Bakın, sezon başından beri yerin dibine soktuğumuz Almeida bile, çift forvetli sistemde ne kadar mükemmel bir asistçiye dönüştü! Bu maçta verdiği nefis tek pasların toplamını, sezonun tüm maçları boyunca vermemiştir. E, koy işte yanına Pektemek’i, Almeida pas versin, Pektemek yazsın, hem oyunumuz güzelleşsin, hem gol sayımız artsın.

Yapmazsan böyle olur işte. Gençlerbirliği gelir, kendi sahanda sana iki tane çakar. O zaman gözün açılır. Çift forvetli, tamamen ofansif onbire döner, solbekini bile Veli yaparsın. İyi de edersin. O zaman atak oynarız, gol yesek de atarız, maçı çeviririz. Kadromuz müsait, tribünümüz doğuştan forvet çünkü! Beşiktaş böyle oynamalı, ölümüne saldırmalı, taraftarını da coşturmalı.

Maçın anafikri buydu. Bir de kısa pasajlar vardı. Olumlulardan başlayalım.

Almeida ve Pektemek İnönü’deki bütün maçlarda çift forvet oynamalı. Çok iyiydiler. İlk kez Almeida’nın bonservisinin neden o kadar ettiğini anladık. Hızlı kararlarla verdiği tek paslar, dünya çapındaydı. Bitiriciliği ne kadar eksikse pasörlüğü o kadar fazlaydı. Demek ki ondan bu şekilde yararlanmalı.

Quaresma ilk kez saçmalamadı. Gereksiz noktalarda, gereksiz top kayıpları yapmadı. Çok mükemmel oynamasa da, maksimum faydayla oynadı. Hep böyle sade ve efektif oynamalı.

Veli tam bir görev adamı. Nerede oynarsa oynasın, canını dişine takıyor ve yüzde yüzünü veriyor. Sol bekte harikalar yarattı. Helal olsun. Ben İsmail’e tercih ederim onu…

Gözümüz yollarda beklediğimiz Ersanımız, rezaletti. Maçın başında rakibe yaptığı asist yetmedi, 90 dakika boyunca sürekli göbekten adam kaçırdı, ıskalar yaptı, ağır kaldı. Bence Carvalhal, onu sol bekte denemeli. Tekniği çok yüksek, mücadeleci  de, fakat hamle zamanlaması zayıf ve kademe anlayışı eksik. Bu yüzden göbekte tehlike yaratıyor. Bunları geçen sene de söylüyordum ama bizim basınımız böyle maalesef. Biraz göze batan futbolcuyu yere göğe sığdıramıyoruz ve futbolcu da eksiklerini görüp, gidermeye çalışmıyor.

Buna en iyi örneklerden birini de kalemizde seyrediyoruz. Cenk’e uzaktan baksan, Mike Tyson’ı dövecek gibi duruyor ama her maç ayrı bir pot kırıyor. Kendine güvenin azı da fazlası da zararlı! Gereksiz yere kendine güvenirsen, böyle hiç pozisyon olmayan bir noktada, altın yumurtlayan tavuk durumuna düşersin. Geçen hafta iki asist bir gol sunmuştun Sivas’a, Gençler’i de boş geçmedin. Aferin Cenk, sen çalışmayı bırak şişinmeye bak! Zorla kaleci transferi yaptıracaksın seneye!

Ve Fernandes!!! Tamam kardeşim, haklısın. Türk hakemleri gerçekten rezalet! İşgüzar Barış Şimşek’in önünde 10 dakika dayak yedin, sesi çıkmadı. Sen tepki verince kallavi hesabı cebinden çıkaran garson hızında kartını çıkardı. Herkesin de bir sabrı var tabii ama hiç mi ders çıkarmıyorsun yaşadıklarından? Türkiye’de hakemler Beşiktaş’a kart çıkarmak için aportta bekliyor! Daha iki hafta önce aynı şeyi yaşadın, Fener maçında oynayamadın. Şimdi Galatasaray maçında da yoksun! E, ne zaman olacaksın? Ben yönetimin yerinde olsam, sana öyle bir ceza veririm ki, bir daha rakibin sopayla gelse üzerine yürümezsin!

Şimdi önce Braga, sonra Galatasaray maçları var. Takımdaki eksikler yavaş yavaş yerine oturacak. Ama iki maçın da telafisi yok. Braga maçında kontrollü ve risksiz, Seyrantepe’de ise galibiyet için oynamalıyız. Carvalhal, onbirleri çok iyi belirlemeli. İyi belirlerse, iki zafer maçıyla moraller yerini bulur, Beşiktaş iki ligde de iddiasını korur.Karakartal mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
Bizi Takip Edin
Karakartal Twitter Karakartal Facebook Page Karakartal RSS Karakartal İphone Karakartal Mobil
En çok okunan haberler
AVRUPA'DAN FUTBOL