Yen şu beynimi ey kalbim
Uzun süreli iş seyahatim nedeni ile
Sizden bir süre uzak kaldım,
Öncelikle hepinizden tek tek özür
diliyorum.
Dünyanın bir diğer ucunda olsam da,
Gece yarısı kalkıp,
Beşiktaş’ın maçlarını seyretmekten geri kalamadım…
Uykusuz
geçen gecelere bir de Beşiktaş’ın stres dolu maçları eklenince
Maç ertesi sabahlar tam bir kabus oldu uzak diyarlarda,
Ama sonu galibiyet
ile sonuçlanan maçlar
Tüm bu sıkıntıları aldı götürdü.
İstanbul’a geldiğimden günden beri,
Başta adaşım genel yayın editörüm olmak
üzere
Twitter üzerinden de sizler beni sürekli
Yeni yazı yaz diye uyardınız.
Hatta bazı arkadaşlar biraz ileri gidip,
Beşiktaş iyi
yolda,
Sen de buna bozuldun , utancından yazamıyorsun değil mi
Bile dediler…
Herkesin canı sağ olsun,
Herkesin fikrine saygımız
sonsuz ama
Beşiktaş’ın iyi yolda olmasına üzüldüğümü düşünen var ise
Varsın bizi okumasın dostlar.
Ben Beşiktaş için ne
görüyorsam onu yazarım,
Eyyam ya da adam kayırma olmaz bizde.
Seba Başkanımızın da dediği gibi,
Birinin adamı olacak isek, Beşiktaş’ın
adamı oluruz,
Gerisi de bizi ilgilendirmez…
Gelelim Beşiktaş’a;
Kağıt üzerinde bakacak olursak Beşiktaş iyi yolda gibi duruyor
Kalbim mutlu olsa da beynim aynı şeyi söylemiyor.
Daha öncede söylediğim gibi Beşiktaş’ın maçları tam bir rus ruleti şeklinde
Maçtan önce
yazı tura atmaktan tek fazlamız,
Sahanın lideri konumundaki Fernandes.
Fernandes’in inanılmaz etkisine rağmen,
Her maçımız bıçak
sırtında geçiyor.
İyi bir oyun sergilesek de,
Kötü günümüzde olsak da,
Top bizi sever ise maçı alıyoruz,
Sevmez ise sahadan
boynumuz bükük ayrılıyoruz.
İki farklı kazandığımız zorlu Antalya deplasmanında bile,
Son dakikalarda top Antalyaspor’lu fıtbolcuları
sevse,
Yine kalbimiz kırılacaktı.
Futbol zaten böyle bir oyun,
Onu bu yüzden seviyoruz diyebilirsiniz
Ama Beşiktaş her Anadolu
takımı ile böyle kafa kafaya oynamamalı!
Bugünlerde bizi seven top,
İki,üç maç arka arkaya sevmez ise(ki olabilir),
Bir anda kimse ne
olduğunu anlamadan
Tepe taklak aşağı gidebiliriz.
Felaket tellallığı yapmayı hiç sevmem,
Hatta tam tersine son şampiyonluk
maceramızda,
İşler kötü giderken,
Tribünde şampiyonluğa inanan köyün delisi tek ben kalmıştım…
Bugün de kalbim için değişen bir şey
yok,
Beşiktaş formasının olduğu her yerde,
O forma şampiyonluk için oynar,
Kazanır , kazanamaz önemli değil ama
O takımı
yönetenlerin kafasında şampiyonluktan başka bir şey olmaz.
Hatta, mesela kalbime sorsanız,
Basketbol takımı acaba “Final Four”’a nasıl
kalır hesapları yapıyor,
Sonuç olarak gönlümüzün sınırı ve prangası yok,
O içinden ne geliyorsa düşünür,
Ama beynimiz sadece gördüğü
konuşmak zorunda,
Beşiktaş şuan için iyi yolda gibi görünse bile,
İşin aslı maalesef öyle değil.
Beşiktaş hala sahada büyük takım
duruşu sergileyemiyor.
Acil bir önlem alınmaz ise de,
Geri dönüşü olmayan yollara girebiliriz.
Kalbimiz şuan Beşiktaş iyi yolda dese
de,
Ona hemen inanmayın,
Geçen sene sapır sapır dökülen Beşiktaş bile
14. haftaya girerken bu senekinden daha fazla puan toplamış
durumda idi.
Bu seneki şansımız, ligin zirvesindeki takımların da,
Yeterince iyi düzeyde olmaması ama
Zirvedekiler bir anda vites
yükseltir ise,
Beşiktaş ne olduğunu anlamadan gerilerde kalabilir…
Ne kadar kızsanız da,
Doğrular bu şekilde,
Umarım kalbimizden
geçenler doğru çıkar
Ama bu zaman zarfında,
Beynimizi dinlemeyip,
Gerçekleri görmezden gelir isek,
Sonra yine bizim payımıza
hüsran düşebilir…
Unutmayın dostlar;
Dost acı söyler…
Siyah Beyaz Aydınlık Günlerde Görüşmek Üzere
Twitter : Kalbiniz ya da
beyniniz ne düşünüyor ise; ery02 ve erayerdal’a yorumlarınızı bekliyorum.
https://twitter.com/ery02