Suçlu bulundu: Ricardo Quaresma

Sitemizin emektar kalemlerinden Eray Erdal, son günlerde yaşanan Quaresma krizini eski bir Beşiktaşlı gözüyle kaleme aldı.

Kaynak : Karakartal.com

Bizim neyimize

Quaresma, Almeida, Fernandes…

Bizim koşan oyuncuya ihtiyacımız var,

Nobre geri gelsin,

Çünkü Almeida golcü değil

Ekrem Q7’den çok koşuyor

Sol açıkta oynar.

Sağ ve sol beklerimiz zaten canavar gibi,

Benim diyen rakip kanat adamlarının bile

Kanattan bindirip orta yapmışlığı yoktur.

Bir de bunların üstüne;

Teknik ve taktik ustası

Carvalhal’da ekledin mi,

Alın size rüya takım.

Yönetimimiz desen;

Zaten maddi, manevi olarak takımı uçurup götürmüş durumda,

Seyircimiz desen;

Küfürden dolayı kapanan maçlarımız hariç,

Her maçımız kapalı gişe,

Stadın kapıları saatler öncesinden kapanır.

Her taraftarın üstünde orijinal formalar

90 dakika boyunca rakip takım ve hakem üzerinde

İnanılmaz bir baskı kurarlar!

Bu takımda tek sorun QUARESMA !

Madrid maçında Veli’nin sol bek olmadığını bildiği halde,

Defansın arkasına atılan topları

Önceden sezip,

Ofsayt çizgisini de bozabileceğini hesaplayıp

Top atıldığı anda Veli’nin hemen arkasında yer almalıydı!

Zaten büyük hoca Carvalhal,

Kurduğu harika sistemi çökerken Q7’yi

Oyundan alınca;

Maç bir anda tersine döndü,

Madrid ne yapacağını şaşırdı,

Sağlı sollu gelen Beşiktaş

Rakibini yedi bitirdi…
…
Benden bu günlük bu kadar

Sizleri seviyorum,

Herkese ve her şeye rağmen

Ben Beşiktaş’lıyım…

Not :

Size eskilerden çok kısa bir anı;

Bundan yıllar önce Sanlı Kaptan ile

Okul dergisi adına röportaj yapmak için buluşmuştum,

O zaman Metin-Ali-Feyyaz’lı Beşiktaş’ın fırtına gibi estiği dönemler,

Sanlı Kaptan ile buluşunca,

Birden çok heyecanlanmış ve soru soramamıştım.

Bunun üzerine kaptan mikrofonu eline alıp sormaya başlamıştı,

İlk sorusu şu şekilde idi;

Beşiktaş’ta en çok sevdiğin oyuncular kimler?

Aslında ona göre cevabı belli idi sorunun
Sadece merak ettiği MAF üçlüsünden hangisini seçecektim…

Benim cevabım ise; Rıza ile Recep olmuştu,

Önce şaşırmıştı,

Sebebini sorduğunda ise;

Beşiktaş demek savaşmak demektir,

En çok koşan adamlar

Benim için en yıldız olanlardır demiştim…

Haklıydım da;

Ve bugün de hala bu şekilde düşünüyorum,

Ama biliyorum ki;

O zamanlar

Metin-Ali-Feyyaz olmasa,

Bugün Rıza ve Recep’in çalışkanlıkları değil,

Yetersiz top tekniklerini konuşuyor olurduk…

Not2 : Sakın tarihin altın sayfalarındaki

Metin-Ali-Feyyaz ile Quaresma’yı aynı kefeye koyduğumu düşünmeyin

(Metin’de zamanında koşmuyor, top eziyor diye az yerden yere vurulmamıştır ya neyse)

Demek istediğim,

Başarı bir ekip işidir

Ve bu ekibin çeşitli enstrümanları olur,

Evet, keman, yan flüt veya davul güzeldir

Ama bir orkestra sadece kemandan ya da yan flütten oluşur ise

Sadece bir yere kadar zevk verir,

Mühim olan gruptaki tüm aletlerin

Bir uyum içinde olmasıdır;

Bu da orkestra şefinin işidir,

Eğer ortada şef yok ise,

Ortaya sadece gürültü çıkar…

Siyah Beyaz Aydınlık Günlerde Görüşmek Üzere

Twitter : Soru , görüş ve yorumlarınız için erayerdal veya ery02

https://twitter.com/#!/ery02

Karakartal mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın