Beşiktaş Milangaz takımı sonuna kadar hak etti,
Derin olmayan kadroları ile savaştılar,
Yerli oyuncu kıtlığından dolayı
Her oyuncu
değişikliğinde ikişer ikişer değiştiler,
Yeri geldi hiç dinlenemeden tüm maç süre aldılar
Yeri geldi faul sorunu yaşamamak adına savunma
yapamadılar
Ama yılmadılar, yıkılmadılar.
Aslında yarı final eşleşmesi tam bir Amerikan filmi gibiydi;
Bir tarafta zengin, şımarık
Kendine yenilmez armada lakabını takmış
Bu dünyaları ben yarattım spor;
Diğer tarafta kısıtlı kadro ve bütçeli
Ama yürekli olan
gençler…
Aslında serinin ilk maçında çemberin içinden çıkan top
Acaba gerçek hayat sinemadaki gibi değil mi dedirtti hepimize
Ama
sonra ne olduysa oldu ve
Avrupa şampiyonluğu bile hor görülen
Semtimizin takımı ve taraftarı
Zengin, şımarık çocuklara gereken dersi
verdi.
Demek ki neymiş;
Hayattada, filmlerde olduğu gibi
İyi olan taraf kazanabiliyormuş…
Hiçbir Beşiktaş formalı oyuncuyu
birbirinden ayıramam
Hepsi kapasitelerini
Hatta belki de fazlasını sahaya yansıttılar.
Kimi rakip çemberi delik deşik etti,
Kimi
ribauntlar için savaştı,
Kimi rakibine nefes aldırmadan savunma yaptı
Hepsinin tek tek emeğine, yüreğine sağlık…
Ama sahada biri vardı
ki;
Ben bu grubun lideriyim diye haykırdı;
Onun adı Carlos Arroyo…
Belki en çok sayıyı o atmadı
Ya da en çok asitti o yapmadı
ama
O sahada tam bir lider gibi durmasını bildi.
Son maçta Beşiktaş’ın gardının düşmeye yüz tuttuğu
Herkesin elinin heyecandan
titrediği anlarda
Pas verecek bir arkadaşını bulamadığı zaman
Tüm rakip takıma tek başına kafa tuttu,
Evet, o sırada attığı sayılar
önemli idi ama
Oyunun durduğu her anda
Sürekli takım arkadaşları ile konuştu
Hepsini tekrar oyuna geri çağırdı
Hepsine şu mesajı
verdi;
Biz bu maçı alacağız!
Ve, dediğini de yaptı,
Üçüncü periyotta pes etmeye yüz tutan takım,
Birden şahlandı ve rakibini
devirmesini bildi.
Lider oyuncu bu yüzden önemlidir,
Onun yaptığı sayılarının önemi çok yoktur,
Onun istatistikleri de önemli
değildir,
Onun görevi takımı saha içinde ayakta tutmaktır,
Carlos da bu görevinin hakkını sonuna kadar veriyor,
Yüreğine sağlık büyük
LİDER!
Ergin Hoca’mıza da bir kelam etmeden olmaz,
Elindeki kısıtlı kadro ile
İnanılmaz bir başarı hikayesi yazmaya devam ediyor.
Önce Türkiye kupası ve
Ardından gelen Avrupa şampiyonluğu…
Kimileri 3.kupa diye burun kıvırsalarda,
Bu kupa, ülkemize basketbolu
sevdiren
Naomoski’li Koraç şampiyonu Efes’ten sonra
Gelen ikinci kupadır.
1996 senesinden beri başka bir takım bunu yapmamış ise,
Bunu başaranlar gerçek birer kahramandır.
Ergin Hoca’nın karşısında
Bazılarınca heykeli dikilmesi(!) gereken
Oktay Mahmudi
vardı.
Ergin Hoca onunla kedinin fare ile oynadığı gibi oynadı.
Normalde yerinde duramayan hocamız,
Bu seride gayet sakindi,
Sakindi, çünkü Mahmudi’yi çoktan kafasında yenmişti,
İşin kalan kısmını da sahaya çıkan cesur yürekler bitirdi.
Benim aklıma takılan şey
aslında şu;
Sanırım Galatasaray Spor Kulübünde hoca olmak için,
Bir takım absürt psikolojik testlerden geçmek gerekiyor,
Futbol
takımının başında Terim,
Basketbol şubesi başında ise Mahmudi,
Her ikisi de, saha içi ve dışında
Ellerinden gelen her türlü provakatif
hareketleri sergiliyorlar
Ve bunu da başarıya giden yolda mubah görüyorlar,
Varsınlar görsünler,
Bizim semtin takımına yakışmaz bu tip
adamlar
Bunların prim yapacağı camialar bellidir,
Bizden uzak, Allaha yakın olsunlar…
Not: Serideki son iki maçta
Salonu
dolduran ve takımlarını
İnanılmaz bir biçimde destekleyen
Tüm Kartal yüreklilere selam olsun.
Fikret Orman yönetiminin eşleğinde
Üzerine ölü toprağı serpilmiş
Bir camia uyanıyor…
Ama renkliler dikkat edin,
Bizden uyarması !
Siyah Beyaz Aydınlık Günlerde
Görüşmek Üzere
Twitter : Soru,Görüş ve Yorumlarınız için ery02 veya erayerdal
https://twitter.com/#!/ery02