UEFA Kupası İnönü'ye gelecek
Yazarlarımızdan Burak Ozan, Beşiktaş'ımızda yaşanan ekonomik sıkıntıları kendine has tarzıyla kaleme aldı.
Hemen hepimizi gözümüzü Avrupa'dan fitbol programlarına çevirdik, bir bir not aldık, ilk çalımı atana dikkat kesilip ağır çekimde sırtındaki ismini görmeye çalışıp not edip, birbirimize işaret ettik, "gördün mü olm 23 numara Peugeot ne biçim koşuyo lan", beriki cevap verdi “reklam olm o araba var ya pejo onun Fransızca yazılışı o” işte, adamın adı aşağıda yazıyo, not al not okuyom; "şu adam çok iyi hoooo vurduğu şutu gördün mü, anam anam araba bak bunu Kadıköy’e salsan fizandan duyulur mu?" Böyle geçti günler geceler..
Kadrolar yapıldı çizildi, bazen kadro 12 kişi oluyordu aman canım olsun artık Barselona maçına çıkarken hoca bile 12 kişi yazmıyor muydu tahtaya ne vardı canım..
Bazen ise yabancı sayısı tutmuyordu arkadaşlar uyarıyorlardı hemen forumlarda “Ahhaaaa agaaaa lan bu kadro 7 yabancılı olm lan ibrahimoviçin yanına Kovalaineni de yazmışın yarışçı değil mi olm o, tenisçi miydi yoksa çalış da gel düddüüükk.” Olsun nolcak Sivası devirip çifte kupa alan, İran’ı sallayan hocamız derbiye çıkıyordu bir fazla yabancıyla biz sezon başlamadan foruma yazınca mı kıyamet kopacaktı..?
Yönetimi kurarken o kadar çok para harcayacam ki yemin billah Fulya’yı demir ağlarla örüp, herkesten de bir skuut yaratıcam felsefesi işe yaramış 10 yılda 15 milyon genç skuut yaratmıştı yönetim.. Artık hepimiz 3 dakikalık Fransa Hollanda özetlerinden takımın seneye ihtiyacı olan sarışını arabı seçebilir duruma gelmiştik..
Fakat gel gör ki seneler geçiyor mevzu 20 trilyona alınan Japon asıllı Brezilya’lı ile, Mert Nobre arasında sıkışıp kalıyordu hep.. Oysa biz geçen Hollanda liginde sarışın bi çocuk görmüştük zebellah gibi yahu neden gidip onu almıyorlardı ki?
Neyse yönetim hatasını çok çabuk farketti dedi "bu böyle olmaz"... Ben bu takımı Real Madrid gibi yapamasam da bari başına Real Madrid'den hoca getireyim..
Tabi Türkiye’de sistemsizlik ana sistem olduğundan, insanlar kendilerine ait şirketleri o şekilde yönetemezken başkanı oldukları kulüpleri babalarının şirketi gibi yönettiğinden, formüla birden pilot getirip İstanbul’da taksi kullandırmaya benzedi o iş.. O şekilde ne aragonesler ne rijkaardlar ne boskeler ne şusterler geldi gitti.. Yalnız ben Yeniköy’de büyüdüm kasap Sami abi rahmetli ne babacan adamdı yahu..
Ama ben hep ümitliydim çünkü benim bir hesabım vardı.. Uzun zamandır dilden dile dolaşan hatta son dönemde holivudda filmi bile yapılan bir efsaneyi gözden kaçırıyordu sevgili Beşiktaşlılar.. Evet evet bu gidişattan kurtuluş vardı gümbür gümbür geliyordu ve kimse yönetimin bu hesabını göz önünde bulunduramıyor sürekli yönetimi eleştiriyorlardı..
2012 Aralık.. Maya takviminin sonu..
İşte asıl bunu hesaplayarak ince ince ilerliyordu yönetim..
Borçlanacak borçlanacak, yıllar sonunda doğru kadroyu bulacaktık.. UEFA kupasını kazanacaktık, evet belki iflas edecektik, takımın sırtına kumaş forma veren şirket bile ona buna ödenen tazminatların yüzde biri tutarlar için kulübün iflasını isteyecekti belki ama asıl kurtuluş göktaşının düşmesi ile gelecekti..
İşte sizin gözden kaçırdığınız bu gerçeği, bu efsaneyi Toldo gözden kaçırmamıştı sevgili Beşiktaşlı..
Endişelenecek bir şey yok.. Bu sistemin adı “benden sonra tufan sıtayla”.. Bakın bugün Yunanistan İtalya İspanya gibi dev ülkelerin ekonomileri de bu şekilde yönetiliyor..
Ha göktaşı geldi, amerika vurdu mu ya da baktılar hökümat sağlam teğet mi geçti..
O zaman da azeriler var canım.. Satarsın kulübü alırsın göğsüne Pal mali reklamını bir on yıl da öyle gider..
Düşünsenize 120.000 kişilik stat yapmışız Ümraniyede.. Wagner love’lar, pavluçenkolar gelmiş, Kapıda yazıyor “iki dövlet bir millet” Formada üçüncü rengi de kırmızıdan turkuvaza çevirdik mi tamamdır..
Enseyi karartmayın.. Alıcaz UEFA kupasını..
Sonra?
Daş düşecek çile bitecek..
Not: İbra bir gelenek değildir, ibra insanın kendisine yakışanı giymesidir..Karakartal mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
En çok okunan haberler
AVRUPA'DAN FUTBOL