Selamlar sevgili Beşiktaş dostları,
Bu sabah yine ceset gibi uyandık sağolsunlar.
Bir kabus anca filmlerde kırk kere tekrarlanır. Futbol gibi bir oyunda aynı başarı çalışılarak üst üste tekrarlanabilir ama böylesine bir vehamet üst üste nasıl yaşanır yaşatılır anlaşılır gibi değil..
Artık sabırlar taşıyor tribünde de tepkiler oluşmaya başlıyor.
Bu senenin hikayesinde yer alan genel görüş farklılıklarının temelinde sezon sonuna nasıl bir hedef konması konusu yatıyordu. Bu takımdan şampiyonluk beklenmeli miydi? Yoksa zaten Feda yılı ilan edilmişken bu genç kadro ile Avrupa’ya katılabilmiş olmak hedefleri tutturmak mı demekti..?
İlk yarının ikinci bitirilmesi ve takımın oyun ivmesinin yukarı doğru oluşu, arada da transferle takviye yapılacağı ve zaten çok gol atan zıpkın gibi koşan bu takımın çok daha iyi yerlere geleceği beklentisini arttırdı.. İnsanlar duygusal olarak şampiyonluk hedefi koymaya ve bunu konuşmaya başladılar.
Bugünün isyanının hayal kırıklığının sebebi bu.
Şimdi genel tablo bu iken hikaye Almeida’nın sakatlanması ile başlıyor..
Bundan sonrasını tribünden duyduklarımız ile yazacağım kimse kusura bakmasın, benim de bu köşede görevim bu açıkçası zira ben spor yazarı falan değilim, rica edildi biz de duydugumuz gördüğümüz 30 yıllık tribün tecrübemizi bir şekilde aktaralım diye geldik huzurlarınıza..
Hoca Almeida yerine alternatif olarak santrafora Holosko’yu çekerek derbiyi kaybetti.. Çünkü bütün taşlar bu yüzden yerinden oynatıldı Mehmet Akgün derbide ateşe atıldı, Hilbert defansı yapamadığı gibi hücumda sıfır katkı verdi..
Bu noktadan sonra Karabük kabusu yaşandı yol kazası dedik hocaya kızıldı 'Ersan’ı niye taraftarın önüne atıyorsun' denildi....
Samet Hoca Elazığ’da bir çoğumuza gore Sinan’ı kuruturken, toparlandığını düşündüğümüz takım için şu yorumu yapmıştık, 'Almeida yokken Holosko’yu tek forvet olarak kullanmak doğru değil, orta sahayla bağlantısı stoperlerin kucağındayken kopuyor, Elazığspor ligin ofsayt çizgisi arkasına bizden sonra!! en kolay adam kaçıran takımı, Antep maçı dahil bu taktik işlemez Holosko tek forvet oynamamalı..'
Geliyoruz düne.. Baktık Holosko yerinde, Niang sahada tek forvet.. Dedik 'tamam Samet Hoca, Niang’ın gelişi ile eli rahatladı doğruyu buldu.. Mehmet Akgün de ön libero, şükür güzel bir kurgu..'
Olcay sahada yok.. Bütün maç bir verkaça gir bir top çal, bir faul al değil mi!! Şimdi artık yazacaklarım için kimse kusura bakmasın.. Olcay bu takımda sadece skora yaptıgı katkı ile var.. En tehlikeli futbolcu tipi.. Attıkça da takımda kalır.. Hani satsan satılmaz cinsten.. Gol göze perde indirir.. Kollektif gücü düşüren en büyük etkenlerden biri Olcay’ın bu hırssız cansız mücadelesi... Arkasındaki adama Allah kolaylık versin Uğur Boral iyi dayanmış valla orada yarım sezon tek başına herkesle boğuşarak.. Olcay isterse on gol daha atsın artık sezonun notları verilmeye başlanıyor ise tribünde sıfırı aldı.. Kardeşim, kendini toparla sevgili Olcay.. Elalemin sol açığı çimenleri yiyor.. Biz oralarda kimleri seyrettik.. Uçakta oynama arkadaşım çim de oyna, biz ter değil kan akıtmanızı bekliyoruz.. Sen dün akşam kaç Beşiktaşlı evde karısının çoluğunun çocugunun kalbini kırdı biliyor musun??
Şimdi bu takımın bir röntgenini çekersek.. Bir kere takım savunmasının Almeida ile başladığı apaçık ortada.. Almeida varlığı ile takım savunmaya geçtiğinde tek başına ilerde kaldığında topu alıp saklaması ve takımı da kazandırdığı zamanla ileri atmasıyla bu takımın kralı oldugunu yoklugunda daha da tescilledi.. Aslında o hücum gol zenginliğini mimarı da Almeida idi..
Neymiş karşı karşıya gol kaçırıyormuş.. Onun takım hücum ederken 30 40 metre geri gelip topu alıp iki kanat adamını kaç kere topla buluşturduguna bakmak lazım asıl ama dediğim gibi sadece topa ve topla ilintili pozisyonlara bakarak maç izleme hastalığı bunları insana göstermez.. Bizde top havada son vuruşu yapacak adama gelirken maça odaklanılır gole sevinilir sonra malum soru gelir; pası kim attı..? E atağı nasıl başlattın? Oralar hiç yok akşam evde bakarız..
Bu tribün zamnında 'Carew’e de kazma' demişti hatırlatmak isterim..
Almeida’dan sonra bu takımın savunmasının iki numaralı kahramanı Holosko..
Onu ne zaman sağ kanattan ileri tek forvete versen takımın sağı çöküyor.. Bu ikinci vakka.. Dün Holosko’dan o alanı alıp Muhammed’e vermek ne demek ben anlayamadım anlayan varsa anlatsın!!!
Ve İbrahim Toraman… Bu senenin açık ara starı İbrahim’in ön liberoda yırtıcılığı ile daha faydalı olabileceği bunun için Escude’nin Sivok’un yanında kullanılabileceği defalarca yazıldı..
Buna ragmen dün Toraman’ın yokluğunda oyunu tutmak için, formda bir Ersan’ın yanına Escude’yi alıp, Sivok’u orta alanı diri tutması için öne sürebilirdik..
Bu şekilde Sivok’un oraya Veli’nin yanına gelmesi ile Mehmet Akgün’ü saga atıp Holoskoyu ileri verebileceğimiz yerde hoca ne yaptı?
Muhammed’i sağa aldı…
Ben bu yazıyı burada bitirmeye karar verdim başta yazacaklarım için kimse kusura bakmasın demiştim ama yazmayacağım..
Futbol rasyonel bir oyun değil tamam, dün Veli’ye dirsek attığı için oyundan ihraç edilmesi gereken arkadaş gitti golü attı topu dışarı da vurabilirdi ancak;
Kimse salak değil.. Artık bu sorunların kaynağını bulun sayın hocam.. Biz bu kadere mahkum muyuz??
Neyse sağlıcakla kalın..
Artık bu hafta nasıl geçer bilemiyorum…
Umarım teknikm kadro ile futbolculara da zehir oluyordur bize oldugu kadar..
Yönetimin de hepsine ceza vermesini talep ediyoruz.. Kimsenin maç başına parasını fala ödemeyin.. Zaten gidip alıyorlarsa da yazıklar olsun hepsine..
Emeği geçen herkese hakikaten çok teşekkür ederiz..
TOLDO
Karakartal mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın