Spor yazarları, Beşiktaşımızın Galatasaray'ı 3-0 mağlup ettiği karşılaşmayı değerlendirdi.
İşte sizler bir araya getirdiğimiz o değerlendirmeler;
HEM KENDİNİ HEM TAKIMI... (ŞANSAL BÜYÜKA)
Beşiktaş‘ın ilk yarıda yapamadığını ikinci yarının başında Muslera yaptı... Haftalardır sallanan Muslera bu defa elinden kaçırdığı topla hem kendini, hem takımını yıktı... Cenk için “boş kaleye golü attı“ denebilir ama o ortayı, o topu takip etmek önemli bir fırsatçılık değil mi?
NASIL BU KADAR DAĞILIR?
Beşiktaş’ın 60’lı dakikalardaki futbolu ve baskısı adeta “zirve“ yaptı... Öyle ki Beşiktaş üç dakika içinde Oğuzhan, Quaresma ve Gökhan Gönül ile mutlak üç pozisyona girdi ve kullanamadı... Hele 66. dakika... “Aman Allahım“, neler oluyor, neler kaçıyor, göz kamaştıran bir futbol ortaya koyan Quaresma neleri atamıyor... Abartısız “beş dakikada Beşiktaş“ olurdu... Dakikalar 66-67’yi gösterirken, tabela 5-0‘ı yazardı... Bunları nasıl kaçırırsın Beşiktaş... Bu kadar nasıl dağılırsın, çaresiz duruma düşersin Galatasaray...
BU KADAR EZİLDİĞİNİ GÖRMEDİM
Çok uzun yıllardır böyle ezici bir derbi görmedim... Bir büyüğün, karşısındaki büyüğü bu kadar ezdiğine, böyle darmadağın ettiğine tanık olmadım... İkinci yarıyla başlayıp tam 70. dakikaya kadar süren görülmemiş Beşiktaş fırtınasından başım döndü, ortaya koyduğu futboldan gözlerim kamaştı... Beşiktaş’a gönül verenler takımlarıyla çok haklı olarak gurur duyuyorlar... Beşiktaş gerçekten büyük oynadı, çok büyük oynadı... Galatasaray derseniz, yatıp kalkıp bu 3-0‘a dua etsin... Denilebilir ki “Koca Galatasaray bu, derbi de olsa 3-0’ı asla kabul etmez“... Öyle de, görünen köy kılavuz istemez.. Tabela 6-0’ı, hatta 7-0’ı yazardı...
FATURA KESİLMELİ (UĞUR MELEKE)
Başakşehir ve Trabzon maçlarından sonra Beşiktaş karşısında da varlık gösteremeyen Galatasaray’da fatura Tudor’a mı kesilmeli peki? Büyük ölçüde evet. Gençlerbirliği planıyla, Eren’e uzun vurarak Başakşehir’i alt edemeyeceğini bilmesi gerekirdi Hırvat Hoca...
AFFEDİLİR HATA DEĞİL
Beşiktaş’a karşı da 45-70 arası oyunu tüm taraftarlarla beraber seyretmesi akıl almaz. O sıralarda Beşiktaş her topu kazanıyor, Muslera’nın eline gelen her top voleybol filesinden seker gibi geri dönüyor. Ve Tudor, daha 50-55’lerde çıkarması gereken Belhanda ve Feghouli’nin ikinci devre ortalıkta hedefsiz dolaşmalarına göz yumuyor. Bu, kolay affedilir bir hata değil.
ŞAMPİYONLUĞU VERDİ (AHMET ÇAKAR)
Aslında ilk yarıda G.Saray fena değildi. Taktik disipline bağlı oynadılar. Ayağa paslarla çıktılar, pozisyon da buldular. Ama ikinci yarı maçın zor olacağını düşünürken bence Muslera, 46. dakikada maçı, derbiyi, belki de şampiyonluğu Beşiktaş'a hediye ediverdi. Çok rahat tutabileceği topu elinden kaçırdı, Cenk de boş kaleye yuvarlayıverdi.
DARMADAĞIN OLDU
Büyük takımlar, büyük hocalar, mağlup duruma düştüklerinde de oyun disiplinini kaybetmezler. Ama koskoca G.Saray bu golden sonra darmadağın oldu. Hele bir bölüm vardı ki 60 ile 68. dakika arasında Beşiktaş tam 4 tane net pozisyon kaçırdı. Hem de ne pozisyonlar... Oğuzhan, Quaresma, Gökhan beceriksizdiler ve karşı karşıya gol kaçırdılar.
İLK İKİYE BİLE GİREMEZ
Beşiktaş da şampiyonluk yarışında diğer rakipleriyle durumu eşitledi. Belki puan olarak gerideler ama eğer Beşiktaş şampiyon olacaksa bunun ilk kilometre taşı dün geceki derbidir. G.Saray, Tudor ile devam ederse bırakın şampiyon olmayı, ilk ikiye bile giremez. Büyük takım hocası değil, zor maçların hocası hiç değil.
LİGİ YENİDEN BAŞLATTI (ÖMER ÜRÜNDÜL)
İkinci yarı başında Muslera'nın büyük hatasıyla Cenk golü attı. Bu golle Galatasaray'ın bütün düzeni alt üst oldu. Takım savunması bırakılınca Beşiktaş'ın arka arkaya rekor sayıda net pozisyonları geldi. 3 tane inanılmaz gol kaçtı. Ardından forvetlerin ve orta sahanın yapamadığını Tosic yaptı ve işi bitirdi. Beşiktaş mükemmel bir ikinci yarı sergiledi ve hak ettiği galibiyeti alarak ligi yeniden başlattı.
YAPISI UYGUN DEĞİL
Orta saha ve defans bloğu çok başarılıydı. Performans düşüklüğü aslında ileri uçtaydı. Cenk, Milli Takım da dahil tüm sezonun ağır yükünden alışılmış performansından uzaktı. Babel ve Quaresma vasat bir görüntü çizdiler. Galatasaray'ın sıkıntısı kontrol futbolunu uygulayamayışı. Takımın yapısı buna uygun değil. Zaten bu yüzden de zorluk derecesi yüksek maçlarda sıkıntı yaşıyorlar.
OYUNU TESLİM EDİŞİ...
Yalnız unutulmaması gereken bir gerçek var ki Galatasaray'ın yediği birinci golden sonraki oyunu teslim edişi, üstünde durulması gereken olumsuz bir tablo. Dün gece Rodrigues'in olumsuz futbolu, kaliteli orta saha oyuncularının da düşük performansları bu yenilgide de önemli rol oynadı.
BU KADAR BEKLEMİYORDUM (METİN TEKİN)
Çok net bir Beşiktaş üstünlüğü vardı. Ama bu kadar harika bir ikinci yarı kolay kolay her takımın başaracağı ve oynayacağı bir sekans değildi. Yanılmıyorsam 3 gol ve kaçan 5-6 tane çok net pozisyonu vardı Beşiktaş'ın. İşte Beşiktaş oyununun gücü, Beşiktaş'ın hücum zenginliği tam da buydu. Ben maç önü değerlendirmemde Beşiktaş için "Sadece favori değil, maçın ağır favorisi" demiştim. Ama ben de bu kadarını beklemiyordum.
SORUN G.SARAY KADROSUNDA
Şimdi derbileri kazanamayan Tudor eleştirisi ayyuka çıkacaktır. Haklı olanlar da olabilir. Yüksek seviyedeki oyunların altından kalkamayan bir Galatasaray'dan söz edebiliriz. Fakat bu tabloda başaramayan olarak sadece Tudor'u görmek büyük bir yanılgı olur. Zira büyük resme baktığımızda bu tip oyunun altından kalkamayanın Galatasaray kadrosu olduğunu göreceksiniz.
EN BÜYÜK FAVORİSİ...
Beşiktaş'ın zirveye bir adım daha yaklaşmasının ötesinde, böyle bir oyunu oynayabildiğini göstermesi rakiplerine de önemli bir mesajdır. Bu oyun coşkusunu sürdürebildiği takdirde son iki yılın şampiyonu Beşiktaş, bu yılın da en büyük favorisi...
TUDOR'UN TERCİHİYDİ (HAKAN ÜNSAL)
Galatasaray’ın ilk yarım saat baskı yemesi Tudor’un tercihiydi. Beşiktaş’ı kendi sahasında karşılayıp kazanılan toplarla çabuk çıkma stratejisi ilk yarıda önemli pozisyonlar olarak karşılık buldu. İlk yarıda Galatasaray adına en önemli mesaj; Tudor’un kaybettiği Trabzon ve Başakşehir maçlarından ders çıkardığıydı. Rodrigues ve Feghouli’nin arkalarında oynayan Mariano ve Denayer’e yardımları, Babel ve Quaresma’nın ilk yarıda beklenenin altında oynamasını sağladı.
BELHANDA FAKTÖRÜ
Galatasaray adına ilk yarıdaki sorun, orta sahadaki pas sayısının azlığı ve öne çabuk oynanan toplardaki tercih hatası yada kötü paslardı. Buna rağmen girilen 2 net pozisyondan sonra Beşiktaş baskısı ve taraftarın coşkusu biraz olsun kırıldı. Bu bölümde, Belhanda biraz devreye girse Galatasaray baskı da yemez pozisyon da bulurdu. Belhanda’sız oynanan oyuna rağmen iyi bir ilk yarı geçirdi Galatasaray.
BEŞİKTAŞ BİLE ŞAŞIRMIŞTIR
Darbe hiç beklemedik yerden, en güvenilen adam Muslera’dan büyük bir hata sonucu gelince Beşiktaş ikinci yarının başında rahatladı. Galatasaray’ın gol bulmak için savunmasını öne çekmesiyle, Beşiktaş için istediği geniş pas ve koşu alanları da çıktı. Sonrasında Beşiktaş, ligde geçen haftalarda girmediği kadar bütün pozisyonlara girmeye başladı. Beşiktaş’ın girdiği pozisyonların şekline ve kaçırdığı gollere kendileri bile şaşırmıştır.
DENİZ ARTIK BİTTİ (ERMAN TOROĞLU)
Lig bayağı güzel hale gelmeye başladı. Herkes potaya girdi. Hatta potaya değil tencerenin içine girdiler. G.Saray yönetiminin radikal kararlar alması lazım. Şimdiye kadar diyorlardı ki işte 'Lideriz, şu takımdan bu kadar öndeyiz...' Deniz bitti! Beşiktaşlı futbolcular, Şampiyonlar Ligi maçlarından sonra bu maçın önemini çok iyi kavramışlar ki, Avrupa'da oynadıkları gibi mücadele ettiler. Siyah-beyazlılar bu mücadeleyi yaparlarsa Türkiye'de de başarılı olurlar.
NEDEN CESARETİN YOK (İLKER YASİN)
Korktuğunuzu rakibinize hissettirdiğinizde, zirveyi tutan büyük bir takım gibi oynamadığınızda Bay Tudor, böyle skorlara her zaman hazır olmalısınız. Takım zaten büyük maç kazanamamanın psikolojik baskısı altında iken siz bir lider olarak öne çıkacak, G.Saray'a tarihine yakışan, korkmaz, kazanmak isteyen bir futbol oynatacaksınız. İlk yarıda yüzde 65 topu rakibe vererek, Beşiktaş'ı kendi sahanda karşılayarak korkuna saygı duyuyorsun. Peki neden cesaretin yok? Madem tedbirli olacaksın, kontrataklarla gol arayacaksın, neden Yasin'le değil de Feghouli ile başlıyorsun?
TUDOR BİLMELİSİN Kİ...
Sayın Tudor bilmelisin ki, Belhanda ve Feghouli'nin eski günlerindeki sermayeleri, bugün G.Saray'da ticaret yapmaya yetmez. G.Saray'ın takım lideri kim? Belhanda, Feghouli, Selçuk, Fernando... Kim? "İlk 6 haftanın takımı nerede" diyenlere cevabım, "Tudor'un korkusuna mahpus kaldı" olacak. Rahmetli üstat İslam Çupi, "Maçı ikinci yarıda ters yüz eden herhalde bit pazarındaki Eftal Efendi'nin elleri değildi" diye yazmıştı bir tarihte...
TARİHİ BİR HEZİMETTEN KURTULDULAR...
Beşiktaş bir Şampiyonlar Ligi maçı gibi oynadı. Her futbolcunun müthiş bir konsantrasyonu vardı. Tolgay çıktığında Talisca'yı değil de Medel'i tercih eden Güneş, hesaplarını gerçekçi yaparken, Tudor'un 85'te Denayer'in yerine Linnes'i almasına herhalde kıs kıs güldü. Dün akşam tarihi bir hezimetten kurtulan Galatasaray, Tudor önderliğinde büyük hedeflere yürüyemez.
KADRO KALİTESİ SORUNU (LEVENT TÜZEMEN)
Başkan Dursun Özbek, mali kongrede üyelere, "40 milyon Euro harcadık diye eleştiriyorsunuz ama birbirinden kaliteli 10 futbolcu aldık ve şampiyonluğa oynayacak kadro kurduk" dedi. G.Saray derbilerde 'büyük bir takım' görüntüsünü sergileyemedi. Bu kadronun ciddi bir maliyeti var. Ama kalite sorunu da. Belhanda, Feghouli, Ndiaye küçük maçların büyük oyuncuları. Tudor'u zaten tartışmıyorum ama başkan arkasında durmaya devam ediyor. Teknik direktörlük Rodrigues'i çıkarıp Yasin'i sokmak değil.
OYUN AKLI YOKTU
G.Saray'da derbi havasını bilen bir tane oyun aklı yoktu. Belhanda sıfır oynamaya devam ediyor. Eğer elinizde kreatif oyuncular ve lider isimler yoksa büyük maçları çeviremezsiniz. Beşiktaş'ın yerli oyuncuları aidiyet duygusuyla mücadele etti. G.Saray'ın yabancı oyuncuları bunu yaşamadıkları için Maicon, Gomis dışında ön plana çıkamadı.
KUM TORBASI... (ATİLLA GÖKÇE)
Şimdi skor tabelasına hiç bakmadan oyunu değerlendirelim. Galatasaray bu oyunun ortağı olamadı. Bir derbide taraflardan hiç birinin kum torbasına dönme hakkı yoktur. Kimse Tudor’un hatalı tercihlerinden, taktiğinden filan dem vurmasın. Bu maç Hırvat Hoca’nın kenar yönetimiyle açıklanamaz. Asıl eleştirilmesi gerekenler sahadakiler.
GÜNAH KEÇİSİ YAPMASIN
Beşiktaş nasıl oynadıysa, onlar da oynamalıydı. Kimse Tudor’u günah keçisi yapmasın. Onun yerine Şenol Güneş’i ve takımını saygıyla alkışlamak sportmenliğin ve futbolun gereğidir. Bravo arkadaşlar!
MİNİMUM SARI (MUSTAFA ÇULCU)
15. dakikada Gomis, hava topunda Tolgay’a kontrolsüz bir hareket yaptı. Minimum sarı kart görmeliydi. Kırmızı verse ‘Hayır’ diyemeyeceğimiz bir pozisyon. Eğer faul veriyorsan, ki verdi, mutlaka kart göstermelisin.
NET PENALTIYDI
39. dakikada Maicon ceza sahasında Cenk Tosun’a hamle yaptı. Devam kararı doğru. Devamında Oğuzhan çalımı atıyor, Fernando kaval kemiğine vuruyor. Net penaltıydı ama verilmedi.
İKİNCİ GOL OFSAYT
70. dakikada Babel’in şutunda Mariano ‘bilerek kurtarma’ yapıyor. Bu oyuncudan seken top ofsayttaki Tosic’in önüne geliyor. Mariano’dan gelen top ‘bilerek oynama’ değildir. Pozisyonun ofsayt olarak değerlendirilmesi gerekirdi. Ama hakem devam ettirdi ve gol geldi.
Karakartal mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın