Beşiktaşlı oyuncu Atiba Hutchinson, siyah-beyazlı ekibe transfer olduğu gün ile ilgili yaptığı açıklamada, "Ben her gün işin çözülmesi için
bekliyordum. Çok heyecanlıydım. Türkiye’ye gelmeyi, böylesine büyük bir kulüpte oynamayı çok istiyordum. Gerçekten sabırsızlıkla beklemiştim
transferin bitmesini. Çok heyecan verici günlerdi” dedi.
Siyah beyazlı ekibin deneyimli futbolcusu Atiba Hutchinson, Beşiktaş Instagram
TV’ye açıklamalarda bulundu.
Beşiktaş'a transfer olduğu süreci değerlendiren Kanadalı oyuncu, transfer sürecinin çok heyecanlı günler
olduğuna dikkat çekti. Kariyeri için yeni bir sayfa olduğunu söyleyen Atiba, İstanbul'a gelmenin heyecan verici olduğunu da sözlerine ekledi. Atiba,
"Ben her gün işin çözülmesi için bekliyordum. Çok tartışmalar vardı. Sürekli konuşuluyordu. Anlaşma sağlanmaya çalışılıyordu. Çok heyecanlıydım.
Buraya gelmeyi çok istiyordum. Türkiye’ye gelmeyi, böylesine büyük bir kulüpte oynamayı çok istiyordum. İstanbul’a gelme şansını kaçırmak
istemiyordum. Gerçekten sabırsızlıkla beklemiştim transferin bitmesini. Çok heyecan verici günlerdi” diyerek şunları söyledi:
"Monaco gibi iyi
bir takıma karşı çok güzel bir deplasman galibiyeti almıştık. Maçtan sonra da hep birlikte kutladık. Ben de o esnada Şenol hocanın yanına gittim,
güzel bir gece olmuştu. Şenol Güneş için sadece olumlu şeyler söyleyebilirim. Çok başarılı bir teknik direktör. Bu takım için, bu kulüp için gerçekten
çok büyük işler yaptı. Deyim yerindeyse bizim için bir baba gibi."
ŞAMPİYON OLDUĞUMUZDA ATTIĞIMIZ BOĞAZ TURUNU UNUTAMAM
Gerçekten olağanüstü bir gündü. Güzel bir
kutlama yapmıştık taraftarlarımızla birlikte. Uzun sayılabilecek bir süreden sonra şampiyon olmuştuk. Sezon çok önemli, farklı bir sezondu.
Kutlamaları da çok güzel oldu. Boğazdan geçtik, stadyuma gittik, stadyum tıklım tıklımdı. Gerçekten ömrüm boyunca hatırlayacağım bir geceydi.
OYUNUMU GELİŞTİRDİĞİM YER HOLLANDA
Hollanda, gerçekten büyük adım attığım, güzel dostluklar kurduğum bir yer. Lens ve Marcelo gibi oyuncular vardı. Oyuncu olarak oyunumu
geliştirdiğim bir yer oldu Hollanda. Özellikle topa sahip olma anlamında, pas anlamında oranın da bende özel bir yeri var. Şampiyonluğa birkaç defa
yaklaşmış ama şampiyon olamamıştık. Çok güzel günler geçirmiştim.
KANADA'NIN KALBİMDE ÖZEL BİR YERİ VAR
15 sene oldu. Kanada’nın benim kalbimde özel bir yeri var.
Bana çok şey verdi. Milli takım, ülke. Kanada olmasa bugün olduğum yerde olur muydum? Bundan çok emin değilim. Milli takımda çok özel anlar yaşadım,
çok güzel arkadaşlıklarım oldu, çok farklı ülkelere gittik. Çok faklı tecrübeler edindik, çok özeldi gerçekten.
AHTAPOT BENZETMESİ BENİ ÇOK İYİ TARİF EDİYOR
Ahtapot
benzetmesini taraftarlarımız çıkardı. Çok da güzel oldu, hoşuma gitti. Oyuncu olarak beni çok iyi tarif ediyor. Çalışkanlığım, ayaklarımla her yana
uzanabilmem, top çalmam, alanı kapatmam. Benzetme tam yerine oturdu, çok da güzel oldu.
KIEV BÜYÜK HAYAL KIRIKLIĞIYDI
Çok zor, hepsi büyük hayal kırıklıklarıydı. İlk
başta Kiev’i söyleyebilirim. Biz o grupta çok iyi işler yapmıştık. Gruptan çıkma şansımız çok yüksekti ama Kiev’deki o maçta işler başından sonuna
ters gitti. Büyük hayal kırıklığı oldu. Lyon maçında çok iyi bir form yakalamıştık. Avrupa Ligi’nde çok iyi gidiyorduk. O eşleşmenin iki ayağını da
çok iyi oynamıştık. Özellikle deplasmandaki maçı. Sonra penaltılarla kaybettik. Kulüp tarihinde ilk defa yarı finale çıkma şansımız vardı onu
kaybettik. O da hayal kırıklığıydı.
Bayern Münih maçında iyi başlamıştık. İlk 20 dakika kontrollü gidiyorduk. Benim pasımdı o yüzden çok
iyi hatırlıyorum. Vida çok zor bir durumda kalmıştı. Kırmızı kart gördü. Hepimiz 11’e 11 devam etse gerçekten bir şeyler yapabileceğimize inanıyorduk.
O yüzden herkesin aklında şu soru kaldı. 11’e 11 olsaydık neler yapardık, Nasıl gelişirdi durum? 10 kişi kalınca o seviyedeki bir takıma karşı
direnmek çok zor bir hale geldi ve hayal kırıklığı oldu. Her şey o pasla başladı. O olmasa belki başka türlü bir şey olacaktı, bambaşka bir yere
gidecekti. Deyim yerindeyse kar topu etkisi yarattı. O yüzden bir türlü aklımdan çıkmadı.
STADYUMDAKİ ATMOSFER İNANILMAZDI
Avrupa’daki güzel sonuçların hepsi çok
değerli. Hem benim için hem de takım için. Liverpool maçıyla başlayayım. Stadyumdaki atmosfer inanılmazdı. 80 bin kişi vardı. Penaltılara gittik
harika bir sonuç aldık. Öyle bir sevinç olmuştu ki turnuva kazanmış, kupa kaldırmış gibi herkes mutluydu, inanılmazdı.
Porto deplasmanında
çok iyi oynamıştık. Maçın başından sonuna kadar oyuna biz hakim olmuştuk. Çok iyi bir galibiyetle gruba çok iyi başlamıştık. Napoli maçında
fotoğraftaki o Mertens. Çok iyi bir karakter çok da iyi bir çocuktu. Güçlü bir takıma karşı oynadık, deplasmanda onları yendik. Orada da çok ciddi bir
taraftar desteğimiz vardı. Oradaki kutlama da çok güzeldi.
KAPTAN OLARAK ORADA BULUNMAK ÇOK GÜZEL BİR DUYGUYDU
Monaco maçını az önce söyledim. Orada da çok iyi bir
performans gösterdik. Kaptan olarak orada bulunmak çok özel bir duyguydu. Çünkü herkese nasip olan bir şey değil. Şampiyonlar Ligi’nde takımının
kaptanı olarak sahaya çıkmak. O gece de unutulmazdı."