* Beşiktaş yönetiminden neden istifa ettiniz? Del Bosque yüzünden yöneticilik görevinden vazgeçmenizde en temel nedeniniz nedir?
"Beşiktaş, F.Bahçe ve G.Saray, Türkiye'nin en büyük camiaları... 15-20 milyon taraftarları var. Koskocaman Beşiktaş'a yönetici oluyorsanız, sizi seçiyorlarsa Beşiktaş'ı başarıya götürmenizi istiyorlar. Her sene Beşiktaş şampiyon olacak diye bir kural yok. Bir sezon iyi gitmez, maya tutmaz, olabilir. Biz geldik ne yaptık? îşte en önemli nokta bu. Beşiktaş'ı 2 sene idare etmiş, ilk senesinde şampiyon yapmış, 2. senesinde de ilk yarı 11 puan önde tutmayı başarmış bir yönetim vardı. Başarısız bir 2. devre geçirmişlerdi. Orada hakem konuları var, orada camianın bir anda konsantrasyon kaybı var...

2. devredeki bu tablo yüzünden Lucescu'yla yola devam edemedik. Açık konuşmak gerekirse, ben Lucescu'yu çok beğenirim. Böyle bir hocayı 2. yarıdaki başarısızlıktan dolayı gönderme karan alıyorsun... Öte tarafta ise Beşiktaş'a 3 ayda ligde, UEFAda havlu attıran ve Beşiktaş'ı bu sezon hiçbir amacı olmayan herhangi bir kulüp durumuna düşüren bir adamla oturup 'Ya mister, sen ne yapıyorsun, bana şunu bir izah eder misin?' demiyorsun.

Beşiktaş bunu kaldırmaz. Eğer ona bu soru sorulamıyorsa Lucescu'nun günahı neydi? Del Bosque ile 2. seneyi de ipoteğe almaya başladığımızı gördüm. Şöyle örnek vereyim: Kuman sevmem ama bir akşam, bir rulet masasında büyük paralar kaybediyorsunuz, ertesi akşam aynı rulet masasına gidip oturuyorsunuz. Yahu adam biraz akıl eder de yandaki masaya gider, belki onun şansı daha iyidir diye... Hiçbir şey olmamış gibi 'Önümüzdeki sene de bu kişiyle devam edeceğim' demek çok risklidir ve hatadır. Gerçek yönetici, Beşiktaş'ın çıkarlarını düşünüp 'Ben bu riski daha fazla alamam' demelidir. Yani mesele bu seneki başarısızlık değil. Gelecekte yaşanması muhtemel başarısızlıkları önleme çabasıdır."

* Peki Beşiktaş yönetiminde gerçekten 3 kişinin dışında kimsenin sözü geçmiyor mu? Bütün yöneticiler sıkıntılarını anlatamamaktan dolayı rahatsız mı?
"Bakın, Beşiktaş yönetimiyle ilgili bu konuların konuşulması Beşiktaş'a çok zarar verir. Bence bu mesele hemen bitmeli. Görüş ayrılığının sonunda da istifa çok normal, haklı ve kişisel bir müessesedir. Yapılır biter gider. Ben Beşiktaş'a zarar vermek istemem. Başkan'la, Divan'la veya bir başkasıyla en ufak bir kaş kaldırmamız, sesimizi yükseltmemiz yok. Benim VlP'deki 4 tane yerim zaten başkan ve eşiyle yanyana. 2. yarıda da beraber oturup maçları izleyeceğiz. Kıvanç Oktay, eşi Meltem Oktay, Revna Demirören ve ben."

* 'Del Bosque başarısız' dediniz. Yöneticiyken bunun hesabını niye sormadınız?
"Del Bosque bugüne kadar çok hata yaptı. Gelecekte de başarılı olma ihtimali %5'i geçmez. Ben o %5'e göre karar almam. Hilal-i Ahmer uğruna çalışmıyor bu adam, Beşiktaş'tan senede 2 milyon $ alıyor. Bunun getirdiği Juanfran için 'Başkasını alalım mı?' diye Kıvanç sordu kaç kere... 'Hayır, ille de Juanfran' dedi. 3.5 milyon Euro verildi bu adama. Bu paralar Beşiktaş'ın paraları. Şimdi 'Yabancı gönderelim' deniyor. Kimi gönderecekmiş Del Bosque, Cordoba'yı. Niye Juanfran'ı göndermiyor, ne yaptı Cordoba? Dünyanın en iyi 5 kalecisinden biri. Yönetim hep oynamasını istedi, Cordoba yine de oynamadı. Cordoba'yı satmak isterseniz ilk devre boyunca oynamamış bir kaleci satacaksınız. Bu uçup giden Beşiktaş'ın paraları... Del Bosque Efendi kazanmadı ki bu paraları."

* Del Bosque'yle konuştunuz mu?
"Konuştuk, konuştuk. Çok iyi biri. Hep böyle mesafeli 'Tabii, tabii siz de haklısınız' diyor. Zaten o iletişimde bir sakatlık var. Del Bosque Beşiktaş'ın maaşlı teknik direktörü gibi değil. Del Bosque büyük bir İspanyol üstadı, nasıl uygun görürse öyle davranıyor! Ya Beşiktaş bu adama para veriyor. Bu adam benim profesyonelim. Zaten Del Bosque yönetime hiç gelmediği gibi, bazı önerilerde de bulunmuş 'Yöneticiler şöyle davranmalı' diye. Ya sen kendi takımına baksana... Seni takımın başına getirdik, karışamazsın 101 yıllık Beşiktaş'a... Sen kimsin? 6 ay önce gelmiş, astronomik paraya çalıştırdığım bir adamsın sen. Parayla falan da alakası yok. Yeni transfer yaparken, alacağınız adama para vermeyecek misiniz? Ben Cordoba'yı hangi paraya satacağım şimdi? O hatalı secimin Beşiktaş'a verdiği zararı kim karşılayacak, Del Bosque mi? Var mı İspanya'da evi falan filan, onu mu ipotek altına alacak? Yarın Beşiktaş puan toplayıp ligi 2., 3. bitirse bu gerçeklerin hiçbiri değişmeyecek ki! Paralar onun yüzünden havaya uçtu. Pancu için Shakthar Donetsk 3 milyon $ bonservis bedeli verdi, satmadın. Bari oynatmayacaktın, verseydin, 3 milyon $ kazansaydık. O paraya başka futbolcu alırdım."
 
* Ne zamandır istifayı düşünüyorsunuz?
"S. Liege maçının ikinci devresinden itibaren. Daha önce çok bekledim. Çünkü istikrardan yana bir insanım ben. Ta ki S.Liege maçının 45. dakikasına kadar... O maçın 45'den 80. dakikasına kadar gol geliyorum diyor. Biz de başkanla yan yana izliyoruz. Gözümüz sürekli kronometrede... Hatta bir ara stadın kronometresi bozuldu. 'Allah' dedik 'Bozuldu kronometre.' O kadar fikse olmuşuz kronometreye... Dakikalar geçiyor, ne bir oyuncu değişikliği, ne bir taktik değişiklik... 83te attılar, o maç 1-1 bitti... Başkan dedi ki 'Ya Reha, bak bakalım ne diyecek hoca basın toplantısında?' Basın toplantısına girdim. 'Maçı okuyamadım, gerekli değişiklikler olmadı' gibi bir şey diyecek diye bekliyorum. Şunları söyledi: 'Grubumuzdaki her takım eşit güçte. Normal sonuç. Parma maçına bakıyoruz.' O an ben orada yönetici değil de gazeteci Reha Muhtar olsaydım öyle 3 soru sorardım ki, iflahı kesilirdi. Artık dalga geçiyor gibi geliyor bana."

* Daha önce Del Bosque'nin gitmesine karar verilmişti, değil mi? Ankaraspor maçından sonra yönetimde oylama yapıldı ve 13'e 2 oyla "Del Bosque gitsin" dendi. Yıldırım Demirören, Kıvanç Oktay, Murat Aksu ve siz de 'gitsin' diye oy verdiniz. Del Bosque o gün niye gitmedi?
"O zaman belki şartlar çok uygun değildi. Ama sonrası çok belirgindi. Çünkü o zaman önümüzde iki önemli maç vardı; Bodo ve Trabzon maçlarından önce öyle bir kararı almak risktir. Bodo'yu geçemezsek UEFAya da kalamayacaktık."

* İçinizden 'Ah keşke kendisi bir istifa etse' diye düşündünüz, değil mi?
"Düşünmedim desem yalan olur. Ama işin enterasanı hiçbir şey olmamış gibi davranması, bende kuşkulara yol açıyor. Ben de profesyonel çalıştım. Başarılı olamıyorsanız gider patronunuza söylersiniz. Hiçbir şey olmamış gibi takır takır 2 milyon $'ı alırken insan en azından birşeyler söyler ya da önlem alır. Bakıyorum öyle bir havası yok. R.Madrid onun döneminde nasıldı bilmiyorum ama Beşiktaş öyle vasat takım psikolojisini kaldırmaz."

* Del Bosque gitse, döner miydiniz?
"Del Bosque giderse kendimi çok başarılı bir iş yapmış sayarım. Ama bu saatten sonra olmaz. Artık kendi görüşlerimi yazacağım, söyleyeceğim. İçerden o kadar dikkate alınmıyordu belki ama dışardan daha etkili olur, biliyorum."

* Beşiktaş'ın çıkan sizin çıkarınızın üstündeyse ya da siz vazgeçtiğiniz halde Del Bosque göreve devam ediyorsa, sadece ayrılmış oluyorsunuz. Yani Beşiktaş'ın çıkan için ne yapmış oldunuz?
"Ben diyorum ki, risk faktörü bu kadar yüksek bir adamla önümüzdeki seneye gitmek bir hatadır. Del Bosque 1 yıl sonra başarılı da olabilir. Ben onu bilmem. Ama Beşiktaş'ta maddi açıdan önemli bir zarara yol açan kişiden hesap sormak zorundayım. Yarın ne olur? İnşallah çok etkili olur benim arkadaşlarımın ayrılması da, Del Bosque'nin aklı başına gelir. Bu zararların hesabının sorulması gerekir. Adam yarın takımı şampiyonluğa da oynatsa bu hesap sorulmalı. Artı genç bir teknik direktörle, takımı da gençleştirerek önümüzdeki senenin projeksiyonu yapılmalı. Parma maçındaki kadronun yaş ortalaması 28.5... O kadar genci niye aldık biz o zaman?"

* Kafanızdaki çözüm neydi peki?
"G.Saray'daki Hagi formülü tuttu. Beşiktaş'ın başına Ziya Doğan'ın getirilmesi ve takımın gençleştirilmesi, Sinan Engin dostumuzdan da yararlanılması gerekir. Çünkü futbolcudan çok iyi anlıyor. Gençleşen bir Beşiktaş'la bu sezon sonuna kadar gidilir, model tutarsa devam edilir. Ziya olmadı mı, en azından takıma girmiş gençlerle tabanca gibi bir Beşiktaş gelecek sezona hazır hale getirilir. Yani G.Saray gibi bir kulüp, Fatih Terim gibi UEFA şampiyonu bir hocayla yollarını ayırdı. Sonra da Hagi gibi teknik direktörlüğü tartışılan bir ismi denedi. Bu sene de F.Bahçe ile kafa kafaya geldi... Biz de Beşiktaş'ız. Bu camianın da formül üretmesi lazım. Bu yöneticiler formül üretmek için vardır." 
 
Haber :Sanem ALTAN / Vatan