“Beşiktaş’ın bu sezonki düşüşü hiç de hoş değil. Başta başkan Yıldırım Demirören olmak üzere yeni yönetimde çok iyi dostlarım oldu. Onların adına üzülüyorum. Başkanla İtalya’da uzun süre başbaşa görüştük, yakın diyaloğumuz oldu. Beşiktaş adına organizasyon ve oyun disiplinini daha iyi kurmak lazım. Takımda futbolcular arasında iyi bir anlaşma yapmak lazım. Biz Türkiye’deyken bu ilişkilerden çok iyi ilişkiler çıkarmayı başarmıştık.”
‘Sinan Engin çocuk gibi’
“Sinan Engin, 7. sınıfta okuyan bir çocuk gibi, söyledikleri gerçeği yansıtmıyor.
Biz kazandığımız zaman, o hiç kazanmadı, hep buruk sevinç yaşadı. Bu yüz ifadesi bile beni sürekli endişelendiriyordu. Üstelik 1.5 sene yenilmeden
giden Beşiktaş’ta daha arzulu insan olmasını beklerdim Engin’in. O zaman gördüm ki, kaybettiğimiz maçtan sonra biraz başka bir havası vardı. Ben
ondan, yakın dostum olan bir yönetici tavrı ve yaklaşımı bekliyordum.”
“Türkiye Ligi zordur. Takımların gücü eşit... Dört büyüklere karşı oynayanlar daha farklı davranıyor. Bosque’nin alışması ve tanıması zor olmuştur. Şimdi bu acemiliğini atlatmıştır sanırım. Her ne kadar Real Madrid ile Beşiktaş aynı olmasa da, eski Bosque ortaya çıkacaktır. Futbolcular hocanın istediğini verdiklerinde daha iyi duruma gelebilir. Ama Türk futbol kamuoyunun baskısına ne kadar dayanabilir, onu bilemem. Tek çare sabır ve tabii takıma takviye.”
‘Cim Bom’a takviye
şart’
“Galatasaray’ın bilinen imkanlarıyla Gheorghe Hagi’nin yaptıkları iyiden de öte şeyler... Bence başarılı... Gösterdiği performansla,
hatta özellikle de Fenerbahçe derbisinde mükemmeldi, diyebilirim. Hagi o kadar kariyerli bir hoca olmamasına rağmen, özellikle 100. yılını kutladığı
senede 2005’in şampiyonluğu için kendisine yürekten bol şans diliyorum. Onun ruhunu bilen biri olarak ‘başaracaktır’ diyorum. Ama bunun için takviye
ve transfer şart.”