Fenerbahçe ve Beşiktaşımızda görev yaptığı toplam 6 yıl hakkında değerlendirmede bulunan doktor Ertuğrul Karanlık, Sarı-Lacivertliler’de özellikle
‘Şike Soruşturması’ sürecinde yaşadıklarından Moussa Sow olayına; Kara Kartal’da ise takım içindeki oyuncularla arasındaki sorunlar ile geleceği
hakkında açıklamalarda bulundu. İşte Karanlık’ın sözleri:
‘Denizli faciasından etkilendim’
“Fenerbahçe,
2004’te Daum’un yönetiminde Almanya’da çalıştığım Whangarei’yle dostluk maçı yapmıştı. Onunla orada tanıştık. 2006’da beni Belek kampına çağırdı.
Fenerbahçe’yle kamp geçirdim. O dönem kadroda Rüştü, Alex, Servet Çetin, Aurelio gibi isimler vardı. Bana, “2006 Dünya Kupası sonrasında Fenerbahçe’de
çalışmaya başlayacaksın” dedi. Denizli faciası olunca Fenerbahçe’ye gitmem iptal oldu. Daum istifa etti. Bunun sonrasında 1 yıllığına Yeni Zelanda’ya
gittim. Daum da bana, “Git orayı da gör, ben seni yine çağıracağım” dedi. Ardından Dubai’deki Amerikan Hastanesi’nden teklif geldi oraya gittim. Sonra
Abu Dhabi’ye geçtim. Orada mutlu olmadım. Zürih’e gittim. 2009’da Daum’un Fenerbahçe’yle anlaştığını öğrendim. Sonra beni aradı, gelmemi istedi.
Fenerbahçe kariyerim öyle başladı.”
‘Topuk Yaylası’nda ağladım’
“Daum’la yolların ayrılmasının ardından
Fenerbahçe’deki görevime devam ettim. Takımın başına Aykut Kocaman geldi. Fenerbahçe’yle 3 yıl anlaşma yaptım, imzalamadan ABD’ye gittim. İdari
Menacer Hasan Çetinkaya beni arayıp yolları ayırdıklarını söyledi. Aykut Kocaman’ı aradım telefonlarıma çıkmadı. Fenerbahçe, 4 ay paramı vermedi. Şike
olayı zamanında Fenerbahçe’deydim. 1 maçı rahat kazandığımızı hatırlamıyorum. Şike olayı ortaya çıkınca Topuk Yaylası’nda ağlamıştım. Moussa Sow olayı
4 ay sonra ortaya çıktı. Alman Hastanesi’nin Başhekimi, Sow’un formsuzluğunu bana bağladı. Ben hiçbir zaman Sow sakat demedim. Futbol oynayamaz
demedim. Eğer böyle bir şey deseydim zaten bu durumdan dolayı cezalandırılırdım. Sow’la hâlâ görüşüyorum. Eğer böyle bir durum olsa benimle
konuşmazdı.”
‘Önder Özen’in adamı değilim’
“Fenerbahçe’den ayrıldıktan sonra bir hastanede başhekim oldum.
Sonra Önder Özen geldi ve bana bir teklif sundu. Kendisini fazla tanımıyordum. Fenerbahçe’de görev yaparken sadece bir iki kere selam vermişliğim
vardı. Onun adamı falan değilim. Beşiktaş’ta kontrat süresi umrumda değildi, bakmadan imza attım. Beşiktaş’ta 2 yıl çalıştım 1 kere maaşım yattı mı
diye bakmadım. İstediğim ilaçları bulamadılar, 27 bin Euro’ya gittim ben aldım. Futbolcuyu tedavi etmek için parayı kendi cebimden verdim. Sonra
parayı kulüpten taksitle aldım.”
‘Galatasaraylı oyunculara baktım’
“Dana kanı diye adlandırılan ilaç, felçli
insanların tedavisi için kullanılıyor. Ben cerrah değilim. Benim uzmanlığım ameliyatsız tedaviydi. 6 yıl Türkiye’de çalıştım 1 kez bile zaman
vermedim. Bunlar insan, makine değil. Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor’un oyuncularına da baktım. Galatasaray’dan 3 oyuncunun tedavisini ben
yaptım. Bu takımların basketbol ve voleybol oyuncularına da baktım.”
Tolga’dan şok talep!
“Jose Sosa bana,
‘Ben Bayern Münih’te oynadım. Almanya’daki doktorlarla aynı seviyedesin’ dedi. Dizinin iç yan bağları koptu. 4 hafta sonra oynattım. Sivok, kendisine
Dubai’de rehabilitasyon yapılmasını istiyordu. Buna gerekçe olarak bu ülkenin sıcak olmasını gösterdi. Ben de “Afrikaya git o zaman” dedim. İzin
vermedim. Sivok, sonra beni şikayet etti. Tolga Zengin, omzundaki sakatlık sebebiyle sakatlığının daha ciddi yazılmasını istedi. Ben de olanı yazarım
dedim. Aramız açıldı. Omzuyla ilgili bana küstü, gitti milli takımdan birine (Sarper Çetinkaya) göründü sonra geldi yine bana tedavi oldu. Dizindeki
sorunu yine ben tedavi ettim. Ben sertim. Oyuncuya, yöneticiye boyun eğmem. Veli de şikayet etmiş olabilir. Beni dinlemeyip ameliyat oldu.”
‘Yöneticiler, salonda çalışıyordu!’
“Oyunculara ofisimde kahve içmeyi yasakladım. Telefonla oynamalarına da izin
vermedim. İlk geldiğimde tercümanı, idarecisi salonda oyuncularla beraber çalışıyordu. Ben gidip Önder Özen ve Slaven Bilic’e durumu şikayet ettim.
Burası profesyonel kulüp dedim. Sonra yasaklandı bu durum.”
‘ABD’yle çalışmama izin verilmedi’
“Liverpool ile
şubat ayında oynadığımız UEFA Avrupa Ligi maçı öncesinde Brendan Rodgers’ın isteği sonrasında bu menacerle görüştüm. Bana Liverpool’a transfer olmam
konusunda teklifte bulundu. Ancak sonradan başka bir isimle anlaştılar. Beşiktaş’ta görev yaparken Jermaine Jones aracılığıyla Amerika Birleşik
Devletleri’nden de teklif aldım. Bu durumu Ahmet Nur Çebi’ye ilettim. İki takımda beraber görev yapmama izin vermedi.”
‘Çebi’nin
akrabalarına bile ben baktım’
“Beşiktaş ikinci başkanı Ahmet Nur Çebi; kızını, eniştesini ve İngiltere’de yaşayan yeğeninin
tedavisini bile bana yaptırıyordu. Bir ara hakkımdaki saçma iddialardan dolayı Ahmet Nur Çebi bana Ümraniye’deki ofisinde, “Sen oyunculardan para mı
alıyorsun” dedi. Bu sözlere inanamadım.”
‘Schalke 04’le anlaştım’
“Almanya’dan Schalke 04 sezon sonunda beni
istedi. Onlarla görüştüm. Ailem uzun süredir Almanya’ya dönmek istiyordu. Şenol Güneş’le yeni sezon öncesinde değerlendirmede bulunduk. Bana, sağlık
heyetiyle ilgili olarak karar vermediklerini söyledi. Ben de bana iyi bir teklif var size kolaylık yapayım yollarımızı ayıralım dedim. Sonra
Schalke’yle anlaştım. Yeni sezonda bu takımda olacağım.”
‘Basında yer almak için para veriyoruz’
“Futbolcu
maç öncesinde ısınırken oyuncuyu öptü. Böyle bir şey olabilir mi! Böyle bir profesyonellik yok. Bir yönetici bana sezon içinde, “İstatistik tutturdum.
Biz burada basında yer almak için para veriyoruz senin futbolculardan daha fazla haberin çıkıyor” dedi. Yöneticiye, hocaya yalakalık yapmadım.”
KARANLIK’TAN İNCİLER
- “Görev sürem boyunca Bilic’le aram çok iyiydi. Sağlık heyetimiz sayesinde çok puanlar
kazandığını düşünüyorum. İyi bir hocaydı.”
- “Hugo Almeida, Rusya ekibi Kuban’da oynarken bile bana tedavi olmak istiyordu. Birkaç kez tedavisini
ben yaptım.”
- “Doktoram olmasına rağmen benim lise diplomama kadar incelediler. Fenerbahçe’de gündemde değildi. Beşiktaş’ta buradan vurmaya
çalıştılar.”
- “Hiçbir yöneticiye ve oyuncuya kırgınlığım yok. Ben kötü ayrılmıyorum. Beşiktaş’ın hep başarılı olmasını isterim.”
- “Aziz
Yıldırım’ı çok beğeniyorum. Yöneticiliği çok iyi biliyor. Fikret Orman da çok başarılı. İkisinin de yolları açık olsun.”