1903 yılından bu yana Türk futboluna karakteristlik özellikleri ile damgasını vuran kaptanlar hala unutulmadı. Hakkı Kaptan, Şükrü Gülesin, Vedii Tosuncuk, Necmi Mutlu, Kaya Köstepen, Rıza Çalımbay gibi unutulmazlar yaşattıkları şampiyonluklarla taraftarların gönlünde taht kurdu. İşte böylesi Türk halkının kalbinde kahraman olarak anılan kaptanlar arasına 100'ncü yılda şampiyonluk yaşayan kaptan Tayfur Havutçu'da eklendi.

Mütevaziliği, kişiliği, dürüstlüğü ile takım arkadaşlarının ve taraftarların sevgisini kazanan kaptan, 7 yıllık hasretin perde arkasını anlattı. Şampiyonluğun hikayesini şöyle özetledi: "Şampiyon olmamızın perde arkasındaki en büyük etken başkanımız Serdar Bilgili, yönetim kurulumuz, taraftarlarımız ve takımımızın kenetlenmesi yatıyor. 7 yıldır ilk kez kadar zengin bir kadroya sahip olduk. Bu kadro ile yola çıkarken şampiyon olacağımıza inandık. Ayrıca yabancı oyuncularımızın takıma adaptasyonları çok çabuk olunca şampiyonluk da geldi."

Tayfur, Türkiye’ye gelişini ve yaşadıkları hakkında şunları söyledi: "Almanya'da gençler şampiyonası vardı. Ali Şen gelip beğenmiş ve ismimi o zamanın F.Bahçe yönetimine iletmiş. Beşiktaş Kulübü Başkanı Süleyman Seba uzaktan akraba olmamız nedeniyle transferimin dedikodu olmaması nedeniyle istememişti. Şen'in isteği ile Güven Sazak beni sarı lacivertli takıma getirdi. 2 yıl içinde başarılı bir grafik çizdim. Mustafa Denizli hocamın isteği ile Kocaelispor'a döndüm. Sonra da Beşiktaş'a transfer oldum."

Mustafa Denizli, Fatih Terim, Osieck, Toshack, Scala, Feldkamp, Briegel, Daum ve Lucescu ile çalıştığını sözlerine ekleyen tecrübeli futbolcu, "Beşiktaş benim karakterime, hırsıma ve inancıma uyumlu bir kulüp. Böylesi ilkelere uyan bir kulüpte oynamaktan son derece gurur duyuyorum.

Bence bu takımın en büyük kazancı Sergen Yalçın. Kafasına koyduğu her maçı kazandırıyor. Yeterki gününde olsun. Bu sezon derbi maçlarını kazanmamızdaki en büyük faktör oldu. Ben ona 'Derbilerin adamı' diyorum" dedi.

G.Saray maçı sonrası ilk aradığı kişinin Onursalbaşkan Süleyman Seba olduğunu açıklayan Tayfur, şöyle konuştu: "Onun sesindeki sevinci tarif edemem. Yeğeni İlhan Girişken'e de formamı vererek Süleyman ağabeye gönderdim."

Kaptan, yönetim ve teknik ekip için de şöyle konuştu: "Başkanımız Serdar Bilgili ve yönetim bizimle arkadaş ve baba gibi. Tüm sorunlarımızı paylaşıyoruz. Beşiktaş'a gelecek oyuncuların tek derdi şampiyonluk ve kupa kazanmak olacak. Çünkü bizde maddi sorunlar aşılmış durumda.

Lucescu hangi oyuncuyu nasıl oynatacağını çok iyi biliyor. Avrupa tecrübesi çok fazla. Feyyaz Uçar da çok deneyimli. Takımda Lucescu kadar etkili. Dünya futbolunu yakından takip ediyor. Menajer Sinan Engin takımın can simidi. Her sorunlarımızı çözüyor."

Beşiktaş forması altında Leeds United karşısında alınan farklı yenilgiye kahrolduğunu ve 1 ay kendisine gelemediğini belirten Tayfur sözlerini şöyle sürdürdü: "Eğer ligi ikinci bitirseydik faturasını biz ödeyecektik. Ama hatalı olan oyuncularda bunun acısını fazlasıyla çekerdi. İlhan saha dışında melek. Saha içinde aşırı markaj ve tekmelerden çıldırıyor. Haksızlığa tahammülü yok. İlhan önümüzdeki yıl daha güçlü olacak.

Cordoba ligin ilk yarısında inanılmaz yumuşaktı. Kendisini uyara uyara sonunda topu ayakla almayı bıraktı, elle tutmaya başladı. Adam sanki yılan kanı içmiş. Her tarafı esnek. İstediği yere istediği topu pas olarak atabiliyor.

Takımın penaltıcısıydım. Ama şimdi herkes golcü. Bu sezon 6 penaltı kaçırdık. Bence penaltıları kaleci Cordoba kullanmalı. G.Saray maçında saha içindeki kavgalar hiç de hoş değildi. Rakibimiz yenilince strese giriyor. Biz 7 yıldır bu stresi yaşadık. Artık onlar yaşayacak. Bu kadronun önünde kimse duramaz. Şampiyonluğumuzu Türkiye'de ve Şampiyonlar Ligi'nde alacağımız zaferler ile süsleneceğine taraftarlarımız inansın."