Depremin büyük yıkıma yol açtığı illerimizden Malatya'da önceki gün enkaz altından cansız olarak çıkartılan vatandaşlarımızdan biri de Yeni Malatyaspor file bekçisi Ahmet Eyüp Türkaslan'dı. Kulübünün ve Spor camiasının umutlu bekleyişi önceki gün gelen acı haberle sona ererken 28 yaşındaki eldiven geride gözü yaşlı bir eş ve yürek burkan bir öykü bıraktı. Yetim olarak büyüyen, kimsesi olmayan Ahmet Eyüp'ü, memleketinin takımı Gaziantepspor'da profesyonel olmasını sağlayan antrenörü Ahmet Ziya Yüce ile Gaziantepspor ve Yeni Malatyaspor'da beraber çalıştığı teknik direktör Hasan Özer'den dinledik.
Üniversite aşkı ile evlendi
Gaziantep'in Yavuzeli ilçesinde doğan, futbola 2007'de Gaziantepspor alt yapısında başlayan Ahmet Ziya Yüce'nin hayatını değiştiren isim, o dönem kırmızı siyahlılarda kaleci antrenörlüğü yapan, eski Adanasporlu file bekçisi Ahmet Ziya Yüce: "Ahmet Eyüp'ü, 16 yaşındayken izledim ve beğenip Gaziantepspor'a kazandırdım. Babası kamyon şoförüydü küçükken rahmetli olmuş. Baba ve anneden yoksun, yetim büyüdü. Her gün dua ederdi. İnançlı, azimli bir yapısı vardı. Hem Futbol oynadı hem de üniversite eğitimi gördü. Üniversite aşkı Kübra Türkaslan ile evlendi. İkisi de öğretmendi. Hep eğitimci olmak ve insan yetiştirmek isterdi.
'Annem babam görseydi' demişti
Futbolu çok sevdiği için öğretmenliği ileride yapacağını söylerdi. Eşiyle 4 ay önce evlenmişti. Tüm dostlarını düğününe çağırmıştı. Sağ olsun o dönem Yeni Malatyaspor'da teknik direktör olan Hasan Özer sürpriz yaparak tüm takımı Malatya'dan Gaziantep'e otobüsle düğüne getirmişti. Çok duygulanmıştı ve "Babam annem bu günleri görseydi" diyerek sevinmişti. Çok çalışkandı. Antrenman biter ve antrenörlerini zorlayarak kendisini daha fazla çalıştırmasını isterdi. Onun en çok çalışma hırsı bizi mutlu ederdi. Sohbetlerimizde bize "Bir gün göğsümde ay yıldız forma ile milli takım kalesini koruyacağım" derdi. Tüm kalecileri analiz ederdi. Kısacası adam gibi adamdı.
Kulübede olsa bile yerinde duramazdı
Ahmet Ziya Yüce, öğrencisini şöyle anlattı: "Kalecilikte Zydrunas Karcemarskas'ın çevikliğini, Muslera'nın zekasını, Mert Günok'un duruşunu, Uğurcan'ın performansını, Ertaç Özbir'in cesaretini, Abdulsamet Dumlu ve Oytun Özdoğan'ın gençliklerini hep konuşur ve tüm kalecilerden dersler çıkartırdı. Tek tek Avrupa'da ve Türkiye'deki tüm kalecilerin analizlerini yapardı. Sahaya çıktığında yedek kulübesinde oturmasına rağmen yerinde duramaz her olaya koşardı."
Karakartal mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın