Sabah gazetesi yazarı Hıncal Uluç bugünkü köşesinde Gökhan Töre'nin vurulma olayına değindi. Sert ifadeler kullanan Uluç hem futbolcuyu hem de yönetimi eleştirdi.
İşte Uluç'un köşesinden ilgili kısım;
Beşiktaşlı Gökhan Töre, silahlı saldırıda omzundan vuruldu. Beşiktaş'ta daha önce de Sezer Öztürk saldırıya uğramıştı. Beşiktaş'ta bir başı boşluk söz konusu mu?
Olay daha aydınlanmadı. Beşiktaş'tan yapılan açıklamada da, 'Başkaları kavga ederken Gökhan'a kör kurşun geldi' deniliyor. Bas bas bağırıyorum, 'O futbolcuların maçtan sonra dinlenmesi lazım ki bu haftaya devam etsinler.' Çünkü lig ikinciliği Şampiyonlar Ligi'ne gitme yolunu açacak.
Gelecek sene Şampiyonlar Ligi'ne doğrudan
giren Beşiktaş ile play-off oynayacak Beşiktaş arasındaki fark, maddi-manevi Himalayalar kadar. Play-off'ta küt diye elenirsin, bütün gelirlerini ve
sağlayacağın itibarı elde edemezsin.
Öbüründe doğrudan giriyorsun ya! Kalmış 4 hafta. Beşiktaş, Türkiye'nin en çok sakatlığa uğrayan
takımlarından biri. Niye? Çünkü adaleler dinlenmiyor.
Gündüz çift antrenman, böyle ciddi maç, gece sabaha kadar başka antrenman! Zavallı adale
sakatlanmaz da kim sakatlanır? Takım halinde eğlenceye gidiyorlar ya!
Ve Beşiktaş'tan çıt yok. G.Saray da, F.Bahçe de öyle. Bunlar paraları
alemde yemek için kazanıyorlar. Kulüpleri umurlarında değil. Yönetimlerin de umurunda değil.
" Olayın iki acı yönü var:
1- Beşiktaşlı
futbolcuların o maçtan sonra dinlenmeyip gece kulüplerine gitmesi...
2- Beşiktaş Kulübü'nün bunu normal karşılaması..."
Pişkin bir açıklama!
Hadi maç gecesi Trabzon'da gitsin bakayım bir gece kulübüne. Sopayı yer oturur.
Beşiktaş'ın antrenörünün, Beşiktaş'ın
başkanının, Beşiktaş'ın yönetiminin, Galatasaray'ın antrenörünün, Galatasaray'ın başkanının, Galatasaray'ın yönetiminin, Fener'in antrenörünün,
Fener'in başkanının, Fener'in yönetiminin hepsinin bunları normal karşılaması, medyanın bunu normal karşılaması. Niye Trabzon'da oynamaktan
hoşlanmıyorlar? Hadi maç gecesi Trabzon'da gitsin bakayım bir gece kulübüne. Sopayı yer oturur. Tabii! Ama İstanbul dingonun ahırı! Milyonları cebine
koyarsın, bütün gece kulüplerinde de aç kurtlar gibi kadınlar bekliyor, 'Birisi gelse de yolsak' diye. Yönetim de ses çıkarmıyor. Eh işte! Ferrari ile
kulübün kapısında kurşunu yiyorsun. Bunun bir ölçüsü olmalı. Genç adam eğlenecek, cebinde parası var, hiç itirazım yok. Ama bu eğlence kaçmıyor ya!
Her gece, her gece... Maç gecesi dinlensen de pazartesi akşamı gitsen ne olur, Salı akşamı gitsen ne olur? Gökhan'ın yaralandığı saat sabaha karşı
dört buçuk. Bir fizik terapi uzmanı bana zorlu bir derbi maçından sonra sabah dört buçuğa kadar gece kulübünde (sonrasını bilmiyoruz) tepinen bir
insanın kaslarının ne kadar zamanda düzeleceğini bir söylesin.
Beşiktaş yöneticisi pişkin pişkin açıklama yapıyor kameralara "Benim futbolcum
kaza kurşunu yemiştir' diye. Maçın ardından sabah dört buçukta orada olmasının sorumsuzluğundan söz etmiyor.