Beşiktaş’ın orta saha oyuncusu Veli Kavlak, kariyerinden siyah beyazlı takımın bu sezonki performansına bir çok konuda Lig TV’ye özel açıklamalarda
bulundu.
Beşiktaş'ın başarılı isimlerinden Veli Kavlak, Lig TV'ye verdiği özel röportajda, "Veli Kavlak'ın askerleriyiz" lakabını
beğendiğini ve kendine yakıştırdığını söyledi. Kendini sahada bir asker gibi gördüğünü ve mücadele ettiğini belirten Veli'nin açıklamalarından satır
başları şöyle:
Rapid Wien' de oynadığım dönemde, hocam sezon öncesi kamplarda, bize top göstermeden sadece 2 hafta koşturuyordu; "Benim
takımımda oynamak istiyorsan koşmalısın" demişti. Şu anki tempomu ve mücadeleci yapımı, ona borçluyum. Wien'deki hocam bana çok güvendi ve genç yaşta
bana forma şansı verdi, sonrasında onun sayesinde Avusturya Milli Takımı'nda forma giydim.
Olcay takıma ilk geldiğinden beri çok iyi bir
dostluğumuz var. Onun için takımdaki en iyi arkadaşım diyebilirim. Hemen hemen her gün birlikte bir şeyler yapıyoruz. Koşu mesafeleri konusunda
Olcay'la şaka ile karışık bir rekabet içersindeyiz. Genelde ben Olcay'ı geçsem de Olcay da çok önemli koşular yapan bir oyuncu. Burada en önemlisi
elbette koşmak ile birlikte maçtan sonra kazanmamız. Olcay'ın performansına "maşallah" demek istiyorum. Geldiğinden beri tüm maçlarda oynadı. Bu
herkesin kolay başarabileceği bir şey değil. İstikrarlı olmak ve son 2 sezonda her maçta oynamak çok da kolay bir iş değil. Olcay'ı bu konuda tebrik
ediyorum.
Babamdan genelde korkarım. Maç kaybettiğimizde, eve geldiğim zaman, hem burada yaşayan amcam ve tabi ki Viyana'daki ailem,
benimle birlikte çok üzülüyor. Bu konuda da ailem nedeniyle üzerimde büyük baskı var.
Devamlı kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Bana
yapılan olumlu ve olumsuz eleştirileri de göz önünde bulunduruyorum tabi ki. Real Madrid'de oynayan Khedira ya da 40 milyon Euro'ya Bayern Münih'e
transfer olan Javi Martinez de Beşiktaş'ta oynasa, onlar da eleştirilir; sadece koşuyorlar, şut çekmiyorlar ve hücuma destek vermiyorlar diye. Ben
Khedira'nın 3 kişiyi geçip gol attığını görmedim mesala.
Elbette, iyi bir orta saha oyuncusu olduğumu düşünüyorum. İyi bir oyuncu
olmasaydım zaten Beşiktaş forması giymezdim. Omuzumda tendonda bulunan bır yırtık varmış, bu sakatlığımı uzun süre bulamamıştık. Çok görünen bir
sakatlık türü değilmiş. Yapılan tedavi de performansımın artmasında önemli rol oynadı.
Saha içinde Beşiktaş'ın başarısı için elimden gelen
herşeyi yapıyorum. Elbette bazen sinirler gerilebiliyor, agresif olabiliyorum, ama saha içinde düşündüğüm tek şey, Beşiktaş'ın kazanması. Bunun
dışında başka hiç birşey düşünmüyorum.
Antrenmanlarda dahi sert bir yapım var. Vücudum artık bunu kaydetmiş, kendi içinde çok da
değiştiremiyorum. Oğuzhan mesela, bu durumdan biraz şikayetçi oluyor. "Abi biraz yavaş müdahelede bulun" diyor. Ama ne yazık ki elimde değil, yapım
böyle.
Şampiyonlar Ligi'ne katılmayı istiyorsak, önümüzde kalan iki maçı kazanmak zorundayız. Bunun aması falan yok. Hem Elazığspor'u hem
de Gençlerbirliği'ni yenmemiz gerekiyor. Bunu yapabilecek güçteyiz. Biz maçlarımızı kazandıktan sonra elbette Galatasaray'ın puan kaybetmesını
bekleyeceğiz ama öncesinde bizim maçlarımızı kazanmamız lazım.
Spor Toto Süper Lig'de kendi mevkiimde son 3 sezondur Selçuk İnan istikrarı
ile dikkat çekiyor. Emre Belözoğlu'nu da beğendiğimi söyleyebilirim, Fabian Ernst benim idolüm. Bunların hepsi benim için çok önemli isimler.
Saç imajım kendiliğinden oluşan bir model. İlk transfer olduğumda tesislerde kalıyordum. Kimseyi tanımıyordum, kuaför de bilmiyordum. Saçlarım
oldukça uzamıştı, sonra kuaföre gittiğimde saçlarımı çok beğendi ve ufak değişikliklerle bu hale geldi.
Genç bir takım olduğumuzu herkes
biliyor. Bundan dolayı taraftarımızın desteğine her zaman ihtiyaç duyuyoruz. Bu bağlamda stadımızın olmaması ve en ufak bir olayda seyircisiz
oynamamız, bizi çok etkiledi. Ama tüm bunlara rağmen yine ayaktayız.
Gökhan Töre'ni yaşadığı talihsiz olay ile ilgili şunları söylemek
istiyorum... Fenerbahçe maçını izlemeye Avusturya'dan 3 tane Beşiktaşlı çocukluk arkadaşım geldi. Ben de o maçta sarı kart cezalısıydım. Maç sonrası
Viyana' dan gelen arkadaşlarımın yoğun ısrarı ile gittik ve ne yazık ki böyle talihsiz bir olay yaşandı, ama ucuz atlatıldı.