Kariyerine Udinese'de devam Tolgay Arslan, kariyerine ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Goal'e koşan Tolgay Arslan, Beşiktaş'tan ayrılıp Fenerbahçe gitmesiyle ilgili olarak, "Fenerbahçe beni kadro dışı kaldıktan bir hafta sonra aradı. Öfkeliydim ve hemen kabul ettim. Gerçekten ayrılmayı istememiştim" dedi.
Borussia Dortmund altyapısında yetiştikten sonra Süper Lig'de Beşiktaş ve Fenerbahçe formaları giyen, şimdilerde ise Serie A takımlarından Udinese'de top koşturan Tolgay Arslan, Süper Lig'de geçirdiği zamanı ve Jürgen Klopp ile Cristiano Ronaldo'nun ortak yönlerini paylaştı.
İki eski takımınız Borussia Dortmund ile Beşiktaş bugün karşı karşıya gelecek. Kimi destekleyeceksiniz?
"Daha çok Beşiktaş'ı gibi. Dortmund kağıt üzerinde favori ve ben her zaman zayıf olandan yana olurum. "Beşiktaş'ta ayrılık sürecim çok iyi olmasa da hem fiziksel hem de kişisel olarak harika bir dönem geçirdim."
Nasıl bir dönemdi?
"Maaşlarımızın ödenmemesi nedeniyle şikayette bulununca kadro dışı kaldım. Türk oyuncular neredeyse altı ay maaş alamadı ama yabancılar paralarını almaya devam ediyordu. Kulüp ailenin bir parçası olduğumuz için bizden bunu görmezden gelmemizi istedi.
"Bir süre öyle davrandım ama takımın yarısına ödeme yapıp diğer yarısına yapmamak yanlıştı. Bu durum karşı çıkan tek kişi bendim."
Sonrasında neler yaşandı?
"Kadro dışı kalmamdan kısa bir süre sonra kulüp dışarıda kalmamın nedeninin bir maçın devre arasında dürüm yemem olduğunu açıkladı. "Bunun hiçbir gerçekliği yoktu. Sonra başkanla aramda bir tartışma yaşandı. Beşiktaş bana bu gibi durumlarda konuşmamam gerektiğini göstermek istedi. "Eğer Türk bir oyuncuysanız Türkiye'de zor zamanlar geçirebilirsiniz."
Ne gibi zor dönemler?
"Çoğu zaman sessiz kalmanız gerekiyor. Büyük kulüplerde uzun süre kalmak zordur. Başarısızlık geldiğinde kadrolar yeniden kurulur. Şu anda ligde en az dört Türk oyuncunun ilk 11'de oynama zorunluluğu var. Bu her yıl artıyor.
"Ayrıca Türklere lira, yabancılara ise euro ile ödeme yapılıyor. Bu büyük bir fark çünkü Türk parası sürekli değer kaybediyor ve siz her geçen gün daha az kazanıyorsunuz.
"2015'te Beşiktaş'a gittiğimde bütün takım euro alıyordu ama bu durum üç yıl önce hükümet tarafından değiştirildi.
"Yabancıların durumu ise harika. Bu sayede ülkede daha az para harcıyorlar ve zaten taraftarlar her zaman yabancı oyuncuları daha çok seviyor. Bu duruma hala anlam veremeiyorum."
Kadro dışı kaldıktan sonra yasal işlemlere başvurmayı denediniz mi?
"Bu olay yüzünden duygusal anlar yaşadım. Ardından Fenerbahçe'nin teklifi geldi ve hemen kabul ettim. Beşiktaş daha sonra beni yeniden kadroya dahil etmek istedi ama kararımı vermiştim.
"Üç ay takımın dışındaydım. Yedek takımla antrenman yapmama bile izin vermediler. Suni çimde tek başıma formda kalmaya çalıştım. Tesis evime 1,5 saat uzaklıktaydı.
"Kış transfer döneminin son gününe kadar bekledim ve ne kadar uzun sürdüyse öfkem o kadar arttı. Geriye dönüp baktığımda pişman olduğumu söylemem gerekiyor."
Neden pişmanlık yaşıyorsunuz?
"Fenerbahçe beni kadro dışı kaldıktan bir hafta sonra aradı. Öfkeliydim ve hemen kabul ettim. Gerçekten ayrılmayı istememiştim. Taraftarlarla aram çok iyiydi.
"Fenerbahçe formasıyla Beşiktaşlı taraftarların karşısına çıkmak zordu. Yaşadığım en zor deneyimdi. Taraftarlar dürüm konusu hakkında, "Tolgay Arslan dürümler nerede?" diye bağırıyordu. İlk yarı sonunda 3-0 gerideydik. Beşiktaşlı taraftarlar mutluydu ama sonunda 3-3 yaptık.
"Fenerbahçe ile ilk maçta taraftarlar istediği için armayı öptüm. Beni aralarına aldıkları için onlara minnettardım ama Beşiktaşlı taraftarlar bu durumu hoş karşılamadı."
Fenerbahçe'de 1,5 sezon kaldınız. Oradaki dönem nasıl geçti?
"İlk zamanlar her şey yolundaydı. Tam kendimi kanıtlamak üzereyken bazı sakatlıklar yaşadım. İkinci sezonu yedinci sırada bitirdik ve kulüp kadroda yenilemeye gitti. Fenerbahçe'de çok iyi olmak zorundasınız.
"Benden sonra çoğu benim pozisyonumda oynayan 21 transfer yaptılar. Fenerbahçe'de işler iyi gitmediğinde taraftarlar hızlı bir şekilde değişim talep ediyor.
"Yıllar önce biraz şımarıklardı. Beşiktaşlı taraftarlar ise skoru alamasan bile ellerinden geleni yaptığında alkışlıyorlar.
"Sözleşmemi feshettiğimde neredeyse tüm lig benimle ilgilendi ama kariyerimi ülke dışında sürdürmem gerektiğini hissettim."
Almanların ve Türklerin birbirlerinden öğrenebileceği şeyler var mı?
"Türkler kesinlikle Alman disiplininden, yapısından ve yetenek gelişiminden bazı şeyler öğrenmeli. Almanlar ise Türk futbolunun atmosferinden bazı şeyler kapabilir.
"Almanya'da statlarda olan atmosfer Türkiye'dekilerin yanına yaklaşamaz. Türkler futbolla yaşıyor."
Klopp'u nasıl hatırlıyorsun?
"Klopp odaya girer girmez insanları büyüler. Sadece birkaç teknik direktör bu özelliğe sahip. İlk antrenmanımda bana yıllardır oradaymışım gibi davrandı.
"Beni her zaman cesaretlendirdi. Harika bir teknik direktördü ama daha önemlisi harika bir insandı.
"Dortmund'da yaşlı oyuncularla genç oyuncular arasındaki ilişki diğer kulüplerden daha iyiydi. Bence Dortmund'u diğerlerinden ayıran da bu."
Geçmişteki idollerin kimlerdi?
"En büyük idolüm Zinedine Zidane'dı. Türkiye'de Emre Belözoğlu'na tapardım. Bana göre gelmiş geçmiş en iyi Türk oyuncuydu.
"Dortmund'da Nuri Şahin çok özeldi. Benden sadece iki yaş büyüktü ama ondan çok çok şey öğrendim. Ayrıca harika bir insan olduğunu da eklemem gerekiyor. Onun hakkında kötü konuşacak kimseyi bulamazsınız.
"Udinese'de birlikte oynadığım Rodrigo De Paul da harika bir oyuncuydu. En yeteneklisi ise Ricardo Quaresma'ydı."
Udinese'ye transferiniz nasıl gerçekleşti?
"Fenerbahçe'den ayrıldıktan sonra Türkiye, İspanya ve İngiltere'den teklifler aldım. Almanya'ya yakın olmak benim ve ailem için önemliydi.
"Ayrıca çok fazla süre aldım ve taktiksel olarak geliştim. İtalya'da taktik ve antrenmanlar farklı bir seviyede. Gerçekten çok zor. İlk üç ay buna adapte olmaya çalıştım.
"Kendimi hiç şimdiki kadar fit hissetmemiştim. Heyecanımı kaybettiğim an futbolu bırakabilirim çünkü kendime ait bir emlak şirketim var ve futbolu bıraktıktan sonra buna yönelmek istiyorum."
Udinese formasıyla Cristiano Ronaldo'ya karşı oynadınız. Nasıl bir histi?
"Klopp'ta ne varsa Ronaldo'da da var. Çok farklı bir auraya sahip. Sahadayken hissettiği hırs arkadaşlarına da bulaşıyor. O inanılmaz bir oyuncu."
Karakartal mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın