Avusturya futbol tedrisatından geçmiş her oyuncu gibi profesyonelliği birinci sıraya koyan Tanju Kayhan, zihniyet olarak çoğu meslektaşının önünde. Futbol Extra Dergisi'nden Eray Emin Aydemir'e verdiği röportajda Beşiktaş’ı kafasında bitirmediğini gösteren Tanju’nun en büyük hedefleri arasında İnönü’ye dönmek ve Avusturya Milli Takımı’na tekrar çağrılmak bulunuyor. Peki saha dışındaki Tanju nasıl biri?

Beşiktaş’a transfer olma ihtimalin ortaya çıktığında neler hissettin?

Bunu duyduğumda çok sevinmiştim. Bir önceki sezon Rapid Wien’le Beşiktaş’a karşı oynamıştık Veli’yle birlikte. O maçlarda iyi performans da göstermiştim. Sonra yaz aylarında teklif geldi. Ben de hiç düşünmeden kabul ettim.

Carlos Carvalhal döneminde daha çok oynamıştın. Nasıl bir ilişkiniz vardı hocayla?

Portekizli hocayla hep iyi diyalogumuz olmuştu. Aslında beni getiren Tayfur Hoca’ydı. Hoca malum nedenlerden dolayı takımın başında olamayınca forma bulmak için uzun süre bekledim. Carvalhal döneminde yavaş yavaş forma giymeye başladım. Braga maçlarında iyi performans gösterdim. Fakat tam da o dönemde omzumda ciddi bir sakatlık yaşadım. Ne yazık ki sezon sonuna kadar pek şans bulamadım.

SAMET HOCA’YLA İLETİŞİM

Samet Hoca'dan sonra neden olmadı?

Samet Hoca’yla birlikte kampa gittik. 1-1,5 hafta birlikte çalıştık. 30 oyuncuyduk. Hoca da kamptan sonra benle çalışmayacağını açıkladı. Sonra kadro dışı bırakıldım. Ama hoca değil başka kişiler hocanın beni planları içine almadığını söyledi. Hocaya göre forma şansım azmış.

Daha sonra senin oynadığın bölgeye Gökhan Süzen transfer edildi (asıl mevkiin sağ bek ama solda da oynayabiliyorsun). Bir kıyaslama yaptığın zaman daha iyi oynardım dediğin oluyor mu?

Dediğiniz gibi ben asıl mevkiim sağ bek. Onu da açıklayayım. Rapid’de oynarken Porto’ya karşı sol bek oynatıldım ve herkes beni sol bek zannetmeye başladım. Zaman zaman sol bekte faydalı oldum ama orjinim sağ bek. Gerçi Beşiktaş’ta hep sol bek oynatıldım. Gökhan hakkında bir açıklama yapmam iyi olmaz. Ama kaliteli bir oyuncu olduğunu kanıtladı.



Tekrar Beşiktaş’a dönmeyi düşünüyor musun?

Mersin İdmanyurdu ile yarım sezonluk anlaşmıştık. Beşiktaş’la iki sezonluk daha sözleşmem var. Geleceğimi ben de bilmiyorum. Kararı Beşiktaş’ın hocası verecek. Ama Beşiktaş’a dönmeyi ve kendimi kanıtlamayı çok istiyorum. Çünkü ben Beşiktaş’a transfer olmak için Türkiye’ye geldim.

Beşiktaş’a dönersen Samet Hoca’yla iyi bir ilişki içerisine girebileceğini düşünüyor musun?

Ben Samet Hoca’ya kesinlikle kırgın değilim. Zaten Beşiktaş’la oynadığımız maçtan sonra da beni tebrik etti ve iyi oynadığımı söyledi. Bunlar futbolun içinde olan şeyler. Kesinlikle Beşiktaş’a ya da Samet Hoca’ya karşı bir kırgınlığım yok. Sonuçta takımlar 22-23 oyuncudan kuruluyor.

Kariyer hedeflerin nedir?

Öncelikle Beşiktaş’a dönüp takımıma fayda sağlamak. Beşiktaş’ta oynadığım dönemde Avusturya Milli Takımı’na da çağrılıyordum. Tekrar ulusal takıma geri dönmeyi de hedefliyorum. Daha sonra Avrupa’ya geri dönebilirim.

İstanbul’la Mersin arasındaki farklar neler? Hangi şehir futbolcu için daha uygun şartlara sahip?

Viyana, İstanbul’a göre daha sakin bir şehir. Kafanızı daha çok dinlendirebiliyorsunuz. Mersin de Viyana gibi sakin bir yer. Örneğin trafik yok. Evli olduğum için daha çok evde kalıyorum. Benim için İstanbul ve Mersin arasında pek fark yok yani. Balık yenecek restoranlar varsa benim için sorun yoktur. (gülüyor)

AVUSTURYA’DAKİ MENTÖR

Sen, Burak Kaplan ve Ricardo Quaresma gibi –tanımımı mazur gör- dışlanan oyuncular oldu. 6 ayda hiç oynamadın. A2 takımında da oynatılmadın. O dönemlerde neler hissettin?

Çok zor bir dönemdi. Ailem yanımda olmasaydı kolay kolay atlatamazdım. Avusturya’daki mentörümle de sürekli telefonda konuştum. Bir futbolcu için en kötü şey, takımın dışında olmaktır. Uyuyamadığım geceler de oldu. Neyse ki atlattım. Şimdi Mersin’de en iyi şekilde oynamaya çalışıyorum.

AVUSTURYA-TÜRKİYE FARKI

Avusturya demişken, iki ülke futbolu arasındaki farklar neler?

Altyapı olarak Avusturya buradan çok daha iyi. Gurbetçi oyuncuların hemen formayı kapmaları ve iyi oynamaları da bunun kanıtı. Olcay Şahan bunun için en önemli örnek. Ayrıca Avusturya’da yetişen oyuncular profesyonellik olarak daha ilerideler.  Ama benim oynadığım en büyük kulüp Beşiktaş’tır. Burada camialar ve taraftar organizasyonları daha üst seviyede. Lig olarak da Türkiye’de oynamak futbolcuya daha fazla keyif veriyor.

RÖPORTAJ: ERAY EMİN AYDEMİR

HEPSİ VE DAHA FAZLASI FUTBOL EXTRA MAYIS SAYISINDA. BAYİNİZDEN İSTEYİNİZ