Siyah-beyaz aşkının en güzel örneklerinden biri; Beşiktaş için 1 Nisan 1984 unutulmaz bir tarih. Gençlik yıllarından itibaren takımın ruhuna gönül vermiş, sahalarda ve sonrasında yöneticilik kademelerinde örnek bir duruş sergilemiş olan Süleyman Seba; mevcut başkanı Mehmet Üstünkaya’yı mağlup ederek 30. başkan olarak seçildi. Bu seçim, sadece bir yönetim değişikliğini değil; aynı zamanda bir efsanenin kaleme aldığı yeni bir serüvenin başlangıcını simgeliyordu.

Kulübün tarihine altın harflerle yazılacak olan bu dönemin temelinde, disiplin, vefa ve mücadele ruhu yatıyordu. Süleyman Seba’nın hayatı boyunca benimsediği bu değerler, sadece sahada değil, yönetimde de Beşiktaş’ın yol haritasını belirledi. O günden sonra siyah-beyazlı kulüp, Süleyman Seba'nın 16 yıllık başkanlık süresi boyunca pek çok başarıya imza attı; Beşiktaş, 5 Süper Lig, 4 Türkiye Kupası, 4 Cumhurbaşkanlığı Kupası, 2 Başbakanlık Kupası ve 6 Türkiye Spor Yazarları Derneği Kupası gibi önemli başarıları onun döneminde elde etti.

Süleyman Seba, başkanlık görevini devraldığı andan itibaren Beşiktaş için sadece bir yönetici değil, aynı zamanda kulübüne gönülden bağlı bir lider olarak öne çıktı. Kişisel konforundan ödün vererek, ekonomik ve siyasi zorluklar içinde kulübün menfaatlerini her zaman öncelik olarak aldı. Özellikle kulübün altyapısını güçlendirmek ve modern tesisler inşa etmek adına büyük yatırımlar yaparak, Beşiktaş’ın geleceği için sağlam temeller attı. Bu sayede hem futbolcuların hem de altyapı oyuncularının gelişimi için ideal ortamı sağladı.