Şov değil emek
Ali Ece, Akşam gazetesindeki yazısında hem Kiev maçına hem de Fenerbahçe maçı gözlemcilerine değindi.
Kaynak : Akşam
Konuyu yaşamsal sorunlarımızdan açmışken aklıma geldi: Futbol, sorunlarımızı çözmüyor ama en azından 90 dakika sorunlarımızı unutmamızı sağlıyor.
Ancak ilk yarıda Beşiktaş'ın orta sahada top yapamama sorunu, 45 dakikalığına diğer sorunlarımızı bile unutturdu! Eğer Fernandes '90 dakika koşmuyor' diye oynatılmıyorsa, en azından '45 dakika topu koştursun', oyunu enlemesine açsın diye en azından ilk 18'e alınsa, kulübe zenginleşse kime ne zararı olur ki?
İlk yarıda Beşiktaş oyunu enlemesine açamayınca tüm hücumlar kanatlara sıkıştı.
Ne zaman önstoperde saklambaç oynayan Aurelio'nun yerine Necip girdi, Ernst'in eşit ağırlıklı ofansif-defansif yükü hafifledi.
Sezon başındaki Toraman-Ekrem deneme (yanılma) sürecinden sonra sağ kanada monte olan Hilbert, Q7'nin dün gece biraz olsun toparlanmasını sağlayan isimdi.
Uzun süredir Beşiktaş'ta 'gösterişsiz harikalar' yaratan 'emek abidesi' Egemen'in doğum gününde golü bulması umutları yeniden doğurdu.
KÖTÜ HUYU DEPREŞTİ!
Yalnız Beşiktaş'ın öne geçer geçmez sanki maçın bitmesine 10 saniye kalmış gibi geri çekilme kötü huyunu bir an önce düzeltmesi lazım! Bu vesileyle Cenk gibi bir yeteneği Beşiktaş'a kazandıran Rüştü abiye ne kadar teşekkür etsek az.
'Futbol şov business'tır' yanılgısına düşenler ise dünkü maçı bir daha izlesinler derim. Futbol, her şeyden önce Ernst, Egemen, Sivok, Hilbert, Necip, Cenk gibilerin emekleriyle oynanır.
Maçlar emekle kazanılır, şovla değil! Bir de o 'kazandıran emeğin' üzerine eklenen dün geceki standartta bir 'Quaresma sanatı' oldu mu ekmeğin üstündeki çörek otu tadında oluyor! Futbol dünyadaki kusurlar için icat edilmiş bir özürdür, business falan değildir!Karakartal mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
En çok okunan haberler
AVRUPA'DAN FUTBOL