İkinci Başkan ve Futbol Şubesi Başkanımız Ahmet Nur Çebi, TRTSPOR’da yayınlanan Gökhan Telkenar ile İşte Goool programında Şeyda İpek Baykal’a çok
önemli açıklamalarda bulundu. İşte o özel röportajdan öne çıkanlar;
‘Beşiktaş’ı bugünlere getiren Süleyman Seba’dır’
Efsane başkan Süleyman Seba’nın son döneminde de hep yanındaydınız. Beşiktaş’a dair neleri söylüyordu? Neleri paylaşıyordu son
zamanlarında?
Süleyman Abinin son söyledikleri de çok önemli ama zaten çalıştığı görev sürecinde söyledikleri bence hepsi
önemliydi. Süleyman Abi, Beşiktaş’ı bugün bu hale getiren. Bu alt yapı tesislerini. Şu anda ki mevcut Beşiktaş’ın elinde bulunan gayrimenkulleri
Beşiktaş’a kazandıran ama her şeyden önce ona bir duruş kazandıran, Beşiktaş’ın mütevaziliğini örnek olarak insanlara, topluma yansıtan, dürüst
olmayı, şerefli olmayı, her şeyi hakkı ile elde etmeyi kendisine amaç edinmiş, prensip edinmiş bir başkandı. Bunları zaten kendisi mesaj olarak zaten
Beşiktaş camiasına verdi. Ben söylüyorum. Bende böyle bir camianın şu an ikinci başkanlığını yapıyor olmaktan onur duyuyorum. Çünkü benim camiam bütün
özellikleri şu anda taşıyor.
‘Seba’nın ismini stada verilmesi için Vodafone ile görüşeceğiz’
Süleyman
Seba’nın isminin stada verilmesi konuşuluyor. Sayın Fikret Orman sponsor ile anlaşma sağlanırsa bunun gerçekleşebileceğini ifade etti. Sizin bu konuda
bir çalışmanız var mı? Süleyman Seba’nın ismi Vodafone Arena’ya verilebilir mi?
Süleyman Seba çok özel bir adamdı. Sadece
Beşiktaş için değil. Cenazesinde Trabzonspor’undan, Fenerbahçe, Eskişehir ve Galatasaray dahil hepsi bütün yöneticiler, eski yöneticiler ve mevcut
yöneticiler ve taraftarları oradaydılar. Bu konuda Vodafone Arena ile ilgili Vodafone ile imzalanmış Beşiktaş kulübünün bir sözleşmesi var.
Dolayısıyla bu hak bizim elimizde değil. Ancak biz kesinlikle bu konuda kendilerine müracaat edeceğiz. Bunun çok özel olduğunu ve hatta daha çok
yakışacağını, camianın buna çok daha büyük saygı duyacağını ifade ederek bunu değiştirmelerini isteyeceğiz. Eklemelerini isteyeceğiz yanına. Vodafone
yabancı menşeli bir şirket. Bizi ne kadar anlayacaklar bilemiyorum. Anlarlar inşallah. Bu konuda her hangi bir söz veremeyiz çünkü taraf biz değiliz.
Bağlı bir sözleşmemiz var. Ümit ediyorum ki inşallah Vodafone yönetim kurulu da bunu kabul eder.
‘İnşaat yavaşladı diyenler dönüp
Galatasaray ve Fenerbahçe’nin stadına baksınlar’
Stat ne zaman bitecek? Beşiktaş maddi sıkıntı yaşadığı için, nakit
sıkıntısı içinde olduğu ve inşaatın yavaşladığına dair iddialar var?
İnşaat olabildiğince hızlı gidiyor. Maddi sorunları uygun
olmayan kulüp mü var? Sonuç itibari ile Galatasaray stadının TT Arena’nın bitiş süresine dönüp baksınlar. Dönsünler Fenerbahçe stadının, kendi
imkanları ile yapılmış bir stattır. Ne kadar sürede ve ne kadar yavaş ve parça parça yapıldığını görsünler. Statta şu anda maddi sorunlar vardır.
Kulüplerde vardır ama bu stadın yürümesine engelleyecek şekilde değildir. Stat şu anda zaten inşaatına devam ediyor. Stadın içinde bulunduğu fiziki
konumu itibariyle iki tane müteahhit çalışabiliyor. İkisi de son sürat çalışıyorlar. Demirleri her gün emrettikleri saatte müteahitlerin ellerinde.
Çimentosu ellerinde, betonu ellerinde. Bence bir sorun yok. Baştan beri bu stat için çok şey söylendi. Yapamazlar, müsaadeyi alamazlar, yıkamazlar,
böyle bir şey olamaz şeklinde söylemler çok oldu. Ona rağmen hepsi oldu. Şimdi de diyorlar ki maddi sorunlar bitmez. Geçmişteki laflar dedikoduydu. Bu
da dedikodu ibaret.
'Sezon bitmeden bir maç bile olsa yeni statta oynamak istiyoruz'
Son bitiş tarihi
ne zaman?
Şubat, Mart ayını başkanın hedeflediğini biliyorum. Arzu ettiğini biliyorum. Ancak benim kafamdaki tarih Ağustos
seneye. Bu benim şahsi görüşüm. Ama ben Fikret Bey kadar tekniği bilmem. Benimde bir hedef koyduğum, Mayıs’ta sezon bitmeden bir maç kapatmadan sezonu
stadı açmak gibi bir arzu içerisindeyim. Elimden geldiği kadar da stada katkı vermeye çalışıyorum. İhale komisyonunda başkanlığını yapıyorum orada.
İhalelerin zaten %90’ı bitti. Bundan sonra iç, ince iş dediğimiz kısımlara başlıyoruz.
Orası da en keyifli kısmı olacak herhalde.
Zor
kısmı. Ama görüntü ortaya daha keyifli çıkacak. İcraatı zor.
‘Borçlar arttı deniliyor, paranın nereye harcandığını telaffuz eden
yok’
Geçtiğimiz hafta divan kurulunda Beşiktaş’ın borçları açıklandı. 702 milyon TL net borç. Alacaklar düştüğünde 595
milyon TL gibi bir para çıkıyor ortaya. Ciddi bir rakam. Bu borçların kapatılmasına yönelik sizin ve yönetimin çalışmaları olacak mı?
Biz geldiğimizden bir süre sonra borçları çok aşağıya çektik. En önemli şey borçları kontrol edebilmekti. Darmadağın olmuş bir kurum vardı
ortada. Çok şükür geldik. Bütün borçlularla oturduk. Alacaklılarla oturduk. Kendimize bir ödeme planı çıkardık. Şu saatte Beşiktaş’ın kapısını çalan
bir icra memuru yok çok şükür. Geldiğimiz sene avukat ile uğraşıyorduk. Bunlar bitti. Bunlar olumlu bir gelişmedir. Borçlar yapılandırıldı. Daha uygun
vadelere yayıldı. Beşiktaş’ın yayılmış olan o vadelere borçları ödeyebileceği şekilde gelirler planlandı. Bunlar ödeniyor. Borçların artmasının ana
nedenlerinden bir tanesi, Beşiktaş’ın borcunun büyük bir kısmının futbolcular dahil, banka kredileri dahil Dolar ve Euro üzerinden ve 60-70 trilyon
bir kur farkı yediğimizi iyi biliyorum. Onun dışında bir 75-80 milyon TL’de stada para harcadık. Bunları kimse koymuyor. Sadece borçlar arttı. Borçlar
arttı ama bunun karşılığında da şunlar oldu, bunlar oldu diyen yok. Onlar maalesef konuşulmuyor. Beşiktaş’ta bazı bir kesim var. Stat bitmez, stat
yapılmaz. Borçlar artıyor şeklinde ifadeleri var ama nafile konuşuyorlar. Sonuçta Beşiktaş iyi yolda.
Divan Kurulu’nda Yaşanan
İhraçlarla İlgili
Divan kurulundan ihraç edilen 283 kişi var. Aralarında Yıldırım Demirören, Nevzat Demir, Hasan Arat
gibi isimlerinde bulunduğu. İhraç edilen üyelerin divan kuruluna tekrar dönmesi mümkün mü? Bunun için yönetimin bir çalışması var mı? Bir de neden
böyle oldu?
Ben kulübün pek bu tüzük, dernek ve siyaset gibi konuların içerisine maalesef girme şansı bulamadım. Yoğunluğundan
dolayı. Zaten Beşiktaş'ın siyasetini başkanı idare eder. Ama benim aldığım duyumlar ve sorduğum da tabii ki Beşiktaş'ın yöneticisiyim. Hemen anında
sordum ve öğrenmeye çalıştığım da olayın oluş şekli şu; genel kurul var. Genel kurul biliyorsunuz kulüplerin patronudur aslında. Biz onların
vekiliyiz. Orada Atıf Keçeci diye bir beyefendinin vermiş olduğu bir önerge tam kongrenin dağılma saatinde çok az kişi ile bir kalabalık içerisinde bu
geçmiş vaziyette.
Bence verilen o önergenin de sağlıklı olduğunu düşünmüyorum. İyi tetkit edilmesi lazım. Sonuç itibari ile olmuş. Ve de
böyle bir karar verilmiş. Genel kurul vermiş kararı. Divan kuruluna 3 toplantı üst üste girmeyenlerin divan kurulu üyelikleri son bulur şeklinde.
Olayın gelişim şekli bu. Katılıyor muyum? Hayır katılmıyorum. Çünkü divan kurulu üyeliği, bir yönetim kurulu üyeliği veya divan kurulu başkanı ve onun
yönetim kurulu değil bu. Dolayısıyla onların katılmalarını çok zorlayıcı olmanın bir anlamı yok. Divan kurulu demek 25-30 senesini dolduran kişiler
demektir. Onlar bizim için onur kaynağı olan kişilerdir. Onları oradan nasıl gönderirsiniz? Başınıza taç yapmanız gereken kişileri toplantıya mecbur
kılıyorsunuz. Gelmediyseniz gidin diyorsunuz. Buna katılmıyorum. Çok çabuk ve süratle değiştireceğiz. İlk tüzükte, genel kurulun önüne bir tüzük
çalışmamız vardı. Onun önüne bunu koyarak bir af ve uygulama şeklinin değişmesi şeklinde yönetim kurulunun görüşü var şu an için.
Divan Kurulu Başkanı Yalçın Karadeniz, herkes tarafından bu işin tek sorumlusu ilan edildi. Karadeniz’in üzerine çok gidildiğini düşünüyor
musunuz?
Biz bir aileyiz. Sonuçta Yalçın Bey’de bizim divan kurulu başkanımız. O da bizim ailemizin bir ferdi. Bu bir hata
olabilir. Bunu biz tüzük geçerken, tüzüğe bu girerken dikkat etmeliydik. Yalçın Bey bu uygulamayı yaparken dikkat etmeliydi. Dolayısıyla birbirimizi
suçlamak yerine sorunu çözmemiz lazım. Çünkü Yalçın Bey’in de bundan üzüldüğünü biliyorum. Ben bu uygulamayı mecburen yaptım diyor. Dolayısıyla herkes
Fikret Orman’ında, Ahmet Çebi’nin de üzgün olduğunu biliyor. O kişiler benim için az evvel ifade ettim. Bizim için onur üyeleridir. Yıllarını veren
insanlar divan kurulu üyesi olabiliyorlar. Dolayısıyla bu tüzükte bunun geçmiş olması yanlışlık olmuş. Bence süratle düzeltilecektir. Hiç merak
etmesin Beşiktaşlı, onur duyduğu, geçmişte 30 yıl camiasına hizmet etmiş, içinde bulunmuş kişileri unutmaz. Böyle bir şey olması söz konusu değil.
Yalnız bir Atıf keçecimiz var bizim. Bu tür şeyleri çok sever. Karıştırmayı çok sever. Neden yapmış niçin yapmış onu da bir bulup sorarsanız bende
cevabını alırsam çok mutlu olurum.
'Yıldırım Demirören’in açıklamaları abartılı ateşle benzin dökmesinin anlamı yok'
Yıldırım Demirören’in de bir açıklaması oldu. Peş peşe ihraç edilen üyeler teker teker açıklama yapmaya başladı. “Süleyman Seba’nın
cenazesinde inanılmaz bir birlik vardı Beşiktaş’ta. Bütün eski başkanlar, yöneticiler bir araya geldi ama bu olay sonrasında yine kavga katlanarak
gidecek. Bunun adı intihardır” dedi?
Abartılı olmuş. Sonuç itibariyle az evvel dediğim gibi, biz bir aileyiz. Biz bunların
altından kalkarız. Bir yanlışlık veya bir hata olmuşsa o hata süratle düzeltilir. Bunu düzeltilmemesi konusunda ısrarcı olursak bir çatışma ortamı
yaratılmış olur. Biz böyle bir çatışma ortamı istemiyoruz ki. Zaten de doğruda bulmuyoruz. Çok süratli düzelteceğimizi de söylüyoruz. Olmuş bir
hatanın üzerine süratle bu şekilde, bir laf vardır. Ateşe benzin dökmenin bir anlamı yoktur. Durun kardeşim halledeceğiz. Bizde kabul ediyoruz bir
hata var. Zaten de kabul etmiyoruz 30 yıldır bir Beşiktaşlıysan buradan gönderemezsin diyoruz. Bitmiştir konu. Çözülecek. Herkes bir 3-5 ay sabretmesi
lazım. Bu kadar abartılmasının arkasında yine o stat bitmez, o stat yapılmaz. Beşiktaş’ın borçları arttı diyen aynı kesim bunlar. Hiç değişmez.
‘Fikret Orman’a çok direndim ama “sana ihtiyacımız var abi” dedi’
Yaşananlardan yoruldunuz mu?
Ben iki buçuk yıldır çok yorgunum. Bunu kabul ediyorum. Futbolun başına gelirken isteklide gelmedim. Çünkü orada iki buçuk yıl içerisinde
oturttuğum bir düzen vardı. Tam bir rahat edeceğimi düşündüm. Fakat başkan ısrarla, abi buralar oturdu, biz buralara getiririz, Ümraniye’nin sana
ihtiyacı var, futbol takımlarının ihtiyacı var. Oraya gidersen bana çok katkı verirsin dedi. Ben 2-3 ay baya direndim gitmek istemedim. Sonuç
itibariyle o ikisi yine benim üzerimde kaldı. Üzerine bir de futbol eklendi. Bir de transfer dönemi. Yorgunluk var.
‘Arsenal bir
daha Beşiktaş’ı bu kadar şanssız bulabilecek mi?’
Arsenal maçında oynadığı futbolla kazanması gereken taraf Beşiktaş’tı.
O maça dair neler söylemek istersiniz? Beşiktaş bir daha Arsenal’i böyle yakalayabilir mi?
O gün Beşiktaş çok şanssızdı. Arsenal
acaba bir daha Beşiktaş’ı bu kadar şanssız bulabilecek mi? Ben hayata böyle bakmak istiyorum. Slaven Bilic takımına bu sene daha bir hakim vaziyette.
Tabi ki geçmiş yılın, ilk senenin arkasından edindiği tecrübe ona katkı sağladı. Takımda artık arkadaşlık ve bir ruh var açık söyleyeyim. Bunu
oluşturmak 1 ayımı aldı. Bunun çok daha uzun bir süre olması gerekiyordu. Ama çocuklarımda çok hevesliydiler. Onlarda arkadaş olup birbirine tutkulu
olmaya. Önce arkadaş olmaya karar verdik. Sonra birbirimize güvendik. Sonra kendimize güvendik. Sonra amacı belirledik ve şimdi oraya doğru
koşuyoruz.
İngiliz basını bile Beşiktaş’ı motive etti. Beşiktaş önemlidir dedi. Fakat Türk basını, Türk futbol veya spor basını yerden
yere vuruyor. Arsenal çok büyük, Beşiktaş bunu halledemez. Morale ihtiyacı olan bir camiaya tam tersini veriyorsunuz. Bunun arkasında nasıl bir şey
var? Kasıt mı var dedim. Elenebiliriz ama o gün Beşiktaş, Arsenal’i yenebilirdi. Ben Londra’da kendimizi çok şanslı görüyorum. Şanslı demiyorum, çok
şanslı görüyorum. Çünkü bu çocuklara inanıyorum ben, güveniyorum.
‘Bilic “Ben de insanım haksızlığı kaldıramadım” dedi. Ama dikkat etmesi
lazımdı. Takımı yalnız bırakması kötü oldu.
Bilic’in cezasının kalkacağından umudum yok’
Rövanş
maçında Bilic takımın başında olamayacak. Şu anda UEFA’nın verdiği 1 maçlık ceza var. Sizin bu cezaya bir itirazınız olacak mı? Eğer Bilic Hoca
takımın başında olamazsa bu takımı nasıl etkiler?
Bilic hocanın çatının üzerinde olması önemli bir mihenk taşı. Ancak kötü oldu.
Dürüst konuşayım, açık konuşayım, lafı gevelemeden kötü oldu. Ben dün ofiste bizim Slaven ile sohbet ettim. Neden yaptın bunu dedim. Ben bir insanım
dedi. Dayanamadım dedi. Bu haksızlıkları kaldıramıyorum ben dedi. Zaten kendisinden de özür diledim. Ben ceza geleceğini zannetmiyorum dedi. Maalesef
o çıktı ofisten bir iki saat sonra ceza geldi. İtirazımızı yapıyoruz. Zannediyorum Cuma günü sayın Bilic savunmasını verecek. Kalkacağından çok umudum
yok cezasının. Cezamızı çekeceğiz. Ama dikkat etmek lazım. Sen bir hocasın. Bende bunu söyledim kendisine. Bunların olmaması lazım.
‘Futbolcuları çok seviyorum ama ben işadamıyım aramda mesafe var’
Az önce ifade ettiğiniz gibi takımda o
arkadaşlık o dostluk havası gözle görülür bir şekilde ortaya çıkıyor. Siz böyle futbolcularla birebir diyaloglarda bulunuyor musunuz? Onları motive
ediyor musunuz?
Ben kendilerini sevdiğimi kendilerine hissettirdim. Ama aramda mesafe var. Bir de aramda Mete Vardar diye A
takımdan sorumlu bir yönetici arkadaşım var. Kendisinden çok anormal faydalanıyoruz. Futbolcularda kendisini bir abi olarak görmeye başladılar. Bu da
bana büyük rahatlık veriyor. Ama ben sadece hissettirttim sadece mesafeliyim. Bu benim tarzım. Ben bir iş adamıyım. Bu benim tarzım. Bunu kelimelerle
anlatamam.
‘Önder Özen futbolun başına geçmem için defalarca yanıma geldi’
Önder Özen döneminde
futbolcularla Önder Özen arasında bir kopukluk mu vardı? Ne eksikti o zaman?
Önder Bey’in 1 senesi geçti burada. Bir yıllar çok
uzun süreler değil. Zannediyorum, eğer bir eksiklik var ise Önder Özen bunu önümüzdeki sene kapatabilecekti. Onunda gayretli ve istekli olduğunu,
Beşiktaş’ın başarısı için mücadele ettiğini biliyorum. Ancak ayrılışı ile ilgilide çokta dedikodular oldu. Bunu bana da bağlayanlar oldu. Ben buradan
ifade etmek istiyorum ki Önder Özen benim futbolun başına geçmem için defalarca yanıma gelmiştir. Başımızda olmanız bizi pozitif etkileyecektir
demiştir. Önder doğruyu gördü. Pozitif etkilendi. Ben Önder ile hiçbir sorun yaşamadım. Açık söylüyorum. Buradan tüm kamuoyuna söylüyorum hiçbir sorun
yaşamadım. Ben Önder ile de devam ederdim. Ben herkes ile çalışırım Beşiktaş için. Ben adam seçmem. Benim tarzım vardır. Herkes buna uymak zorundadır.
Önder Bey’in yaşadığı istifa sorunu tamimiyle geçmişten gelen, kaynaklanan sorunlarla ilgili. Bunun benim şahsımla hiçbir alakası yok. Bunu da buradan
kamuoyuna bildirmek istiyorum.
‘Önder Özen gider yerine Mete Vardar gelir Beşiktaş büyük bir kulüp yoluna devam eder’
Sizinle bir ilgisi olmadığını söylediniz. Sorun neydi?
Geçmişten gelen sorunlar. Ben geçmişe, geldiğim gün
itibariyle hiç bakmadım. Bakmakta istemiyorum. Konuşmakta istemiyorum. Bunlar zaten bizim ailevi sorunlarımız. Hiç kimse kimseye evinizdeki şey nedir
diye soramaz. Genel anlamıyla çalışabileceğim bir arkadaştı. Beşiktaş’a hizmet etti. Bu sene daha da faydalı olabilecekti. Keşke kalsaydı. Ama olmadı.
Sonuç itibariyle Beşiktaş koca kulüp. Yoluna devam eder. Önder Özen gider Mete Vardar gelir. Yerine bir başkası gelir. Biz kurumsal yapıda ısrarcıyız.
Bir başkası gelecek buraya. Ama Önder Özen Beyefendide hocamızla kurumsal yapıya ilk adım attığımız ilk hocamız oldu. Belki bu da onun bir
talihsizliğiydi. Bilemiyorum.
Düşündüğünüz başka isimler var mı? Mustafa Denizli’nin ismi geçti. Birçok isim geçti. Önder Özen’in
yerine geçecek isim ne zaman netleşir? Yakın vadede planladığınız bir şey mi bu?
Böyle bir mecburiyet yok. Size noterden
ihtarname çekerler 30 gün içerisinde kirayı yatır, yatırmazsan tahliye. Biz böyle bir durumda değiliz. Ben ne zaman uygun görürsem, uygun kişiyi
bulursam o zaman bunların içerisinde saydığınız isimler olabilir. Hiç aklınıza gelmeyen benim aklıma gelen başka isimlerde var. Ben onlarla
oturacağım, konuşacağım. Önce bir ihtiyacı belirleyeceğim. Nerelerde hata yaptık. Geçmişten ders çıkartmam lazım. Benim özelim. Kamu ile
paylaşmayacağım bunları ama onları inceledikten sonra en doğru ismi bulmak istiyorum. O gelgitler hoş olmuyor. İstifalar, yeni birilerinin gelmesi.
Süreklilik çok önemli.
En son Yalçın Ayhan olayında İngiltere kampına çağrılıp, geri döndürülmüştü. Sonra menajeri bir açıklama yaptı.
Bu konu ile ilgili Beşiktaş’a dava açacağını. Hakkını hukuki yollarla arayacağını ifade etti. Böyle bir şey geldi mi? Size ulaştı mı? Herhangi bir
dava söz konusu mu?
Ben o transferin hiçbir noktasını bilmiyorum. Ben uçaktan Yalçın’ın indiğini Mete Vardar’dan öğrendim. Ben
bunu Önder Özen’e söylediğimde efendim sizden evvel başlamış ve bizim anlaşma yaptığımız bir futbolcuydu dedi. Öyle mi dedim bende. Hayırlı olsun
dedim. Ama maalesef sayın başkanın benden evvel ki yöneticilerimizin bazılarının onaylamadığı, istemediği, Beşiktaş için uygun görmediği bir transfer
olması nedeniyle Önder Özen’e bu transferin olamayacağı ifade edildi. Sanıyorum Önder Özen’de bu nedenden dolayı istifa etti.
Taraftarın beklediği bir sağ bek ve on numara var. İki isim geçiyor bu iki mevki için. Bryan Ruiz ve Martin Linnes. Çok konuşuluyor.
Doğruluğu nedir? Sizin düşündüğünüz isimler var mı?
Bu konuda konuşmak istemiyorum. Çünkü ben bir Ronaldinho olayı yaşadım.
Maalesef onları bir daha yaşamak istemiyorum. Transfer yalnız iki tane. Bir sağ bek, bir on numara bu kulübe gelecek. Beşiktaş futbol takımında.
‘Çok iyi bir sağ bek ve 10 numara alacağız’
Ne zaman gelecek?
Bu hafta olmasa
önümüzdeki hafta. Transfer bitmeden gelecek. Çok iyileri gelecek. Buradan müjde verebilirim Beşiktaş taraftarlarına. Keyif alacakları iki tane
futbolcu buraya gelecek. İsimler benim kafamda. Belki yarın.
‘Şimdi Ronaldinho Beşiktaş’ı istiyor ama ona ihtiyacımız yok.
Ronaldinho transferini bitiremeyen Ahmet Nur Çebi’nin Demba Ba’yı bitirdiğini kimse konuşmuyor’
Taraftarın keyifle
izlediği bir isimde Demba Ba. Futboluyla olsun kişiliğiyle olsun örnek bir futbolcu. Ronaldinho transferinde yaşanan sıkıntılardan sonra Demba Ba
transferi nasıl gerçekleşti?
Ronaldinho ile ilgili çok da konuşmamak lazım ama halen abisi burada ve benimle görüşüp Beşiktaş’a
futbolcunun gelmeyi çok istediğini söyledi. Ben de bunun artık hiçbir zaman olmayacağını. Beşiktaş’ın kendisine geçen sene ihtiyacı olduğunu. Bu sene
artık ihtiyacı kalmadığını söyledim. Çünkü artık bizde çok iyi bir on numarayı bitirmek üzereyiz. Dolayısıyla ihtiyacımız yok. Ve o gün konuştuğumuz
ücretlerin yarısına bile gelmiyor bugün hazır olduğunu ifade etti ama maalesef bitti.
Şimdi bir Demba Ba transferi yapıldı. O gün
Ronaldinho’yu bitiremeyen Ahmet Nur Çebi’nin bugünde Demba Ba’yı bitirdiğini kimse telaffuz etmiyor. Herkesin konuştuğu şu. Ronaldinho, Ahmet Nur Çebi
beceremedi. Şunu yapamadı. Bunu yapamadı. Transfer. Her transfer çektiğim şu. Adı üstünde transfer görüşmesi. Görüşüyorsunuz. Anlaşamayabilirsiniz.
Demba Ba ile ilgili gerçekten çok mücadele verdik. Sayın başkan kulübü ile çok uğraştı. Ama özellikle ben topçuyu ikna etmek adına çok özel emekler
verdim. Kendisinin Umre’de dönüşünü bekledim Londra’da. Oruç tutuyordu, Allah kabul etsin. Sahur vaktine kadar bu işi bitirelim dedim. Söyledim bir
daha söylüyorum. Sahurdan evvel el sıkıştık ve Demba Ba’yı buraya getirdik. Çok ta keyifli bir karakteri var. Beşiktaş’a yakışıyor. Bizlere yakışıyor.
İnşallah daha iyi olacak. Demba Ba bu.
Bir de Gökhan Töre transferini yaptık. Gökhan geçen sene sıkıntılar yaşayan çocuğumuzdu. Şimdi o
benim oğlum gibi. Biz onunla el sıkıştık. Sarıldık. Çok daha yukarıya doğru çıkacağına söz verdi. Onun transferi de çok zor oldu. Demba Ba
transferinde istenilen rakam 11.5 milyon Euro’dan biz 6.5’a bitirdik. Bugün artık bunları konuşabiliriz. 7.5 milyon Euro’ydu Gökhan Töre’yi de 4.5’a
bitirdik. Gökhan iki nokta küsurun üzerinde fazla paralar istiyordu. Onu 1.5, 1.600’e çektik. Demba Ba’nın istediği ücret 3.800’dü onu 2.750’ye
çektik. Hem onları getirdik, hem de Beşiktaş’ı menfaatine bileceği rakamlar olsun dedim. Mücadele, alın teri verildi. Gökhan’dan ben bu sene mesela
çok umutluyum. Herkes Demba Ba’yı seyretmekten keyif aldığını söylüyor. Ben Gökhan’ın da seyretmekten keyif alacağımıza inanıyorum. Mustafa Pekdemek
bana göre sıfır transfer. Ben bakıyorum Demba Ba, Mustafa Pekdemek benim için aynı. Belki benim için öyle. Bilmiyorum. Hepsini çocuklarım gibi
görüyorum. Tolgası, Velisi, Atibası, Oğuzhan’ı, Olcay’ı, Mustafa Pekdemek. Kerim Frei geliyor arkadan. Çok genç bir çocuk. Göreceksiniz. O da çok iyi
gelecek. Cenk. Müthiş çocuklar var. Onlar benim çocuklarım ve çok iyi olacaklar.
Gökhan Töre’yi konuşmuşken basında haberler
çıktı. İmza atma sırasında Gökhan Töre’yi azarladığınıza dair?
Şimdi ben hem onun başkanıyım orada. Onun ötesinde biz onunla baba
oğul anlaşması yaptık. Dolayısıyla belki de o baba oğul anlaşmasının akabinde öyle bir havaya girmiş olabilirim. Ama ben çocuklarımı azarlamam. Mümkün
değil. Onlar bir de çok saygın çocuklar. Camia için çok değerli çocuklar. Biz onlara öyle davranamayız. Ama biraz kızmış olabilirim. Pazarlıkta biri
çok yormuştur. Olabilir. Biraz pazarlığın nazında da vardır bu iş. Öyledir. Öteki türlü mümkün değil.
Demba Ba’ya dönecek olursak
Beşiktaş ile ilgili taraftarla ilgili azıcık kafasında bir şeyler oluşmuştur. Konuştuğunuzda neler söylüyor mesela? Beşiktaş için taraftar için neler
söylüyor?
Bir defa burada çok mutlu yaşayacağını artık kabul etmiş. Önce acabaları bitmiş kafasında. Beşiktaş taraftarına zaten
Demba ba değil kimi getir, Messi’yi getirseniz getirin kabullenmek zorunda büyüklüğünü. Hiperaktif bir taraftarımız var. Herkes keyif alır. Ben
alıyorum. Dolayısıyla taraftarda keyif alıyordur.
Gelenler kadar gidenler de, gidecek olan isimler de merak ediliyor. Holosko ve
Gökhan Süzen kadro dışı kaldı. Gökhan Süzen’in Balıkesir’e, Holosko’nun da Ç.Rize’ye gideceği konuşuluyor. Bu iki kulüpten size böyle bir teklif geldi
mi?
Başka kulüplerden de var. Şartlar uygun olursa evet. Hangisi Beşiktaş’a katkı verecekse, hangi kulüp maddi anlamda onlar
futbolcularımızı alıp, gidebilirler bu isimleri. Doğrudur.
‘Fenerbahçe-Galatasaray maçları beni ilgilendirmiyor’
Pazartesi Fenerbahçe ile Galatasaray Süper Kupa için karşı karşıya gelecekler. Manisa’da. Soma’da hayatını kaybedenlerin aileleri için.
Geliri oraya bağışlanacak. Nasıl bir maç olur?
Fenerbahçe ile Galatasaray’ın maçları beni hiç ilgilendirmiyor. Hiçbir şekilde
ilgilenmiyorum. Ancak Soma olması nedeniyle maça gidecek kişilere biraz daha fazla stadı doldurup, Soma’da ki şehitlerimize katkı vermelerini çok
isterim, arzu ederim. Başka türlü bir ilgim yok, Soma’nın dışında maçla.
‘Fenerbahçe’yi yedeklerimizle yendik büyük
keyifti’
Yine Soma yararına bir turnuvada yer aldı yakın zamanda Beşiktaş ve şampiyon oldu...
Beşiktaş’ın
büyüklüğü zaten orada başlamıştı kendini göstermeye. Çok da abartmak istemiyorum tabi. Evet geçen senelere göre iyiyiz daha da iyi olacağız. Ama o maç
beni çok ümitlendirmişti. Fenerbahçe’yi yedeklerinizle yeniyorsunuz. Arkasından Chelsea, Fenerbahçe’yi 2-0 yeniyor ve siz çıkıp o Chelsea’yi 1-0
yeniyorsunuz. Büyük keyifti. Allah yaşattı bana. Keyifliydi. Başka söyleyecek bir şeyim yok bu konuda.
‘Bu sene şampiyon olacağız
2.’lik Hayalimiz yok’
Beşiktaş bu sene nerede bitirirse başarı olur Beşiktaş için?
Beşiktaş şampiyon
olacak bu sene. Ben çocuklarıma onu söyledim. Hayal bile etmeyin ikinciliği dedim. Amaç koydum, söyledim konuşmanın başında da size. Amacımız şampiyon
olmak. Başka bir şey düşünmeyin dedim ve de olacak.
Dördüncü yıldızı Galatasaray ve Fenerbahçe’ye taktırmayız
Beşiktaş Vodafone Arena’ya şampiyon olarak mı gidecek? İlk maçını şampiyon olarak mı oynayacak?
Tabi ki. Hedefimiz o.
Ben başka bir şey düşünmek istemiyorum. Ama bu futboldur sonuçta. Üç tane sonuç var. Galibiyet, mağlubiyet. Mücadele edeceğiz. Ama ben bu sene
Beşiktaş’ı çok fazla şanslı görüyorum. Başımıza büyük kazalar, belalar, sakatlıklar gelmezse tabi. Geçen sene Galatasaray maçında yaşadığımız, 4 maç
sahamız kapandı. Çok sakatlarımız oldu. İnşallah bu tür aksilikler olmazsa, Allah’ta yanımızda olursa Beşiktaş’ta bu sene şampiyon. Dördüncü yıldızı
Galatasaray ve Fenerbahçe’ye taktırtmamak için elimizden ne geliyorsa yapacağız.