2005 yılında takımın başına geçtiğim zaman önce Başkan Yıldırım Demirören ile görüştük, konuştuk, anlaştık. Ben Beşiktaş’ı aldığımda ligden kopmuş Türkiye kupasından elenmiş, Avrupa kupasından elenmiş bir takım vardı. Ben takımı alınca 2. yarıyı lider bitirdik.

Ondan sonraki sene bizim en iyi oyuncumuz Carew idi. Carew'i sattılar. Dedim mi siz Carew'i satıyorsunuz iyi bir paraya bana oyuncu almanız gerekiyor. Maalesef istediğim oyuncuyu alamadılar. Gittiler Ailton diye bir oyuncu aldılar. Birşey yapamayacağı belliydi.

İstediğimiz desteği de bulamadık. Sonrasında yapılan mırın kırın konuşmalar beni çok rahatsız etti.

Bize tam destek verilseydi hersey çok farklı olacaktı. Çünkü biz Beşiktaş’ı çok seviyorduk.

Belki öbür antrenörlerin aldığı paradan daha az bir paraya çalışıyorduk o bizim için önemli olan Beşiktaş’ın iyi olması.

BEŞİKTAŞ'TA YENİDEN GÖREV ALMAK İSTERİM

Beşiktaş’ı çalıştırmayı bende çok isterim. Çünkü benim yarım kaldı benim orada. Çünkü çok iyi şeyler yapmak istiyordum. Ama olmadı. Bir sürü arkadaşım var Beşiktaş’ta beraber futbol oynadığımız onlarında hakkıdır onlar da Beşiktaş’ı çalıştırmak ister. Tabi ki olursa giderim niye gitmeyeyim.'