2017'de Beşiktaş'ta çalışmaya başlayan ve özellikle 2020-2021 sezonunda şampiyonluğa ulaşan Siyah-beyazlıların unutulmayacak zaferinde önemli role
sahip olan, bu sene ise daha çok altyapıya ağırlık veren zihinsel performans koçu Rezan Özdemir, çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Kendi dalında Türkiye'de ilk olduğunu söyleyen Özdemir, hem geçen sene yaşanılan şampiyonluktan bahsetti hem de tedrisatından geçen
Ersin Destanoğlu, Rıdvan Yılmaz, Serdar Saatçı, Emirhan İlkhan başta olmak üzere diğer altyapı oyuncularının potansiyellerini Fanatik
Gazetesi'ne verdiği röportajda açıkladı.
Rezan Özdemir kimdir?
"1972 doğumluyum. Türkiye'de ilk 3 koçluk firmalarından bir tanesiyim. Zihinsel performans üzerine çalıştım. NLP diplomam var, biyoenerji ve Copper Business Coaching üzerine yaklaşık 10 yıl eğitim aldım Londra'da. Bu durumu Türkiye'ye ilk getirenlerdenim. Çok uzun süre turizm sektöründe koçluk yaptım, çok uzun süre siyasette de bulundum. Türkiye Belediyeler Birliği'nde belediye başkanları ve birçok firmayla çalıştım. Milletvekillerine, belediye başkanlarına, kolordu komutanlarına, yargıdan, emniyete aklınıza gelebilecek devlet ve özel sektörün her bölümünde koçluk ve liderlik eğitimleri verdim. İnsan beyninden en yüksek faydayı nasıl alacağının master'ını yaptım. Beynin hangi dille daha yüksek performans alacağını, dilin özgüvene, özsaygıya etkisini, bu etkinin davranışına dönüşümünü inceliyorum."
Rezan Özdemir futbola nasıl geçiş yaptı?
"Ben sporu çok seviyorum ve spor beyni ilgilendiğim
bir alandı. Son yıllarda zihinsel performansın spordaki etkisinin yüzde 60 olduğuna dair bir araştırma yaptım. Daha sonra kendime bir hedef
belirledim. Çok tesadüf çalıştığım bir holdingten sonra Beşiktaş'la tanıştırıldım 2017'de. Benim projem vardı, sonrasında bir iş adamı beni Fikret
Orman'la tanıştırdı. Kendisi 'Biz projeyi görelim' dedi. Daha sonrasında Beşiktaş yönetimine 'GROW' dediğim tekniğimi sundum. Kendisi projemi sevdi ve
sözleşme imzalayarak çalışmaya başladık. Sonrasında da yönetim kuruluna sunum yaptım. Ahmet Nur Çebi'nin projeyi beğenmesiyle hem kendi şirketinde hem
de Beşiktaş'ta yönetim koçluğu yaptım. Corporate Ve Leedership and Sport Mind Coach (Yönetim & Liderlik ve Zihinsel Performans Koçluğu) olarak her
şampiyonluk döneminde Beşiktaş'ta görev yaptım."
Futbolculara ne gibi faydalar sağlıyorsunuz?
"Futbol bir yetenek işi. Bacakları ve bedeniyle oynuyorlar. Bu futbolcuların ve teknik heyetin işi. Benim işim ise 'Futbolcu nasıl hissediyor?', 'Zihin dili nasıl?', 'Saha içerisinde hataları davranışlarını nasıl etkiliyor?' sorularına yanıt bulmak. Aslında futbolcuların duygularını ve zihinlerini yöneterek önce sanalda ve beyinlerinde o golleri atmalarını, o iyi performansları göstermelerini istiyoruz. Doğal olarak onlar da insan ve zihinlerini yönetemedikleri anlar olabiliyor. Hepsi çok yüksek fayda sağladığımızı söylüyor ve çok mutlular. Ben Türkiye'de iddialı bir şekilde spor performansının yüzde 60'ının zihinsel, duygusal ve ruhsal performansa baktığını söylüyorum. Egolarınızı, kibrinizi, kişisel problemlerinizi yeşil sahanın içinden çektiğinizde ister istemez performansınız artıyor."
Yöneticilere nasıl destek sağlıyorsunuz ve bu zamana kadar başlıca kimlerle çalıştınız?
"Servet Yardımcı, Fikret Orman, Ahmet Nur Çebi, Mehmet Sepil ilk aklıma gelen isimler... Yöneticiler sonuçta lider ve kendi bildiğinin en doğrusu olduğunu düşünüyor. Ama bu ekip işi, yönetim kurulu var çünkü. Takım ruhunu biraz daha güçlendirmek istiyoruz. Liderler yalnızdır, algıları her zaman doğru değildir, ekip çalışmalarında en yüksek performansı çıkartabilmek için bizim gibi profesyonellere ihtiyaçları var. Liderlerin kafasının içi nasılsa kurumlar da öyledir. Önce onlar ardından aşağılara doğru bir sistemin kurulması gerektiğinin ve maliyetinin yüksek olmadığı kanaatindeyim."
Geçen sene yaşanılan şampiyonluk hakkında ne söylemek istersiniz?
"Geçen sene şampiyonluk döneminde yüzde 100'ümüzü koyduk ortaya. Bana bu konuda alan verdiler, program verdiler, gereken desteği verdiler, futbolcular da çok istekliydi. Kendilerine çok inandılar, sonunda da başardık. Mesela sakatlıklar oldu, kenarda oturan oyuncuya ihtiyacımız oldu. Onları değersizleştirmişsin, kenara atmışsın. Ama şimdi ihtiyaç var, orada işte biz devreye girip, oyuncuyu yeniden değerli olduğuna inandırıp, takıma döndürüyoruz."
Hem altyapıda hem de A takımda Ersin, Rıdvan, Serdar ve Emirhan'la çalıştınız. Bu isimler hakkında düşünceleriniz neler, Avrupa'ya hazırlar mı?
"Altyapıdan, A takıma geçiş aşamasında onlara çok ihtiyaç vardı ve birebir çok çalıştık. İlk görüşmelerimi hatırlıyorum zaten çocukların mayası, zekası, kültürü buna müsaitti. Ben çok inandım, onlara fayda sağlayacağıma... Altyapıdan çıkan tüm çocukların çok yetenekli olduklarını düşünüyorum. Çocukların şartlarının düzelmesi gerekiyor. Çim sahalar, maddi durumları, duygusal geçişleri, hedeflerini netleştirmek, özgüvenlerine yatırım sağlamak çok önemli. Ersin'e çok inanıyorum, hedefleri nettir, zihnini çok iyi yönetir, düzgün bir çocuktur. Emirhan İlkhan çok hırslı, çok sistematik beyine sahip. Rıdvan ve Serdar da benzer şekilde. Hepsi şu anda hemen hemen Avrupa'ya hazır, bunu çok net söyleyebilirim."
Beşiktaş altyapısından nice isimler çıkıp, Avrupa'ya gidebilir mi?
"Beşiktaş'ta altyapıdan, A takıma çıkacak çok ciddi bir kadro var. Futbol artık endüstri, ciddi bir ticari alan. Altyapıdaki o değer bana kalırsa minimum 100 milyon Euro... Sürpriz olmaz benim için bu rakamlar. Asıl emek futbolcuların ve altyapı hocamız Serdar Topraktepe'nin. Biz olan yeteneği en üst seviyeye çekmek istiyoruz. Örnek vermek gerekirse; Emre Bilgin çok gelişmek istiyor, Emirhan Delibaş tam bir yetenek, Sergen Yalçın gibi... Benzer şekilde Semih Kılıçsoy, Koray Yağcı, Azad Demir, Halil Çiçek ve Berkay Vardar da çok yetenekliler. Bu çocukların hiçbiri harcanacak gibi değil... Şu anda bu çocukların hepsi Avrupa'ya hazır."
"Dipten zirveye çıkartabilirim"
"Türk futbolcuların birçoğu çok yetenekli ancak kaybolmamaları için duygu ve zihin kontrollerinin gelişmesi gerekiyor. Avrupa'ya gönderdiğimiz oyunculara dikkat edin genelde yetenek aşamasında değil, uyum sürecinde sorun yaşıyorlar, iletişimde sıkıntı yaşıyorlar, bireysel olan birçok durumda problemle karşılaşıyorlar. Zihni yönetirsek bunlar aşılır. U19 hocası Serdar Topraktepe bana şu an alan yarattı, destek verdi. Olanı ortaya çıkartmak da yüzde 100 iddialıyım. Bir insanın gözünden ihtiyaçlarını anlarım. Kendisi de isterse dipten zirveye çıkarabilirim."
Seanslarda en çok hangi durumlarla karşılaşıyorsunuz?
"Genç çocuklar birden bire patlama yaşıyor. Şöhreti de parayı da bilmiyor. 18 yaşındaki bir çocuk bunu yönetemez. Aslında masumlar. Örnek verirsek; Emirhan düzenli oynamaya başlıyor, iki hareket yapıyor, iki iyi oynuyor göklere çıkarılıyor. Sonra çocuk geliyor diyor ki, 'Hocam çok baskı var, başarı beklentisi çok yüksek' diyor. Çocuk daha yönetemiyor ki, biz seanslarımızla bunu yönetmesini sağlıyoruz. Bir öğrencim de yine altyapıdan 'Hocam ben size siyah geliyorum, beyaz çıkıyorum' dedi. 'Neden?' dedim. 'Önceden hata yaptığımda yeniden topun başına geçmem 15 dakikamı alıyordu, şimdi 3 saniye almıyor' dedi." Yani aslında en başından itibaren doğru bir alan yaratmak lazım. Duygusal, zihinsel ve ruhsal performansları, yabancı dilleri, beslenmeleri, vücut gelişimleri, altyapı hocaları vs. bunlara dikkat etmemiz lazım."
Genç futbolculara hangi önerileri verirsiniz?
"Zihin kaslarını aktif kullansınlar. Filmin sonunu çok iyi görsünler. Kendilerinden ve kariyerlerinden emin olsunlar. Ne istediklerini bilsinler. Beyin bu doğrultuda hareket eder. Dünyada bu işi yapan insanların videolarını her gün aynı saatte izlesinler, bir gün o hareketi yaparlar. Aynı saat olması çok önemli, alışkanlık kası bu... Menajerler de burada çok önemli. Onlardan da çok zarar görüyorlar. Ben bazen 'Kiminle çalışacağınızı doğru seçin. Sizi doğru anlatacak menajerler bulun' diyorum. Menajerlerin, kulüple olan ilişkisinin futbolcuya zarar verdiğini düşünüyorum."
Karakartal mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın