Hepimiz ahkam kesiyorduk. Gelen haberler bize bunu yaptırıyordu. Beşiktaş geriye çekilecek kontra arayacaktı. Belki de ilk plan buydu. Ama Atiba sakatlanınca Bilic, yeni planı devreye sokmuştu. Kimbilir? Dün gece Beşiktaş ne savunma ağırlıklı oynadı ne de hücum.
Premier Lig maçlarını izlerken hayran kaldığımız tempolu, dikine ve en önemlisi dengeli bir oyuna ev sahipliği yaptı Atatürk Olimpiyat Stadı. Beşiktaş orta sahası hele hele maçın ilk yarım saatinde Arsenal'in orta sahasını kıpırdatmadı...
Oğuzhan pasları dağıtıyor arkadaşları koşuyor koşuyordu. Geçtiğimiz hafta sonunda Crystal Palace'ın katı savunmasından sıkılan Alexis'ten, bu kez açık oynayan Beşiktaş'ın presinden kendisine top gelmediği için sıkkındı. Monreal'in tarafından geliyordu Beşiktaş...
Futbol ustası Ba
Tabii ki Demba Ba'dan söz etmek gerek. Sadece armut piş ağzıma düş diyen bir adam değil. O armutun ağzına gelmesi için gerekli koşuları yapan, arkadaşlarına alan açan bir futbol ustası.
Maçın başındaki cinliği, kalecinin kurtardığı volesi ve Chambers'ı Halkalı Pazarı'na gönderdiği pozisyonlardan birini gol yapabilse bugün farklı şeyler konuşacaktım. Ya da Olcay'ın kaçırdığı olmasa. Mustafa Pektemek'e giderek daha da fazla Müller gibi oynamaya başladığı için tebrikler.
Arsenal'in tek tük atakları genelde kendi sağ kanatlarından geldi. Ters ayakla sağda oynayan İsmail çok fazla sıkıntı yaşamadı bu nedenle. Maçın sonunda Arsenal'in direkten dönen topu rakibin heyecanlanabildiği ender anlardandı.
Beşiktaş açısından bu kadar iyi oynadığı bir maçı
kazanamamak iyi olmadı. 0-0 her şekilde umudu Londra'ya taşıyan bir sonuç. Ramsey'nin de rövanşta oynayamayacak olması da güzel bir haber...
Mert Aydın (Fotomaç)