Beşiktaş Başkanı Fikret Orman'ın SkyTürk 360 ile yaptığı röportajın ikinci bölümü yayınlandı. Orman, 5 maç ceza aldıkları Galatasaray maçı, Felipe Melo ve gündemle ilgili oldukça ilginç açıklamalar yaptı.

İşte Orman'ın o açıklamaları;

"Şu anda bir seçim sürecindeyiz. Fakat seçimin olmadığı bir zaman düşünürsek, kitleleri bir arada bulunduran en önemli şey, spor müsabakalarıdır. Onların içine karışmış art niyetli düşünceli insanlar olabilir. Beşiktaş - Galatasaray maçında Gezi olayları süreci devam ediyordu. Sonuçları da oraya geldi. Bu olayları çıkaran insanlara baktığınız zaman, biz kulüp olarak bunları inceledik. Bu insanlar, tanıdığımız insanlar değildi. Oraya olay çıkartmaya gelmişlerdi."

"HER SİYASİ İMGE OLMUŞ OLAYLARI..."

"Tabii bazen insanları yönlendirmek, sahaya sürüklemek kolay oluyor. Türkiye’de siyasi ortam ne yazık ki çok gergin devam ediyor. Bizim işimiz spor kulübü olmasına rağmen direkt olarak biz de etkileniyoruz. Her seferinde bunu ifade ediyorum. Bizim taraftarımız olan insanlar bizim futbol takımız, bizim basket takımız, renklerimiz, duruşumuz bununla alakalı taraftarımız olurlar. Sahadaki maçı izlemeye gelirler. Televizyondan takip ederler. Bu sene futbol takımımızın stadı olmadığı için biraz zor bir süreç yaşıyoruz. Bunların arasına karışıp bir yerlere getirmeye çalışıyorlar. Ama gerçek Beşiktaşlılar bunlara engel olmalıdırlar.

Bizim siyasetten uzak durmamızı anlayışla karşılamalarını bekliyoruz. Geçen bir çoçuğumuz öldü. Kulübümüze sürekli bir müracaatlar geliyor. ”Geçmiş olsun” mesajı yayınlayın diye. Beşiktaş Kulübü'nün iletişim grubunun amacı, toplumsal olaylarla ilgili bir açıklama yapmak değildir. Mesela Van’da bir deprem oldu. Bununla ilgili bir açıklama yaparız. Çünkü o insanların arasında Beşiktaşlı taraftarlar da vardı. Bizi ilgilendiren konularda, toplumsal olaylara bakarız. Biz siyasi bir kurum değiliz. Her siyasi imge olmuş olayları kendi camiamıza taşımak bizim görevimiz değil. Eğer ölen çocuk Beşiktaşlı olsaydı, durum farklı olurdu. Çünkü benim camiamın içinde olan biridir. İnsanların bir üzüntüsü varsa, bizim de üzüntümüz vardır."

"TWITTER DENİLEN BİR ŞEY VAR"

"Spor karşılaşmaları güzel oyundur. Bunun yeri sahadır. Yöneticiler arası bir gerginlik yaratmaya gerek yok. Sahnede bu oyunu seyir etmek için insanlar para veriyorlar. Onun için bu kadar ilgi olduğu için, Digitürk veya başka bir yayıncı kuruluş para ödüyor. Sponsporlar bunun için varlar. Biz bu oyunu pis bir oyun haline getirirsek, bundan zarar görüyoruz. Ben ve arkadaşlarım Beşiktaş Kulübü olarak, bunun güzel bir oyun olduğunu göstermek için çaba sarf ediyoruz.

Toplum o kadar gerkin ki biz artık yöneticilerimizi, çalışanlarımızı, eşlerimizi herkesi uyarmak zorundayız. Twitter denilen bir şey var. İnsanlar yalan yanlış bilmedikleri konular hakkında açıklamalar yapıyorlar. Bunları şahsi fikirleri olarak paylaşımasında ben bir şey demem. Benim camiamı ilgilendiren konularda rahatsızlık duyuyoruz. Onun için devamlı pozitif olalım. Bir çocuk öldü. Bütün toplum üzüldü. Üzüntülerinden insanlar ağladılar. Benim de evlatlarım var. Biz de üzülüyoruz. Bunlar bir daha olmasın. Burası güzel bir ülke"

"NASIL OLSA BEŞİKTAŞ CAMİASI NAZİK DİYE..."

"Ben ve yönetici arkadaşlarım Bursaspor'un stadı dahil, bırakın küfürü en ufak nezaketsizlik görmedim. Geçen ezeli rakibimiz olan Galatasaray’ın stadına gittik. Hiçbir nezaketsizlikle karşı karşıya kalmadık. Ben Bursa’ya maça gittiğim zaman Bursa taraftarları gelirler, sarılırlar, fotoğraf çektirirler. Çünkü bu bir spor dalı...

Beşiktaş ile Bursaspor arasında olan olayları artık bitirdik. Yaptığımız iş nedir? Bir spor karşılaşması, bir oyundur. Tribünde insanlar kavga ettiği zaman, bu oyuna leke düşüyor. Nezaket içinde yürütmekle beraber zorluklar da geliyor. Bağıran çok haklıymış gibi gözüküyor. Nezaketle duran kifayetsizmiş gibi algılanıyor. Halbuki biz de o işleri çok iyi yaparız. Beşiktaşlı insanların o önemli yerlerde olmasının bize bir avantajı ve bizim beklediğimiz bir avantaj yok.

Fakat sezon başından bu yana baktığınız zaman, Beşiktaş maçlarına baktığınız zaman, geçen Bilic’in de isyan ettiği nokta oydu. Diğer kulüpler bağırınca pozitif, biz ise negatif etkileniyoruz. Bunun arkasında bir art niyet olduğuna inanmıyorum. Ama psikoljik etkilenme diye bir şey vardır. Yani nasıl olsa Beşiktaş camiası nezaketli ve nazik bir camia bu işlere girmezler diye bizden yaptıkları hatalarla çekinmeme durumuyla karşı karşıya kaldığımızı düşünüyorum."

"OĞUZHAN 7 KERE SARI GÖRMÜŞ, MELO 3"

"Bütün maçlara baktığınız zaman bu sene ve geçtiğimiz sene bu işden en müzdarip olan kulüp biziz. Her maçımızda bir yanlış yapıldı. Oğuzhan, 7 tane sarı kart görmüş. Oğuzhan pırlanta gibi bir çocuk. Melo, 3 defa sarı kart görmüş. Nasıl böyle bir şey olabilir? Ben, Melo fazla sarı kart görsün demiyorum. Oyunu seyrettiğiniz zaman. Bir kamuoyu algısına baktığınız zaman Oğuzhan’ın oyundaki kurallara olan hatalarını izlediğiniz zaman çok centilmence hareket etiğini görürsünüz.

Melo için aynı kanaatte değilim. “Kaç tane sarı kart almışız, kaç tane penaltımız verilmemiş” gibi birçok istatistiğe baktımız zaman biz bu işten çok büyük mağdur durumdayız. Mağdur edebiyatında olmak istemiyoruz. Mağdur da olmak istemiyoruz. Biz adaletli olunsun istiyoruz. Bizim inanılmaz bir camiamız ve taraftarımız var. Biz seyircisiz, stadsız ve göçebe gibi Olimpiyat Stadı’nda oynuyoruz"