Cumhuriyet Gazetesi yazarlarından Orhan Can, Beşiktaşımızın Arsenal maçını köşesine taşıdı.
İşte o yazı;
Hayat ise milyonlarca kelime!
Maç başlarken kalbim artık taşikardiydi…
İki elimle sol yanımı tutuyordum.
Kalbime “Dışarı çıkma
yerinde dur” diyordum.
O da bana “De git işine Orhan..” diyordu!
İşte bu, altından kelimelerin ifade edemediği andı!
Ve ben, bu defa
değişiklik yapmış ve Spor
Servisi’nin tam ortasında maçı seyrediyordum.
Herkes görev başındaydı!
Hangi takımı tutarsak tutalım, bu gece
burada herkes Beşiktaşlıydı…
Ha Spor Servisi ha İngiltere’deki Beşiktaş tribünü!
O derece yani…
Top bir o yanda bir bu yanda…
Ve
ben tuvalete gidemiyordum (!)
Heyecan bu! Sıkıysa git tuvalete…
Gidemezsin… “Ya bi’şi olursa…” şüphesiydi bu!
Oysa, Beşiktaş
İngiltere’de biz İstanbul’daydık.
Mağrur, mahzun ve onurlu adam Bilic tribündeydi…
“Ah Motta, ah Mustafa Pektemek” dediğim anlarda
Arsenal’in golü geldi.
Ama olsun, koskoca ikinci yarı vardı.
İkinci yarı bütün İngiltere defansa geliyor,
Beşiktaş’ın gol adamları
sonuca gidemiyordu.
Bazı ataklarda Kraliçe Elizabeth’in bile defansa geldiği söylenebilirdi!
Arsenal 10 kişi kaldığında umutlar da arttı
tabii...
Bir de Kraliçe Elizabeth’in defansa gelmesinden önce davranırsa…
Tamamdı bu iş!
Ah o top Demba Ba’nın kafasını
sıyırmasaydı!
“Tanrı vardır ve tarafsızdır” derim..
Ah keşke Tanrı tarafsız olmasaydı.
Taraflı olsaydı da hep iyilerin tarafını
tutsaydı!
Olmadı..
Öleceksek ayakta ölürüz!
Öyle öldük bu gece…
Ben heyecandan, İngilizler ise korkudan tuvalete gidemedi bu gece
(!)
Olsun, milyonların kalbi uzaklardaki Beşiktaş içindi...
İngiltere’deki Beşiktaşlıların sesleri tüm dünyaya yayılıyordu.
Belki de bu
yüzden benim felsefemde,
“Sen, eski bir sevda şiirisin
Bir koku var sende
Sıcak yaz akşamlarına mahsus
Ellerinde mi
Saçlarında mı
Gözlerinde mi
Bilmem
Bir koku var sende
Sıcak yaz akşamlarına mahsus..” (*) dizeleri dönüyordu...
Beşiktaş da
aşk gibi eski bir sevda şiiriydi…
Bir koku vardı onda bir koku..!
Sıcak yaz akşamları ve bir ömre ait!
Hayatta ve futbolda olup
bitenleri gördükçe,
Yüreğimin en ince yerinden
“Kahrolsun kuru fasulyenin pilav üzerindeki faşist baskısı..!!” diyorum gülerek…
En
kalbi muhabbetlerimle…
Ben CAN; Orhan Can..!!
* Şiir: Muzaffer Tayyip Uslu