Beşiktaş’a geçen sezon transfer olan Brezilyalı savunmacı Ramon Motta, defansın değişilmezleri arasındaki yerini aldı. Bu sezon ligde 5 maça çıkarken 432 dakika sahada kaldı. Brezilyalı oyuncu, pazar günü oynanacak Fenerbahçe derbisinde de Siyah-Beyazlılar’ın savunmadaki en önemli kozlarından birisi olacak. Zorlu mücadele öncesi sorularımızı içtenlikle yanıtlayan Brezilyalı savunmacı hem kendi takımı hem ezeli rakipleri hem de Türk futbolu hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
‘BELLİ BİR LİMİT OLMALI’
Yabancı kısıtlaması için görüşünüz
nedir?
Belli bir limit, sayı olması lazım. Diğer taraftan baktığımızda sayı konusunda üstüne konuşulabilir. Milli Takım’ın, Türk
oyunculara ihtiyacı var. Diğer taraftan da iyi yabancı oyuncular Türk isimlerin kendilerine oto kontrol uygulamasını, rekabeti ve daha iyi
hazırlanmalarını sağlayabilir. Bizim takımda olmuyor ama kimi Türk oyuncular rehavete giriyor. Türk oyuncu kendisinin banko oynayacağını bildiği için
ve kendilerine ödenen yüksek ücretlerden dolayı da bir rahatlama söz konusu olabilir.
‘TAM RANDIMANDA DEĞİLİZ’
Ligde lider durumda bulunan bir Beşiktaş var. Nasıl değerlendiriyorsunuz?
Takım olarak iyi bir hava yakaladığımızı
söyleyebilirim. Arkadaşlık ortamımız cidden son derece iyi. Bunu laf olsun diye söylemiyorum. Şu da var ki daha tam randıman verdiğimizi de
söyleyemem. Çok daha iyi olacağız. Takım olarak gerek ben gerekse de arkadaşlarım daha da üstüne koyarak sezon sonuna kadar hiç düşmeyen bir grafikle
yola devam etmek istiyoruz.
'BİZİM İÇİN ÇOK AĞIR OLDU'
Sezon sonunda takımı nerede görüyorsunuz?
Geçen sezon buraya geldim. Beşiktaş gibi bir takımın 2 sezon üst üste şampiyon olamaması çok ağır olur. Sanıyorum ki son şampiyonluktan
sonra 5’inci sene olacak. Sezon başından beri söylüyorum bu sezon kesinlikle kupa kaldırmamız lazım. Gerek Türkiye Kupasını gerekse de ligi almamız
lazım. Avrupa Ligi’nde de gidebildiğimiz yere kadar gitmek istiyoruz.
Bir oyuncu olarak, Bilic’i nasıl değerlendirirsiniz?
Geldiğimden beri bana oynama fırsatı verdi. Kendisine teşekkürlerimi sunuyorum. İdman yoğunluğumuz, çalışma programımız son derece yerinde. Bizi
maçlara çok iyi hazırlıyor. Gerektiğinde bir ağabey, gerektiğinde bir baba, bazen de bir arkadaş gibi bize yaklaşıyor. Oyuncunun halinden anlayan bir
teknik adam olması en belirgin özelliklerinden. Onunla çalıştığım için çok şanslıyım.
Diego iyi oyuncu ama ben Alex taraftarıyım
Pazar günü Diego ile karşılıklı oynama ihtimaliniz var. Nasıl değerlendiriyorsunuz? Alex ile farkları
nelerdir?
Avrupa’nın önemli takımlarında oynamış Brezilyalı bir oyuncuya karşı sahaya çıkacak olmak işin keyif veren yanı. Kötü yanı ise
son derece yetenekli bir oyuncu. Derbide görev alırsa onu çok iyi tutmamız, kaçırmamamız lazım. Alex de Diego da çok iyi oyuncular. Oynadıkları
dönemlere bakarsak farklı olduğunu görüyoruz. Alex, klasik bir 10 numara. Ben her zaman Alex taraftarı olmuşumdur. Severek, beğenerek izlemişimdir.
Diego da çok yetenekli bir isim. Ancak, o modern çağın orta saha oyuncusu. Karşılaştırılmaları bence doğru değil.
‘Gökhan’ın gençliğine veriyorum’
Gökhan Töre hakkında söylentiler var. Siz ne düşünüyorsunuz?
Gökhan Töre konusunda yazılanları ben de
duydum. Kulüp içinde benim tanıdığım kadarıyla son derece sakin, kendini bilen bir çocuk. Ne kadar doğru ne kadar yanlış bilemiyorum. Doğruysa da
gençliğine veriyorum. Hepimiz o yaşlardan geçtik ve hatalar yaptık. Her insan o yaşlarda hatalar yapabiliyor. Benim de kendi çapımda hatalarım oldu.
Ama genel olarak son derece iyi vakit geçirdiğimiz, ağırbaşlı bir arkadaşımız.
‘Melo’yu tasvip etmiyorum’
Melo
milli takıma seçilmeyi hak ediyor mu? Agresif tavırlarını nasıl buluyorsunuz?
Melo, 2010 Dünya Kupası’nda kadrodaydı ve oynamıştı. Ama
talihsiz bir olay yaşadı. Çok eleştiri aldı. Kendi takımında iyi oynarsa seçilmemesi için bir neden yok. Çok iyi bir oyuncu. Futbolcu olarak kendisini
son derece beğeniyorum. Saha dışında ise kendisiyle bir arkadaşlığımız yok. Kimi futbolcular, rakibinin dikkatini dağıtmak için kimi yöntemlere
başvuruyor. Yaptığı agresif hareketleri tasvip etmiyorum. Ama her oyuncunun bir tarzı vardır. Bu da onun tarzı. Saygı duymak lazım.
‘Hakemler daha iyi hazırlanmalı’
Türkiye’de hakemler sürekli eleştiri konusudur. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Geçen sezon 3 tane kırmızı kart gördüm. Bunların 2 tanesi yanlıştı. 1 tanesine ise katılıyorum. Bu da hakemlere olan bakışımı açıklıyor.
Biz nasıl iyi oynamadığımızda taraftar bizi eleştiriyor, hesap soruyor ve daha iyi hazırlanmamız gerektiğini bize hatırlatıyorsa ben de aynı şekilde
hakemlere maçlara daha iyi hazırlanmalarını tavsiye ediyorum.
‘İnönü’de olsak şampiyonduk’
Olimpiyat Stadı bu
sezonun en tartışılan konularından biri. Siz ne düşünüyorsunuz?
Olimpiyat konusunda konuşulması gereken asıl mesele Beşiktaş’ın stadının
İnönü Stadı olması. Ben hiç oynamadım ama oranın atmosferinin bambaşka olduğu anlatılıyor. İnönü’nün yaşanmış olması Olimpiyat’ı daha kötü gösteriyor.
Avrupa’da birçok stat var ama İnönü anlatıldığı kadarıyla müthiş bir atmosfere sahip. Umuyorum ki yeni statta olup o heyecanı yaşayacağım. Geçen sezon
Olimpiyat’ta değil de İnönü Stadı’nda oynuyor olsaydık şampiyon olabilirdik.