Beşiktaş’ın Atatürk Olimpiyat Stadı’nda Fenerbahçe’yi ağırladığı maçta hem beraberlik golünü atan, hem de kırmızı kartla atılan isimdi Ramon Motta... Kartal’a bir yıllığına kiralık gelmiş, bu süreçteki futboluyla rüştünü ispat etmişti. Siyah-beyazlı yönetim, Corinthians ile masaya oturdu ve bonservisini alarak Motta’yı üç yıllığına Beşiktaş’a bağladı.
Artık bir “kiralık” değil, “ev sahibi” idi. Doğrusu bunun zorluğunu da hissetmişti Motta:
“Geçen sene Beşiktaş ile birlikte kamp yapmadım. Bu sezona takımla birlikte hazırlanıyorum. Geçen sene kiralık oynadım. Kiralık futbolcular her zaman tedirgin olur. Şimdi kendime güvenim de var. Kontratım boyunca Beşiktaş’ta iyi bir iş çıkarmak istiyorum. Ben buraya severek geldim. Aynı zamanda kulüp de beni sevdi. Karşılıklı bir sevgi var. Burada olduğum için çok mutluyum.”
Meydan okudu
Bonservisinin alınması sürecini de değerlendiren siyah-beyazlı oyuncu, “Normal geçti. Futbolun belirli normları içerisinde kavga, dövüş olmadan gerçekleşti. Pazarlıklar, yazışmalardan dolayı transferler biraz zaman alıyor. Bunlar da futbolcular üzerinde doğal olarak stres yaratır. Bir an önce olsun bitsin istenir ama bu işler o kadar kolay değil. Herkesin ortak bir noktada buluşması lazım” diye konuştu.
Sol bekte yer alan iki rakibi İsmail ve Uğur ile arasındaki rekabeti de değerlendiren Motta, “İsmail ve Uğur’un performansları kesinlikle gözümü korkutmuyor. Geçen sene çok iyi bir sezon geçirdim. İki arkadaşım da çok iyi durumdalar ama onların iyi olması beni daha çok ateşliyor. Daha çok idman yapmamı sağlıyorlar. Her ikisine sonsuz saygı duyuyorum ama ben bütün idmanlarımı oynama yolunda yapacağım” ifadesini kullandı.
‘Tempoya hazırım’
Motta, geleceğe yönelik düşüncelerini de şöyle ifade etti: “Yeni sezonda üç kulvarda yarışacağız ve kesinlikle bu tempoyu kaldıracak gücüm var. Brezilya’da zaten hem hafta içi hem de hafta sonları oynardık. Benim için zor bir şey değil. Şampiyonlar Ligi ön eleme maçlarını geçerek o ligde oynamayı çok istiyorum. 26 yaşındayım ve altın çağımı yaşıyorum diyebilirim. Teknik ve bilgi birikim olarak bu tempoya hazırım.”
‘Pişman değilim’
Geçen sezon gördüğü kırmızı kartlara da değinen Brezilyalı oyuncu, “Üç tane maç kaçırdım. Kesinlikle bunlar benim hatam ama pişman değilim. Ders çıkarmak lazım. Bu sene bu kartları daha aza indirmeye çalışacağım. Rakibime kasıtlı olarak faul yaparak kart gören biri değilim. Oyun stilimden dolayı bu kartlar olabiliyor ama bunları en aza indirmek lazım. Kasımpaşa maçında üzerimizde stres vardı. Orada Fernandes yerine başka bir takım arkadaşım da olsa böyle bir olayın hedefinde olması beni çok üzer ve sinirlendirirdi. (Sahaya giren taraftarı tartaklamıştı) Tabii ki yaptığım hareket çok yanlıştı ama maçın stresi o andaki kalp atışlarından dolayı kendinizi kontrol edemiyorsunuz” diye konuştu.
"Beşiktaş'ta geldiğimde bana ilk olarak..."
İstanbul’un Beşiktaş’a adaptasyonumda çok büyük rol oynadığını belirten Motta, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Brezilya’dan da alıştığım gibi, büyük bir şehir İstanbul. Herkes için seçenekler var. İstanbul’a gelerek, ‘Buradaki hayata alışamadım’ diyen bir oyuncu bence yalan söylüyordur. Genelde mutlu bir insanım, pozitif olmaya çalışıyorum. Tabii ki herkes gibi iyi, kötü günlerim oluyor. Ama Türkiye’de çok iyi karşılandım. Özellikle kulüp içerisinde bana çok yardımcı oldular. O ilk etabı geçtikten sonra Türkiye ve Türk insanıyla bir bütün oldum. Ben Beşiktaş’a geldiğimde bana anlatılan ilk şeylerden biri İbrahim Üzülmez’in hikayesi olmuştu. Ben de onun gibi uzun yıllar Beşiktaş’a hizmet etmek istiyorum. Üzerimdeki bu formayı hiç çıkarmamak istiyorum” dedi.
Önce dost sonra rakip!
Kendisinin Brezilya, Pedro Franco’nun da Kolombiya forması giyerek kamptaki yemeğe indiğini söyleyen Ramon Motta, “Brezilya - Kolombiya maçını takımla birlikte seyrettik. Franco’yu kızdırdım ama tabi ki bu bir şaka.
Birbirimize takıldık. Brezilya olarak kupada hâlâ nefes alıyoruz. Neymar’ın sakatlığına rağmen hâlâ yolumuza devam ediyoruz. Futbol biraz değişti. Günümüzün futbolu eskiye göre çok değişiklikler gösteriyor.
Herkesin hatırladığı Brezilya’da, Ronaldinho, Rivaldo, Lucio, Ronaldo, Cafu ve Roberto Carlos isimlerine tek tek baktığınız zaman aynı takımda bütün bir takımı yıldız olarak görüyorsunuz. Ama bugünün şartları çok değişti. Aslında bütün takımlarda o eski oyuncular yok ve takım oyunu oynuyorlar” dedi.
‘Carlos her yerde Sivas’tan bahsediyor’
Kendisi gibi sol bek olan dünya çapındaki Roberto Carlos’u yere göğe sığdıramayan ve onun Sivasspor’un başında bulunmasının Türkiye açısından bir şans olduğunu söyleyen Motta, “Benim gördüğüm en iyi sol beklerden biri; belki de en iyisi... Şu anda Dünya Kupası yorumcularından bir tanesi. Her yaptığı yorumda muhakkak Sivas’ın ismi ve Türk futbolu lafları geçiyor.
Brezilyalılar da Türkiye’yi her geçen biraz daha yakından tanıma fırsatı buluyor. Brezilya ve Türkiye her geçen gün biraz daha birbirlerine yakınlaşıyor. Mesafe uzak ama insanlar bu mesafeyi kapatıyor. Bir de Brezilya’da çekilen bir dizide Türk teması işleniyor. Bu dizide Kapadokya ve İstanbul’un çok tanıtımı yapılıyor. Türkiye’ye gelen bütün Brezilyalılar memnun ayrılıyorlar” ifadesini kullandı.
Karakartal mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın