Feda sezonunda herkesin patlama yapmasını beklediği Manuel Fernandes’in yerine, o çıktı sahneye. Hollanda’nın, Kuzey Denizi’ne akan Zaan nehrinin kenarındaki Zaandam şehrinden gelen Oğuzhan Özyakup, kariyer planlamasında hiç de küçük düşünmediğini gösterdi.
Beşiktaş’tan şampiyonluk görmeden ayrılmak istemediğini belirterek gözünü A Milli Takıma çeviren genç Kartal “Bir gün milli takımın devamlı oyuncusu olacağım” diye hayli iddialı şekilde başlıyor sözlerine.
"KİMSE BENİ TANIMIYORDU"
Beşiktaş’a gelmeden önce, hep olumsuz eleştiriler aldığını söylerek röportajı sürdüren Özyakup “Herkes Fernandes’in neler yapabileceğini biliyordu, ama kimse ben ve Olcay’ı tanımıyordu. Bu kadar çabuk uyum sağlayacağımızı hiç düşünmemişlerdi. Bu sezon 29 maç oynadım. Aslında benim için sürpriz değil. Çünkü neler yapabileceğimi biliyordum, ama ilk senemde bu kadarını da beklemiyordum. Arsenal’da da kadroya giriyordum, ancak orada sadece iki maç oynayabildim. Çünkü dünyanın en büyük kulüplerinden birinde oynuyorsunuz” ifadelerini kullandı.
Oğuzhan ile yaptığımız keyifli röportajımızı bölen Olcay Şahan’ın “Oğuzhan, milli takımda 10 numarayı giyeceğini de söylesene Milliyet yazsın” esprisi genç oyuncuyu bir hayli güldürse de bu soruyu sormadan röportajı bitiremezdim açıkçası.
Olcay’ın söylediğinin doğru olduğunu dile getiren Oğuzhan “İnşallah Abdullah hocam beni yaz kampına davet eder. A Milli Takıma yükselerek 10
numarayı giymek en büyük hayallerimden biri. Ayrıca ben de Arda Turan gibi ülkemi yurt dışında temsil etmek istiyorum” diye konuştu.
"BABAM 'BEŞİKTAŞ'A GİT' DEDİ"
Sezonu üçüncü bitirmelerinin başarı olduğunu da sözlerine ekleyen siyah-beyazlı futbolcu, Aybaba’ya da destek çıktı. Basın önünde kendisini eleştirmesine rağmen hocasının bir bildiği olduğuna inandığını belirten Oğuzhan şöyle devam etti:
“Sezon başında hocamızla birlikte hepimiz mercek altındaydık. Bana Beşiktaş’a gitmememi söyleyenler oldu. Ama babam tam tersine ‘Oğlum sen kimseyi dinleme Beşiktaş’ın formasını sahaya koysan en kötü üçüncü olur’ demişti. Bana göre Samet Aybaba başarılı bir sezon çıkardı. Kimi zaman beni ve arkadaşlarımı basın önünde eleştirdi, ama hiç kırılmadım. Tabi ki insan üzülür, ancak ben bir dahaki hafta daha iyi oynamam gerektiğini anladım. Kendi işime baktım. O demeçler tam tersine beni olumlu olarak etkiledi. Hocayı bu konuda eleştiriyorlar. Biz iyi oynadığımız dönemlerde bile kamuoyu tarafından olumsuz anlamda eleştirildik”.
Yeni sezonda hem kendisinin hem de takımın üstüne katarak taraftarın karşısına çıkması gerektiğini de söyleyen başarılı oyuncu “FEDA sezonunun bir tesadüf olmadığını göstermek zorundayız. Bu sezon unutamadığımız maçlar oldu. İstanbul’daki Mersin ve İnönü’de son maç olan Gençlerbirliği maçını hayatım boyunca unutamam. Her iki maçta da takım olarak çok iyiydik. Bir takım için en önemli şey takım ruhudur. Biz bu anlamda gerçekten de çok iyi bir ekibiz” diye konuştu.
"RENKLERİN ÖNEMİ YOK"
“Son bir haftada Türk futbolunda yaşananlar gerçekten beni çok üzdü. 9 yaşımda futbol oynarken, böyle olayların yaşanacağını hiç düşünmezdim. İngiltere’de Arsenal-Tottenham derbisi çok meşhurdur. O derbiden sonra bile iki takım taraftarı metroda yanyana yolculuk edebiliyor. Maalesef Türkiye’de metrobüs durağında gencecik çocuk öldü. Babam bile o çocuğun yerine beni koyarak ailesinin çektiği acıyı anlamaya çalıştı. Renklerin hiçbir önemi yok. Hepimiz aynı işi yapıyoruz. Artık sahalarda kavgalar olmamalı. İnsanlar o çocuğun sahalardaki kavgalar yüzünden öldüğünü düşünüyor”.
"MELO'YU UNUTTUM"
“Ben artık Melo’nun tükürüğü hakkında konuşmak istemiyorum. O olay geçmişte kaldı. Ona kırgın olamam, çünkü tanımıyorum ve bu nedenle umurumda değil. Kendisi benden daha büyük ve daha tecrübeli. Onun yaşına geldiğimde asla öyle şeyler yapamam”.
"VAN PERSIE DOSTUM"
“Van Persie ile hemen hemen hergün konuşuyorum. Türkler’i çok seviyor. Özel hayatımdan tutun, futboluma kadar herşeyi konuşuyorum onunla. Galatasaray ile Fenerbahçe’nin, Avrupa maçlarını bu sezon çok yakından takip ettiler. Ligimizi iyi izliyorlar, çünkü Türkiye’ye son yıllarda çok büyük futbolcular geldi”.
"GECE GEZMEM"
“Bazı insanların sandığı gibi geceleri pek gezen
biri değilim. Evde takılmayı daha çok seviyorum. Kuzey Güney ile Karadayı dizilerini izlemeyi çok seviyorum. Play Station oynamadan yapamam.
Hakkımdaki gezme iddiaları nedense hep takım kötü giderken ortaya atılıyor. İyi oynadığımız zaman konuşulmuyor”.