Hakemlere sallamak işin kolay yanıdır. Bu yüzden yazılarımda genelde kendilerine bulaşmamaya çalışırım. Ama bazen öyle işler yapıyorlar ki, artık kendimi tutamaz hale geliyorum.

Alın işte İlker Meral. Acaip meralimi bozuyor! Tam takım rayına girmiş, artık açık açık şampiyonluk kovalamaya başlamışız, ağız tadıyla bir maç izleyeceğiz, çıkıp bir eyyam şov yapıyor, cinnetim kapıma dayanıyor.

Önce Bursasporlu futbolcular 'hoov' yaptı diye Atiba'ya sarı kartı veriyor. Sonra yine itiraz ettiler diye Ersan'a kırmızı kartı çakıyor. Birader, bu ne rahatlık be? Cebindekileri gazete kuponu mu sanıyorsun sen? Kahvede acele ettirince bunalıp okey atan emekli gibi ne gaza geliyorsun? Koskoca bir takımın koskoca bir sezonunu yakmaya nasıl cesaret ediyorsun yahu? Yazık değil mi bu kadar emeğe? Senin yeteneksizliğin yüzünden çıldırmak zorunda mıyız biz?

Bir lafım da o çizgi hakemine… Arkadaş, maç yayını sana da mı şifreli geliyor? Hııı? Yoksa sen maçı bırakıp yetişkin kanalları mı hayal ediyorsun? Gözünün önündeki pozisyonu hangi fantazilerinle süsleyip bambaşka sonuçlar çıkarıyorsun? Adamı göğsünden itmeye ne zamandır kırmızı kart talep ediliyor? İyi görmediysen, emin değilsen ne diye kesin konuşup orta hakemini de yakıyorsun? Emin olduğunu sanıyorsan da niye göz doktoruna gitmiyorsun?

Neyse ki meral bozukluklarına da, göz bozukluklarına da, yetenek yokluklarına da pes etmeyen bir takımımız var bu sene. Karakartallar gibi oynayıp hakemi de, rakibi de çatır çatır yiyorlar. Helal olsun valla!

Kalesinde sakat bacağıyla yine taş gibi duran Tolga'ya, oynamaya başladığından beri defansı toparlayan Franco'ya, ikişer kişilik koşan Atiba ve Veli'ye, tek başına Bursa defansını peşinden koşturan, hem de çizgiden gol çıkartan Gökhan Töre'ye, kendi indirdiği topun peşinden gidip nefis bir tek vuruşla üç puanı getiren Almeida'ya, ayrı ayrı helal olsun!

Aslında oyunun kargasıyla burgasıyla uğraşmaya gerek yok bugün. 10 kişi canını dişine takıp, yarım pozisyonla gol bulup çoook değerli üç puanı alan bu çocuklara sadece bravo denir. Oğuzhan-Necip değişikliğiyle maçı koparan Biliç'e teşekkür edilir. Ve on kişi kaldığımız andan itibaren onbirinci oyuncu olarak maça dahil olan, o devasa stadı orkestra gibi inleten, hakemin ödünü koparan, rakibi ciğerleriyle boğan taraftara da oscar verilir.

Böyle devam. Biz kendimizi bozmazsak, bizi kimse bozamaz.