1. Kazan, sevin unut

Beşiktaş her birimiyle geçen sezondan büyük ders çıkardı. 2013-2014’e de iyi bir başlangıç yapılmış, Kartal ilk 4 hafta sonunda ‘şampiyon’ ilan edilmişti. Ancak 5. haftadaki olaylı Galatasaraykarşılaşmasından sonra her şey başaşağı gitmişti. O günlerin deneyimi hocasından futbolcusuna kadar bugünkü tabloda etkili. En önemli maç, önümüzdeki maç felsefesi tüm kafalara işlenmiş durumda.

2. Slaven Bilic etkisi

Slaven Bilic'i takımda istisnasız tüm futbolcular seviyor. Forma adaleti kulübede bekleyenleri rahatsız etmiyor. Genç bir teknik adam olması birebir ilişkileri de etkiliyor. Samimi, üzüntüsünü de sevincini de, kızgınlığını da gizlemiyor, anı yaşıyor. Bu tavrı, hocası için oynayan futbolcular topluluğu oluşmasını sağlıyor.

3. Yönetime güven tam

Beşiktaş’ın iki büyük ve malum sıkıntısı var. İlki stat. Takım her hafta başka stada, hatta şehre taşınabiliyor. Olimpiyat çilesi zaten başlı başına bir dert. Diğeri de ekonomik. Kartal’ın kurmayları neredeyse her kuruşun hesabını yapmak zorunda, finansal Fair Play için UEFA’nın da markajında. Ancak bu iki konuda da futbol takımı başkan Fikret Orman ve ekibine güveniyor. Takım içindeki algı şu: En az yönetim de bizim kadar stat sorunu çözülsün, maddi-manevi kazanımlar artsın ister. Niyetlerine inanıyoruz... Para konusunda da yönetim alacakları ödemek için çok hassas davranıyor ve bu da takımın aklının futbol dışı faktörlere kaymasını engelliyor.

4. Takım ruhu zirvede

Takım içindeki ilişkiler de son derece iyi. Atmosferi etkileyecek, “Kim ne kadar alıyor, biz neden az alıyoruz?” polemikleri yok. Çünkü takımda böyle uçurumlar da yok. Tavan ücret Demba Ba’nın ama herkes onun katkısına, Beşiktaş için mücadelesine saygı duyuyor. Kaptan Tolga Zengin de sadece formuyla değil, liderliği ile de toparlayıcı olmayı başardı... Özel hayat problemleriyle gündeme gelen yabancıların ardından daha sorunsuz isimlerle yola devam edilirken, sorunlu yerli isimler de artık sadece futboluyla anılmak için elinden geleni yapıyor.