KÜME DÜŞME KALKACAK MI?

Türkiye Futbol Federasyonu, Kulüpler Birliği'nin şike yapan takımların küme düşürülmesini sağlayan Futbol Disiplin Talimatı'nın 55. maddesinin değiştirilmesi talebiyle karşı karşıya kaldı.

Kaynak : Sabah

Kulüpler Birliği, FDT 55'in değişmesi için Çarşamba karar alacak. Piyasa koşullarına vurgu yapan kulüplere karşı, TFF adalet ve hukuku ne kadar ön planda tutabilecek

Sabah Gazetesi'nin haberine göre: Futbol Federasyonu'na Kulüpler Birliği'nin "Futbol Disiplin Talimatı'nın 55.maddesi değişsin" baskısı giderek artıyor.

Madde halen, "Şike ve teşvik primi eylemine ve teşebbüsüne bir alt lige düşürülme" cezası öngörüyor.

Kulüpler Birliği "Eylemin derecesine göre puanı silinir" değişikliği talep ediyor.

Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç'ın Cuma günü yaptığı toplantıda konuyu gündeme getiren Kulüpler Birliği, Çarşamba günü bu konudaki net kararını muhtemelen oy çokluğuyla (Galatasaray bu değişikliğe karşı) kamuoyuna açıklayacak ve top federasyona geçecek.

Başkan Mehmet Ali Aydınlar, daha önce mevcut dosyanın TFF'deki yargısı tamamlanmadan talimatta değişikliğe karşı olduğunu söylemişti.

Ancak kulüplerin ortak tavrı üzerine Aydınlar da "Kulüpler böyle istiyor" diyerek talimatı değiştirme kararı aldıklarını ve küme düşmeyi kaldırdıklarını açıklayabilir.

Bu noktada, talimatın daha yeni değiştiğini de göz önüne almak gerek. İddianamenin hazırlanma süreci devam eder ve TFF "Gizliliğin kalkmasını" beklerken şike ve teşviğe karışan kulüpleri düşmekten kurtaracak ama yeni tartışmalara yol açacak bu sürecin perde arkasına bir bakalım:

FUTBOLU SİZ KİRLETTİNİZ ZARARI DA SİZ ÇEKİN!

İki ayı deviren sürecin özeti aslında şu: Hukuk kuralları ve kamu vicdanından çok piyasa koşullarının, bir başka ifade ile kulüplerin menfatlerinin ön planda tutulması...

Digiturk Genel Müdürü Ertan Özerdem, 21 Ağustos günü Çırağan Sarayı'nda TFF ve Süper Lig kulüplerinin yetkilileriyle iftarda buluştu. Özerdem, burada kulüp başkanlarına yılda 420 milyon dolar (KDV dahil) kaynak aktardıklarını belirterek tarihi ve çok net bir mesaj verdi:

"Futbolu biz kirletmedik. Bu yüzden faturayı biz ödemeyiz. Biz bu yatırımı temiz ve kaliteli bir lige olan inancımız nedeniyle yaptık. Futbolu kirleten sizlersiniz. O zaman oluşacak faturada zararı sizin de çekmeniz gerek. Gerekirse şartlar ve koşullar değiştiği için 'UYARLAMA' talebiyle mahkemeye gideriz. Ya da toplamda 100 milyon dolar indirime gidelim." Özerdem'in hesabı şuydu: Dekoderların % 40'ının Fenerbahçeliler'de olduğu hesabıyla bu payı zarar yazarak 144 milyon dolarlık bir fatura öngörülüyor. Bu zararın 100 milyon dolarlarını kulüplerin fedakarlık yaparak üstlenmeleri gerekir.

KULÜPLERİN GÖZÜ KORKTU

100 milyon dolarlık faturayı gören kulüpler, Galatasaray dışında "Düşme olmasın. Sadece puan silinsin" önerisi içeren 55. madde değişikliğini önce TFF'ye sundular. TFF, 15 Ağustos'ta krizi öteleme kararı alınca ve Fenerbahçe Şampiyonlar Ligi'nden ihraç edilince ortalık daha da karıştı.

Kulüpler, Digiturk'ü üzmemek ve 100 milyon dolarlık iskonto restini, hatta ödemelerin durabileceği mahkeme blöfünü göremedikleri için TFF'ye play-off sistemini önerdiler.

Sistemi isteyen federasyondan önce kulüpler oldu. Ve dediler ki, "100 milyon dolar kesmeyin. Biz de, play-off'taki maç sayısı artışından kaynaklanacak toplam 60 milyon doları talep etmeyelim. Ayrıca sözleşmeyi de yıllık % 10 artışla üç sene daha uzatalım."

BAKAN SUAT KILIÇ'TAN ÖZERKLİK VURGUSU

Digiturk, hem de patron seviyesinde üç kez TFF yöneticileriyle görüştü.

Yayıncı kuruluşun geçen yıl 75 milyon dolar zarar ettiği kulüp başkanlarına üflenen bilgiler arasında.

Sürecin son virajı Bakan Suat Kılıç'ın cuma günkü yemeğiydi. Kulüp başkanları futbolun özerkliğini ayaklar altına alma pahasına Four Seasons Oteal'deki bu zirvede 55. maddenin değiştirilmesini gündeme getirip siyasi destek ve TFF Başkanı Aydınlar üzerinde baskı arayışına girdiler.

Bakan Kılıç, son derece zeki bir hamleyle topa girmedi ve "TFF özerktir. Bunu zedeleyecek herhangi bir telkinde bulunmayı doğru bulmuyorum. Bu meseleyi futbolun paydaşları çözsün. Çıkacak karar olumlu ya da olumsuz olsa da, ben o noktada size tam destek veririm" demekle yetindi.

Bakan, özerkliğin korunması boyutunda bir hukukçu gibi ders verirken kulüplerin eli güçlendi. Çünkü kulüpler, bakanın "Siz karar verin. Desteklerim" açıklamasını pozitif algılayıp TFF'ye baskı noktasında hanelerindeki artı olarak gördüler.

ERZİK: BU İÇ MESELEDİR

Cuma günü UEFA Asbaşkanı Şenes Erzik ile de durum masaya yatırıldı. Hukuk dilini çok iyi kullanan Erzik, "FIFA ve UEFA şikeyle ilgilenir. Var mı, yok mu, buna bakar. Şikenin cezasıyla ilgilenmez. O sizin iç meselenizdir" derken hukukun ve kamu vicdanının tatmin edilmesinin de çok önemli olduğunu vurguladı.

Kulüpler, Erzik'in sözlerini "Talimat değişikliğine FIFA ve UEFA müdahil olmaz" diye algılayıp bunu da artı olarak hanelerine yazdı.

Ayrıca TFF'nin dosyayla ilgili olarak şahısları PFDK'ya sevkedip kulüplerle ilgili adım atmaması, Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'ne alınmaması sonrası bile böyle bir girişimde bulunulmaması "TFF'nin niyeti de bu yönde" algısını doğurdu.

SONUÇ: Kulüp başkanlarının maddi beklentiler nedeniyle hırsları karşısında piyasa koşulları kararlarda baskın çıkarsa kulüplerin istediği olacak. Federasyonun bu noktadan sonra adalet ve hukuku ön planda tutması hayalcilik gibi duruyor.
Karakartal mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın