Beşiktaş, stadı ile ilgili heyecanlı günler yaşıyor. Böyle olması da son derece doğal. Uzun yıllardır sabırla beklenen süreç önemli bir ivme kazandı. Bu konu, tüm Beşiktaşlılar’ın hayali... Bulunduğu yer, konumu ve zorluklar dolayısıyla süreç uzamış olsa da bir şeylerin ortaya çıkmış olması çok önemli.
Bu konu her şeyin üzerinde ve tüm tartışmaların dışında tutulmalı. Stadın yapımı konusunda emek veren herkes de desteklenmeli. Bu işi kimler yürütüyorsa arkasında durulmalı. Günlük olarak yaşanan takım, skor, maç, tartışmalarının içerisine bu konu dahil edilmemeli. Çünkü bu payda hepimizin ortak paydası. Bu camianın içerisinde bulunan herkese düşen görev bu işin hem takipçisi hem de sonuna kadar destekçisi olmak. Yönetime ve bu işin başında olanlara düşen sorumluluk da stadyumun yapım aşamasında açık ve şeffaf olarak camiayı bilgilendirip verilen sözleri yerine getirmektir.
OlCAY'A YETMEZ!
Olcay Şahan’ı Beşiktaş’a gelmeden önce Almanya’da oynarken görev aldığı çeşitli maçlarda izleme şansım oldu. Oyuncu ile ilgili gördüğüm en net iki özellik yüksek temposu ve çoşkusuydu. Beşiktaş’a geldikten sonra ise bu özelliklerine devamlılığını, istikrarını ve golcülüğünü ekledi. Eklemenin ötesinde artan bir başarı grafiğiyle de sürekli yukarı doğru çıkıyor. Şüphesiz Beşiktaş’ın en büyük kazançlarından biri oldu. Bugün onu sol forvet oyuncusu olarak izliyoruz. Aslında orta sahanın sağında, solunda, ortasında, sağ forvette ve hatta sağ bekte bile oynayabilecek çok yönlü bir oyuncu olduğunu da gözden kaçırmamak lazım.
Mukavelesiyle ilgili yeni görüşmelere başlandığı kamuoyuna yansıdı. Ortaya çıkan haberlere göre
de
yönetimin iki yıllık sözleşme uzatma düşüncesi var. Fakat şunu net söyleyelim; Olcay için iki yıllık imza kısa olur. Yeteneklerinin yanında
futbol karakterini de ispat etmiş böyle bir oyuncuyu yakalamışken uzun mukavelelerden kaçmamak lazım. O yüzden çekinmeyin, imzalayın!
ÖNEMSİZ EVRAKLAR!
Ne iş yaparsanız yapın, hangi konu hakkında konuşursanız konuşun, anlatmak istediğiniz şeydeki üslup çok önemlidir. Haklı olduğunuzu düşündüğünüz bir konuda bile saygı sınırlanırını aşarak yaptığınız açıklamalar sizi haksız duruma düşürür. Hele haksız olduğunuz bir konuda bu uslüpla konuşursanız haksızlığın ötesinde saygı kelimesini yerle bir etmiş olursunuz
Cenk Tosun transferinden sonra Sayın İbrahim Kızıl tarafından yapılan açıklama tamamen ikinci şıkka oturuyor. Oyuncunun görüşmesine izin verdikten sonra yaşanan maç kaybından ötürü büyük bir saygısızlık uslübü içerisinde Beşiktaş gibi Türkiye’nin temel kulüplerinden bir tanesini bu şekilde suçlamak yakışık almadı. İşin ateşi söndükten sonra geri dönüp baktığında bunu değil spor kamuoyuna kendisine dahi anlatamakta zorlanabilir.
Bildiğimiz kadarıyla Sayın Başkan imza attığı evrakları çok önemsemeyen biri değil. Yönettiği kulübün bazı resmi evrakları bir kıraathanenin içerisinde yakalandıktan sonraki hukuki süreç devam ediyor. Durumdan anladığımız üzere evrak konularını çok ciddiye almayan bir başkanın Beşiktaş’a verdiği belgeyi de unutmuş olmasını son derece doğal karşılamak lazım...
Karakartal mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın