Beşiktaşımızın deplasmanda Kayserispor'a 2-0 yenilmesinin ardından maçı farklı bir pencereden değerlendiren Orhan Can, Beşiktaş'ta teknik adamından
futbolcusuna kadar ciddi bir revizyon gerektiğini ve Carvalhal ile Aybaba seçimleriyle Beşiktaş'ın iki senesinin heba edildiğini belirtti.
İşte Orhan Can'ın son yazısı:
Kalbim firardaydı
Beşiktaş’ın maçını her şart altında seyretmek!
Bedenim Sığacık, kalbim
Kayseri’deydi..
3 kafadar, yani 3 gazeteci atlayıp uçağa Ege seferine çıkmıştık.
Kalbimiz Ege’de kalsın diye değil elbet!
İki gün
beynimizin içini boşaltacaktık..
Tekneyle açılacak, suyun içine girecek, suyun dışına çıkacaktık!
Misal dün gece; yarım ay ışığında, denize
bile girmiştim..
Cumburlop suya..
O dakika anladım ki benim için hayat tuhaf..
Millet çorbacıya gider gece yarısı..
Bense soğuk
denize..
Baktım, Zeynel Lüle ve Oğuz Güven fotoğraf çekiyordu!
Gazeteci milleti değil mi fotoğrafsız edemezler..
İlle de “Şık şık”
basacaklar deklanşöre.
Beni, yani denizin içinde olan beni, hani o an için karanlıklar prensi olan beni çekiyorlardı!
Baktım ki yakamoz yok,
çıktım ben de sudan..
Havalimanında da “Uçak tırsağı” olduğum için yol boyunca kafa yapmışlardı benimle.
Bir ara Zeynel, “Bak biraz sonra
pilot abi, 9 bin metredeyiz” diyecek” dedi.
Ben de ona, “Ne diyorsun seeen..!! İnsin, insin! aşağıya insin, aşağıdan uçsun..”(!!) demiştim!
Gün pazara döndüğünde “Kalbim firardaydı..”
Çift halatla bağlasan durmazdı zaten..
Kalbim firar edince Kayseri’ye, aklım da onunla
birlikte kaçmıştı!
İkisi de oradaydı, Kayseri’de yani..
Ben, ‘İzmir sahilleri, ah Ege’ derken, Kayseri’de de duvara tosladı Beşiktaş!
Oysa biz, “Teşkilatı” da kurmuştuk masaya..
İnternet üzerinden maçı canlı izleyip, diğer bilgisayarla da “Tık tık” yapacaktım..
Masada
börek bile vardı.
Hatta sarma dolma..
Hatta ayran..
Ama kim koyduysa o kabak tatlısını önüme..
Kesin beni sevmiyordu..
Çünkü,
o bana bakıyor, ben ona bakıyordum..
Yesem bir türlüydü, yemesem bir türlüydü..
Maç dersen, türlü türlüydü.
O kadar ballı toplar
Beşiktaşlıların önüne düştü ki..
Hiçbirini gol yapamamak için gerçekten “Kabiliyet düşmanı” olmak gerekiyordu!
Öyle de oldu..
Kısa
tatili de zehir ettiler ya..
Helal olsun yani..
Baştan sona revizyona gitmeli Beşiktaş..
Futbolcusuyla, hocasıyla yönetimiyle..
Düşün bu kulübün yakasından..!!
Mazallah bu kafayla, daha çook gece yarısı denize girdirirsiniz..
Kız çocuğu gibi top oynarsanız böyle
olur tabii..
Misal 1. gol. Oğuzhan dandikten yere düşüp penaltı bekliyor.
Vermedi elbet hakem..
Top döndü ve Beşiktaş’ın kalesinde gol
oldu!
Şimdi ne demeliyim ben bu pozisyona..
Geçen sene Carvalhal, bu yıl da bu arkadaşlar sayesinde gitti Beşiktaş’ın 2 yılı..
Yazık
oldu 2 kocaman yıla..
Neyse OC doğru denize dalar!
En Kalbi Muhabbetlerimle..
Ben CAN, Orhan Can..