Spor yazarı Mehmet Demirkol, Fanatik Gazetesi'ndeki köşesinde Gökhan Töre'nin gece kulübünde yaralanması ve derbide hayata geçen Passolig kart uygulaması hakkında değerlendirme yaptı.
Geçmiş olsun
Gökhan Töre’nin gece o saatte dışarıda olması, bu olayda en son
kertede konuşulacak şeydir. Çünkü biliyoruz ki bu ülkede gündüz vakti düğüne giden 5 yaşındaki çocuk da vuruluyor. Şampiyonluk kutlamasını balkonunda
seyreden kadın da... Ve üstüne her gün eşi ya da erkek arkadaşı tarafından öldürülen binlerce kadın var. Eğer bir katil gece kulübünde sevgilisine
kurşun yağdırıyorsa maç sonrasında bir kaçamak yapan genç bir çocuğun haylazlığı değildir konuşulması gereken.
Ama işte neredeyse ‘gece kulübüne
gidersen tabii ki vurulursun’ noktasına gelecek iş.
Gökhan’a geçmiş olsun. Bu olaya bu şekilde bakanlara da akıl sağlığı dilemeli. Onlara da
geçmiş olsun.
Passolig...
Tartışmalar boş. Ve açık söyleyeyim bu bir fişleme değil. İstenen bilgiler zaten kulüplerin
taraftar kart için istedikleri bilgiler. Bir çok kulüp de belli bir bankanın kredi kartına sahibi olmayanlara bilet satmıyor. Yani sorun bu değil.
Passolig’le ilgili soru şöyle sorulmalı: Bu futbolla ilgili var olan sorunu çözer mi?
Sorun doluluk ve şiddettir.
Eğer 2 yıl içinde
doluluk oranında yüzde 20-30 civarında bir artış olursa ve şiddet olaylarına belirli bir düşüş gerçekleşirse Passolig başarılı demektir.
Ancak
başlangıçta olup biten iç açıcı değil. Daha ilk denemede ülkenin en çok tanınan tribün suçlusu, Süper Lig’de bir futbolcuya sahada saldırmış tek isim
binlerce insan içeri giremezken maça giriyorsa buna skandal denir.
Açıklama ise daha komik. Beyefendi kombinesiyle girmiş.
Kombine-Passolig
koordinasyonu sağlanmadan bu uygulamaya girilir mi?
Açık konuşalım. Bu uygulamanın bu maçta başlaması doğru değildi. Bu sezon başında olmalıydı.
Onlarca kez denedikten sonra...
Kötü başladı. Umarım çok geçmeden düzelir.