İşte o röportajdan bazı satırbaşları;
Beşiktaş'tan üzücü bir şekilde ayrılmışken, araya 1 yıllık TV yorumculuğun girdi. Ve bir anda sizi Mustafa Denizli ile birlikte Çaykur Rizespor'da, kulübede gördük. Aynı yıl takımı Süper Lige çıkardınız. Ardından istifa ettiniz. Tüm bunlar dile kolay ama bu süreçte şu ana kadar insanların bilmediği, farkedemediği öyküler var mı?
Antrenörlük kariyerime Mustafa hocamın yanında başlamayı hep istiyordum. Daha önce de görüşmüştük. Rize teklifi olunca hiç düşünmeden kabul ettim. Çünkü Türkiye'de bu işe birlikte başlayabileceğim en önemli insanlardan birisidir. Denizli bir ekoldür. Bir teknik adam için en önemlisi sevk ve idaredir. Mustafa hoca bunu müthiş bir şekilde başarıyor. Oyuncular üstünde büyük etkisi var. Yeri gelir aba altından sopayı gösterir, yeri gelir sever. Onun takımında kaptanken, bunları hissetmiyordum. Fakat yardımcı antrenörü olduğumda herşeyi daha iyi anlıyorum.
Futbolculuk mu, TV yorumculuğu mu, antrenörlük mü zor?
Futbolcuyken sadece kendin üzerine plan yaparsın. İdman yapar, maçını oynarsın. Ama antrenörlük öyle değil. Oynatacağınız oyuncular, stratejiler, oyun içindeki değişikilikler çok önemli. Futbolcuyken sadece 'A planın' vardır. Tenik adamın ise A'dan Z'ye kadar planı olmalıdır! Yenilince, takımın moralinin düşmemesi için yapılan konuşmalar bile büyük bir iştir. Mustafa hocanın güzel bir lafı var; futbolcu sadece denizin üstüne bakar, antrenör ise dibindeki çakıl taşını bile görmelidir.
Beşiktaş'a futbolcu olarak geri dönemediniz ama teknik adam olarak bu hayalin, idealiniz var mı?
Allah izin verirse, Beşiktaş'ın kaptanlığını yapmış birisi olarak bu idealim var. Ben çocukluğumdan beri Beşiktaşlıyım. Ama şu anda bunu hedeflersem kendimi kandırmış olurum. Yine de sonuna kadar bu yolda mücadelemi vereceğim. Tıpkı futbolcuyken verdiğim mücadele gibi! Biraz daha bu yolda tecrübe edinmeliyim. Tabiri caizse pişmemiz gerekiyor. Ama bu demek değil ki, pişe pişe buhar olup gidelim! 20 sene beklemekle, pişmenin bir ilgisi yok. 2-3 yıl sonra camianın içinde olmak istiyorum. Futbol zaten birkaç konu hariç çok bilinmeyenli bir denklem değil. Tabi ki teknik-taktik önemli. Ama futbolda bütünlüğü oluşturup, coşkunuzu futbolcuya verebiliyorsanız başarı da gelir. Ben bunu gördüm. Ve kendime güveniyorum.
İNÖNÜ STADI BAŞKA YERE BENZEMEZ
Beşiktaş'tan şampiyonluk için umutlu musunuz?
Beşiktaş'ın isminin olduğu her yerde bu takım şampiyonluğa oynar. Geçen sene sıkıntılar yaşandı ama yine de kötü bir sezon geçirmedi. Belki şu hatadır, takım iyi giderken gereksiz bazı açıklamalar yapıldı. Biraz daha mütevazı kalınabilirdi. Stat yıkıldığında Beşiktaş zorlanacak. Çünkü iyi biliyorum, İnönü Stadı'nın atmosferi kendi futbolcusunu olumlu, rakibi olumsuz etkiler. Önümüzdeki iki yıl, Beşiktaş için çok önemli. Ama Beşiktaş bunu da atlatacaktır. Her yerde her zaman şampiyonluğa oynar.
İnönü Stadı'na veda edebildiniz mi?
Son maça gidemedim. Aynı gün bizim de Rize de maçımız vardı. O statta Barcelona'yı 3-0 yenerken çok önemli işler yaptık, bir çok tarihi maçlar kazandık. Bunları yaşayan birisi olarak son maçta orada olmayı çok istiyordum. Ama her zaman o stadın önünden geçerken gözümde anılar canlanıyor. Dünyanın çok önemli statlarında maçlar yaptım ama kendi stadımdaki atmosferi hiçbir yerde yaşayamadım.
Karakartal mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın