Galatasaray ve Fenerbahçe'yi geride bırakarak şampiyonluk ipini göğüsleyen Beşiktaş, 84 puanla sezonu zirvede tamamladı ve 16. lig şampiyonluğunu elde etti. Sezonun genelinde lige damga vuran bir performans ortaya koyan Sergen Yalçın ve öğrencileri, tarihin en uzun Süper Lig sezonunda mutlu sona ulaşmayı başardı.
Beşiktaş'ta şampiyonluğa en çok katkı veren isimlerden birisi olan 2001 doğumlu Ersin Destanoğlu, geride kalan sezon için
Sabah gazetesine özel açıklamalarda bulundu.
Sezon başında Sergen Yalçın'ın kaleci transferi istemeyerek en büyük sorumluluğu isteyen
mevkilerden birisini emanet ettiği Ersin Destanoğlu, başarılı performansıyla şampiyonluğun temel taşlarından birisi oldu.
"BENİ YABANCI KALECİ ALMAK ZORUNDA BIRAKMA"
"Sergen hoca geçen sezon Malatya maçı sonrası 'İyi oyna, beni yabancı kaleci almak zorunda bırakma' dedi. Bana verdiği güveni sahada en iyi şekilde karşılamanın mutluluğunu yaşıyorum. Elimden geleni yaptım, hocam da yeni sezona Utku Ağabey ve benimle devam etti. Elbette baskı vardı. Ama üzerinizdeki Beşiktaş forması olunca baskı artıyor. Tecrübesizliğin verdiği etkiler de oldu. Hocam hep arkamda durdu."
"VİDA BENİ ÇOK RAHATLATTI"
"Şampiyonluk inancı, yolda her düştüğümüzde yeniden yarışa soktu. Bu inancımızı hiçbir zaman kaybetmedik, Takımda herkes bize yardımcı olmak için ellerinden geleni yaptı. Mesela Vida bir gün maçta sonra geldi. 'Sana ihtiyacımız var, daha iyi ol' diyerek beni rahatlatıp çok hırslandırdı."
"VODAFONE PARK'TA BAŞIM DÖNDÜ"
"Beşiktaş ile ilk resmi maçıma Vodafone Park'ta çıkarken taraftar yoktu ama oynarken başım dönüyor gibiydi. 40 bin kişi varmış gibiydi. Bambaşka bir şeydi. İnşallah taraftarmıza karşı da oynarız. En çok üzüldüğüm kırmızı kart gördüğüm Gaziantep maçı idi. Denizli ve Yeni Malatyaspor'u yenmiştik. 3'te 3 yapıp Milli Takım arasına girme şansımız vardı. Soyunma odasında çok üzülmüştüm. İlk 2-0 kazandığımız Galatasaray derbisinden sonra ise çok mutluydum."
"En önemlisi ise 10 kişi kaldığımız Konya maçından galip ayrılmamızdı. Her kazanılan derbi sonrası ise çok mutlu oldum. Fenerbahçe derbisinde oynamadığım halde TV başında da sevinç içerisindeydim."
"HOCAMIZ NE ZAMAN SIKACAĞINI BİLİYOR"
"Sergen hocanın da altyapıdan gelmesi bizim için önemliydi. Takıma geldiğinde bize şans vereceğini hissetmiştik aslında. Belki de başkalarının gösteremeyeceği cesareti gösterdi. Çünkü her hoca 19-20 yaşındaki futbolcuları şampiyonluğa giderken oynatmaz. 'Çıkın rahat rahat oynayın' dedi bize. Futbolcuyu ne zaman sıkıp ne zaman rahat bırakabileceğini iyi biliyor."
"ATİBA'YI ÇOK SEVİYORUZ"
"Kimse Atiba için 38 yaşında demez. Onu taraftarımız ve takımdaki herkes gibi ben de çok seviyorum. Hepimiz için çok iyi bir örnek. İnşallah uzun süre burada bizimle birlikte kalır. Sonra da altyapıya geçer diye düşünüyorum."
"MANUEL NEUER'İ ÖRNEK ALIYORUM"
"Manuel Neuer'i fizik yapısı, topları karşılaması, ayaklarına hakim olmasıyla örnek alıyorum. Ama genel olarak herkesi izliyorum. Beni geliştirecek her eleştiriye açığım. Kulak kapatacak biri değilim."
"ŞENOL HOCA DOĞRU ZAMANDA ÇAĞIRIR"
"A Milli Takım'a seçilseydim güzel olurdu ama Ümit Milli Takım'a gidiyorum. Orada çok iyi kaleciler var. Ülkemizin çok güzel bir jenerasyonu var kalecilerde. Doğan Alemdar, Berke Özer, İrfan Can Eğribayat... Hepsi ile de iyi arkadaşlığımız var. Şenol hoca çağrılmayan isimlere 'Hep kendi takımlarında çalışmaya devam etsin' diyor. Zaten doğru yerde doğru zamanda çağıracak bir hoca o. Ümit Milli Takım'dayım, daha yaşım 20. A Milli Takım'la ismimin anılması bile çok büyük bir şey."
"Benim gibi Milli Takım'a seçilen Rıdvan Yılmaz ile 12 yaşından beri tanışıyoruz, evlerimiz yakın. Ben Bayrampaşa, o Sultangazi'de oturuyor. Hep beraber gidip geliyorduk. Sabah 6, akşam 10, hep Rıdvan'la beraberdik. Kardeşlik duygumuz var. Lise sona kadar hep beraberdik. Lise sonda ben Beşiktaş'ın A Takımı'na çıktım sonra Rıdvan geldi. Şimdi A Milli Takım'a ilk o gitti, sırada ben varım."
Karakartal mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın