Sadece Philadelphia 76ers taraftarları değil, tüm lig çevresinde 'Sürece güveniliyor'.
Philadelphia ekibi geçtiğimiz gece Charlotte Hornets karşısında 102-93 galip gelerek, kulübün 3 senelik makus talihinin bir bölümünü kırmayı başardı. Sixers, bu sayede son 3 senedir ilk defa 3 maç üstüste kazanmış oldu.
Geçen sezon yalnızca 10 maç kazanabilmiş olan Sixers, All-Star arasından önce 12 galibiyeti görmeyi başardı. Genel olarak bakınca pek sevinilecek bir durum gibi gözükmese de, Philadelphia ve takım taraftarları için bu çok önemliydi. Çünkü bir şeylerin ufaktan da olsa değişimine tanık olmaya başladılar.
Philly taraftarı artık Wells Fargo Center'a her gittiğinde kötü bir takım performansı izlemeye gitmiyor. Artık birbiriyle kısmen top paylaşan, geleceği parlak ve izlemesi biraz daha zevkli basketbol için bilet satın alıyor.
Şüphesiz bu gelişimin baş mimarı, 'Süreç' Joel Embiid. Kendisinden beklenenin daha 3 ayda fazlasını vermeye başlayan Embiid, Sixers seyircisinin saha içindeki performansıyla kısa sürede daha da büyük sevgilisi oldu. Saha dışında Twitter'daki ve genel kişiliği de kendisini takip etmesi ilginç bir karakter olarak kılıyor.
Sezonda 19.6 sayı, 7.6 ribaund ve 2.3 blok ortalamaları yakalayan Embiid, sahada hareketli, temastan asla kaçınmayan, farklı hücum silahlarına sahip, (orta mesafe şut, içeri dalabilme, dribble sonrası şut, üçlük, fadeawayler, dream-shake'ler...) adımlarını iyi kullanan ve şutu olan bir uzun. Oldukça değerli ve göze de hitap eden bir oyunu var. Embiid'in, takımda yer alan gururumuz Ersan İlyasova ile birlikte takıma geçen sezona göre verdikleri katkıları kısaca gözden geçirmek istersek;
Sixers uzunları Jahlil Okafor ve Nerlens Noel, Embiid için (yüzünden) gerek dakikalarından veya rotasyondaki yerlerinden fedakarlık etmek zorunda kaldılar. Geçen sezon maç başına 30 dakika sahada kalan Okafor, bu sezon 22.4 dakika sahada kalıyor ve buna bağlı olarak sayı ortalaması da 17.5'tan 10.7'ye düştü. Noel ise hem rotasyondaki yerini kaybetti, (sezon öncesi zaten sakattı) hem de dakikalarından kısıldı.
Geçen sezon maç başına 29.3 dakika sahada kalan Noel, bu sezon yalnızca 15 dakika civarı süre alıyor ve savunma anlamında sahada elinden geleni vermeye çalışıyor. Sırayla 1.5 ve 1.8 olan blok ve top çalma ortalamaları, bu sene aldığı süreye bağlı olarak 0.9 ve 1.2 olarak azaldı.
Sezon başında dakika limitlemeleriyle yavaş yavaş oyuna alıştırılan Embiid, sezonda 27 maçta forma giydi ve 25 dakika civarı süre alıyor. Acayip bir enerjiyle ve iştahla oynayan Embiid, ara ara yaptığı spektaküler smaçlarla ve hareketlerle hem maça enerji getiriyor, hem de taraftarı canlı tutmayı başarıyor.
Ayrıca, kendisi sezonda takımın sayı, ribaund ve blok kralı konumunda.
Önceki sezonda maç başına 97.4 sayı üreten Sixers, bu alanda ligin sondan 2. sırasındaydı. Üstüne ortalama maç başı 107.6 sayı yiyorlardı. Bu alanda da ligin 2. sırası onlardaydı. Bu sezon aradaki sayı farkını 10'dan 6'ya düşüren Philly, 99.3 sayı atıp 105.3 yiyor.
Sixers, geçen sezona göre üçlük atışlarını biraz daha çoğalttı ve burada da gururumuz Ersan devreye giriyor. Ersan, maç başına bulduğu 2.1 üçlük isabeti ile takım lideri konumunda. Maç başına 15.0 sayı ve 6.2 ribaund ortalama ile oynayan Ersan, Sixers'ın geçtiğimiz sezondan beri 2 civarı yükselttiği ribaund ortalamasına (41.2-43.1) Embiid'den sonra en çok katkı veren isim.
Yani şunu demek gerekirse, Sixers takımı, Embiid'den sonra en büyük katkıyı Ersan'dan alıyor! Ersan, takımın sahada açılmasına yardımcı olan en büyük etkenlerden biri.
Rakamlar bir yana, Philly geçtiğimiz yıllarda Sam Hinkie'nin projesi süresince geçen 3 senedir o kadar acılı süreçlerden geçti ki, bu yaşadıkları sevinç, ligin ortalalarında bile olamasalar da, hakettiklerinin onda biri bile değil.
Üstelik daha Ben Simmons sezona başlamadı bile! Onun katılımıyla sistemin ve temponun
ne şekilde etkileneceğini hep birlikte göreceğiz. Güneşli günler Sixers için çok uzak değil...