Spor Toto Süper Lig'in 8. haftasında Beşiktaşımız evinde Fenerbahçe ile 0-0 berabere kaldı. Alen Markaryan, derbi sonrasında analizlerini paylaştı. Markaryan'ın yazısının tamamını Akşam Gazetesi'ni satın alarak okuyabilirsiniz. İşte Markaryan'ın yazısından dikkati çeken bölüm...

HODRİ MEYDANDI

İki takım da topa sahipken tüm hatlarıyla öne çıkması kim kimi yenerse hodri meydanıydı adeta.. Fenerbahçe'nin yaptığı prese düzgün pas yaparak çıkmaya çalışıp, karşı bölgede presle cevap vermek baya yorucu oluyordu. Ama en beteri Weghorst'un bütün mücadelelerini faulle durdurmak sıkmaya başlamıştı... Bir de her Beşiktaş atağında yan hakemin ofsayt bayrağı!!!

HAKEMLER FUTBOLU BİLMİYOR

O da sıkmaya başlamıştı... Hakemler futbolu bilmiyor' dediğimizde gönül koyuyorlar bize. Buyrun işte; Szalai-Muleka mevzusu... Hakem omuz omuzayla omuz atmayı bile çözemiyor daha!!! Kenarları kullanamadığımız gerçekti, istediğimiz pas organizasyonlarını yapamadığımız doğruydu, lakin ısrarlı bir mücadelemiz vardı...

İlk yarının sonunda yine olmazsa olmaz hakem saçmalıkları tavan yaptı, ve bitti ilk yarı... İkinci yarının 51'ine kadar karşı alandaydık da kayda değer bir şey bulamadık... Pas trafiği sıkıntılıydı, top yapamıyor topla çıkamıyorduk... Dakika 60'tı ve bir şeylerin değişmesi şarttı.. Bir can simidi Ghezzal, bir şimendifer Gedson mesela...

CEVHERİ HAPSEDİLMİŞ TAKIMI ORTAYA ÇIKARDI

70'te değiştik... 3 kişi birden... Tayfur da katıldı kervana... Orta sahaya çıkışlar, Ceza sahasına gelişler tribünden itişler başladı... Açık randevu vermiştik geliyorduk... Hele Rosier'in ortasına Weghorst'la beraber 50 bin kişi birden vurduk topa... Bi sonra direğe bi sonra kaleci bi sonra... Bir Ghezzal cevheri hapsedilmiş bir takımı nasıl borsaya çıkarıyormuş, hep beraber gördük...