Teknik direktörümüz Slaven Bilic, Beşiktaş’ı takip eden basın mensuplarıyla kahvaltıda buluştuğu restoranda daha sonra BJK TV objektiflerinin
karşısına geçti.
"Şehrin tadını
çıkarmaya gelmedim"
Geride bıraktağımız sezonu değerlendiren ve gelecek sezon planları hakkında açıklamalarda bulunan Slaven Bilic’in
özel röportajlarından bazı satırbaşları şöyle:
“Burası gerçekten harika bir şehir, harika bir ülke. Gerçekten burada çok huzurlu günler
geçiriyorum. Hem futbol hem de özel yaşamımda çok huzurluyum. Ama buraya nihayetinde sadece havanın ve şehrin tadını çıkartmaya gelmedim. Burada bir
işim ve sorumluluklarım var. Güzel bir hava var ama sezon bu hava gibi olmadı. Sezon boyunca inişler çıkışlar belirli zorluklar oldu. Ben teknik
direktör olarak her zaman en yüksek hedefe ulaşmak isteyen birisiyim. Beşiktaş kulübü için şampiyonluk haricindeki hiçbir derece bizi asla ve asla
tatmin etmez. Beşiktaş’ın tarihinde ve geleneğinde sadece şampiyonluklara oynamak ve bu şampiyonluklara ulaşmak vardır. Dolayısıyla elde ettiğimiz bu
üçüncülük kutlanacak bir başarı değil. Ama bir taraftan da şunu unutmamak gerekli ki sezon boyunca yaşadığımız zorluklara bakarsak bence iyi bir iş
çıkarttık. Tek cümle ile sezonu değerlendirmek gerekirse bunu söyleyebilirim. Maç maç dakika dakika düşünüp kafamdan geçiriyorum. Bütün bu koşullar
altında gerçekleştirdiğimiz bu işin iyi bir iş olduğunu düşünüyorum ve iyi bir yolda ilerlediğimizi düşünüyorum.”
"Kadroda değişikliklerden bahsettim"
“Oyuncularımla
yaptığım toplantı benim için tamamıyla normal bir toplantıydı. Oldukça uzun ve zorlu bir sezon geçirdik hem futbolcularla, hem teknik ekiple hem de
tesis çalışanlarıyla birlikte. Böyle bir toplantı yapmak gerçekten çok gerekliydi. Çünkü sezon ortasında bu toplantıyı gerçekleştirmek mümkün olmuyor.
Sadece maçlara odaklanıyoruz ve sezon boyunca da ikincilik için son ana kadar çok büyük mücadele verdik. İyi bir toplantı oldu. Oyuncularla kısa bir
sezon değerlendirmesi yaptık. Onlara gelecek sezondan beklentilerimizi anlattık. İyi dinlenmeleri gerektiğini belirttik. Kadroda olası
değişikliklerden bahsettim. Teknik ekibe teşekkürlerimizi sunduk. Gelecek sezonun planlamalarını konuştuk.”
"Türk oyuncuların avantajı var"
“Önümüzdeki sezon için
gerekli listeyi yaptık. Oldukça verimli görüşmeler yaptık. Önceliklerimizi belirledik. Pozisyonlara göre isimleri belirledik. Bu noktada tabii ki Türk
oyuncuların belirli bir avantajı var. Sadece yabancılarla ilgili olan kuralla ilgili değil. Burası nihayetinde Türkiye liginde yarışan bir takım ve
bunun Türk oyunculara getirdiği avantajlar var. Ama tabii ki de bütün oyuncular için en önemli kriter takımımızda forma giyebilecek kalitede olmaları.
Umarım planımıza göre ve mali durumumuz el verdiği ölçüde birkaç oyuncuyu kadromuza katmaya çalışacağız. Bunu da umarım mümkün olan en erken zaman
diliminde gerçekleştireceğiz. Alışık olduğumuzdan oldukça geç başlayacak Türkiye ligi. Ama bizim oynayacağımız çok önemli ön eleme maçları var. Bizim
için tabii ki ideal durum 24 Haziran’da toplandığımızda takımın yeni oyuncuların katılımıyla birlikte toplanması. Ama takdir edersiniz ki kolay bir
durum değil bu. Genelde bunu gerçekleştirmek pek kolay değil. Burada yöneleceğimiz oyuncu profili; iyi oyuncular iyi karaktere sahip ve mümkünse genç
oyuncular olacak. Ama bunun hepsini aynı anda bulmak pek mümkün olmuyor. Ama şu ana kadar yaptığımız görüşmeler ve toplantılar olumlu gidiyor.”
‘Yabancı Oyuncu Kararından
Memnunum’
“Yabancı sınırlaması dengeli bir karar oldu. Ben memnunum. Şikayetim yok. Geçen sezonunkinden daha iyi uygulama oldu. Bazı
çok iyi yabancı oyuncular alıyorsunuz. Geçen sezon ki kural olunca onları zaman zaman kadronun dışında tutmanız gerekiyor. Bununla birkaç maç bu
durumla başa çıkabiliyorsunuz ancak sezonun tamaında bu zorlayıcı bir durum oluyor. Bence yeni uygulama Türk oyuncuları koruması açısından daha
dengeli bir uygulama. Hem bizim için hem de diğer kulüpler için yararlı bir uygulama.”
“Şampiyonlar Ligi’ne katılmak ve orada iyi işler
çıkartmak için elimizden geleni yapacağız. Orada uzun bir yol var. Her zaman olduğu gibi Beşiktaş’ın geleneğinde olduğu gibi yine şampiyonluk için
mücadele edeceğiz. Burada belirli avantajlarımız var. Benim ikinci sezonum olacak. Ben oyuncuları oyuncular da beni daha iyi tanıyor. Ligi ligin
koşullarını daha iyi biliyorum. Bu sene savunma yönünde oldukça iyi yol kat’ettik. Ligin en az gol yiyen iki takımından biriyiz. Ofansif futbol
oynarken bunu başarmak beni oldukça memnun kılıyor. Öndeki ofanstaki kalitemizi yükseltmeye çalışacağız. Oldukça uzun bir yol bizi bekliyor.
Şampiyonlar Ligi’nde katılacağımız kura oldukça önemli. Oradaki rakiplerin durumu belirleyici olacak. Bizim onlara karşı göstereceğimiz reaksiyon
belirleyici olacak. Ligde rakiplerimizin yapacağı transferler de önemli olacak. Bütün bu kriterler ışığında uzun bir yola çıkacağız.”
"Fil dişi kulenin içinde yaşıyorum"
“Beşiktaş taraftarlarıyla çok iyi anlaşıyorum. Kendim gibi olmaya çalışıyorum. Ailemden ben şunu öğrendim; tüm insanlarla iyi ilişkiler kurmalı ve
onlara iyi davranmalıyım. Asla ve asla kibirli olmamalıyım. Daima mütevazi olmaya çalışıyorum. Onlarla samimi ilişkiler kurmaya çalışıyorum. Deyim
yerindeyse fil dişi kulenin içinde yaşıyorum. Onlardan birisi gibi davranıyorum ve onların bir parçası gibi davranıyorum ki zaten öyleyim ve haliyle
böyle güzel ilişkiler gelişiyor.”