Bu haberi yazdır
"BEŞİKTAŞ'TA YILDIZ YOK"
Beşiktaşlılığı ile bilinen ünlü sanatçılardan Mustafa Keser, Futbol Extra dergisine verdiği röportajda Beşiktaş'ımızdaki son durumu değerlendirdi.  
Kaynak : Karakartal.com
BEŞİKTAŞ'TA YILDIZ YOK
Ülkenin repertuarı en geniş sanatçısı Mustafa Keser, futbolla da en az müzik kadar ilgili. Geçmişte ordu takımlarında futbol oynamış, Beşiktaş'ın antrenmanlarını balkondan izleyebilmek için Fulya'dan ev almış bir futbol âşığından söz ediyoruz. Futbol Extra dergisinden Erdi Aydemir, Keser'le Beşiktaş'tan Milli Takım'a, teknik adamlardan İzmir futboluna ve futbol adamlarıyla ilişkilerine kadar geniş bir platformda konuştu. En çarpıcı tespitlerinden birisi ise başlıkta yer alıyor...

Sizleri Futbol Extra Dergisi’nin Kasım sayısında yer alan bu keyifli röportajın bir bölümüyle baş başa bırakıyoruz…

 - Futbola geçmeden önce şunu sormak istiyorum. Sizi uzun süredir televizyon ekranlarında görmüyoruz ve insanlar sizi çok özledi.  Bu neden kaynaklanıyor?

“Televizyonlarda ciddiyet yok, ne işimiz var oralarda. Halkın ihtiyacı var ama televizyon yöneticilerinin ihtiyacı yok demek ki. Başka şeyler yapmaktan televizyon programı yapmaya fırsat bulamıyorlar.”

“ORDU TAKIMLARINDA OYNADIM”

- Sizi müzik dünyasından gayet iyi tanıyoruz. Peki Mustafa Keser’in futbolla ve Beşiktaş’la ilişkisi nasıl başladı? Geçmişte futbol oynadınız mı?

“Askerlik döneminde ordu takımlarında düzenli olarak futbol oynadım; Denizgücü takımı gibi. Sporla muhabbetimiz uzak değil. Beşiktaşlılık meselesine gelince, ailenin büyüklerinden geliyor. Üç tane dayım vardı, biri Galatasaraylı, ikisi Beşiktaşlı. Büyük dayım Galatasaraylı. Demek ki ben küçüklerle daha iyi anlaşıyormuşum, 50-60 sene geçmiş, çok hatırlamıyorum. Onlar sayesinde Beşiktaşlı oldum, hastalık derecesinde.”

“İDMANLARI İZLEYEBİLMEK İÇİN FULYA’DAN EV ALDIM”

- Peki Beşiktaş’ın idmanlarını izlemek için Fulya’da ev aldığınız ve izlediğiniz, idmanlar sonrasında o zamanın teknik direktörü Christoph Daum’a rapor verdiğiniz doğru mu?

“Dediğim gibi Beşiktaşlılık hastalık derecesindedir bende. İstanbul’a ilk geldiğim dönemde Fulya’dan ev kiraladım, Beşiktaş idmanlarını rahat rahat izleyeyim diye. Hatta balkona video kamera koyup zoom yapıyordum ve televizyondan takımın idmanlarını izliyordum. Bazen Şifo, Metin, Feyyaz gibi takımdaki gençlerle muhabbet de ediyorduk idmanlardaki performanslarıyla ilgili. Hatta onlara ‘Sizi Milne’e şikayet ederim, idmanlarda iyi performans gösterin’ diye şakalar da yapıyordum. Ama Daum konusunda öyle bir şey yok.”

“FUTBOLCULARIMIZ ZEKİ DEĞİL”

- Peki hocalarla konuşuyor muydunuz o dönemde?

“Tabii ki o dönemlerde Gordon Milne ile gidip konuşurduk ama öyle rapor vermek falan yoktu. Zaten o kadar futbol bilgim de yok. Gerçi futbol aslında basit bir oyun. Öyle uzun uzadıya üzerinde düşünmeye gerek yok. Ama yine de teknik adam kadar aklımız ermez. Örneğin çoğu futbolcumuz zeki değil. Bunu anlamak için çok zorlamaya gerek yok. Belki bana kızacaklar ama Sergen zekâsında, Alex zekâsında çok oyuncumuz yok. Dışarıdan oyuncu geliyor, canavar gibi oynuyor ama bizim futbolcularımızın altyapı bilgisi olmadığı için onlarla uyuşamıyor ve gidiyor. Aziz Nesin milletin %60-70’i aptaldır yerine % 30-40’ı zekidir deseydi aptal bölümü etkilenmezdi bundan. Şimdi ben görüyorum, Avrupalının attığı yerde adam yok, pas hatası sayılıyor. Halbuki Avrupa’dan geldiği takımda pası attığı yerde bir adam illa ki oluyordu. Fakat bizde bu yok. Ondan sonra tribünler adamın aleyhine bağırıyor ve gidiyorlar. Tabii ki onların da kötüleri var ama çoğunluğu aynı sıkıntıdan dolayı gidiyor. Örneğin Beşiktaş’ta ismini yanlış hatırlamıyorsam bir Johnsen vardı, adam burada beğenilmedi, sonra gitti Manchester United’da yıllarca ilk 11 oynadı.”

“BAKLAVA GELEN İDMANLARI ÖZLÜYORUM”

- Fulya ve Süleyman Seba dönemini özlüyor musunuz? Çünkü günümüzde hem başkanlar hem de takım Ümraniye örneğinde olduğu gibi halka çok uzak.

“Tabii Fulya’dayken takım daha çok halk arasındaydı. Baklavalar falan... Bu dönemi özlüyorum.  Şimdi ülkemizin nesi doğru ki bu doğru olsun. Ben şaşırmıyorum. Bu ülkede 50 senedir olanları hatırlıyorum. Bu 50 senede çok sorun gördüm. Ama bu sorunlardan tam anlamıyla çözüleni hatırlamıyorum. Şimdi böyle bir ülkede futbolun rayına oturmasını beklemek hata olur. Bir kere insan olarak düzelmemiz lâzım. Vasıflı insan yetişecek ki her şey yerine otursun.”

 “BEŞİKTAŞ'TA TAKIM GÖRÜNTÜSÜ YOK”

- Beşiktaş’ın bugünlerini nasıl buluyorsunuz? Guti, Quaresma, Simao gibi çok büyük isimler takımda yer alıyor.

“Fert olarak baktığınızda çok önemli isimler var ama bir takım görüntüsü yok. Ben bu isimlere yıldız da demiyorum. Çünkü Türk futbolunda yıldız yok. Ya daha dünkü çocuk çıkıyor, hemen yıldız oyuncu. Bizim sanat camiasında da böyle. Daha yeni çıkmış bir şarkıcı hemen ‘Yeni Yıldız.’ Ama üç gün sonra bakıyorsun, mort. Bu çocuklar da yıldız değil. İşte bizim Muhammet, Atınç, Necip hemen yıldız denildi. Ama daha ne olacaklar belli değil. Sergen yıldız, Rıdvan yıldız, Can Bartu yıldız, Lefter yıldız, Metin Oktay yıldız. Şimdi bu ayarda bir isim var mı? Bu yıldız yakıştırmasından vazgeçin. Beşiktaş’ta da yıldız potansiyelli adamlar var ama ortada takım yok.”

- Peki bugünkü Beşiktaş’ı izlerken keyif alıyor musunuz?

“Katiyen almıyorum maalesef. Bir iki bacak arası bana keyif vermez. Bunlar futbol değil. Takım olabilsek hepsinin bir potansiyeli var ama takım değiliz. Şu anda istediğim takım yok.”

“GORDON'A TEK TÜRKÇE KELİME ÖĞRETEMEDİK”

- Beşiktaş tarihinde size en çok keyif veren takım hangisi?

“Uzun bir dönem Milne döneminde ben çok zevk alıyordum. Milne çok başarılıydı. Ama içimde kindir o ‘namussuza’ (yanlış anlaşılmasın naif bir söz) tek bir Türkçe kelime öğretemedik.”

BU KEYİFLİ RÖPORTAJIN TAMAMINI FUTBOL EXTRA KASIM 2011 SAYISINDA OKUYABİLİRSİNİZ…

 Özel Röportaj: Erdi AydemirKarakartal mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
Bizi Takip Edin
Karakartal Twitter Karakartal Facebook Page Karakartal RSS Karakartal İphone Karakartal Mobil
En çok okunan haberler
AVRUPA'DAN FUTBOL
En çok yorumlanan haberler