Birbirine hiç benzemeyen iki takım karşılaşacak. Direkt oyunu tercih eden Beşiktaş ile pas oyunu oynayan F.Bahçe... Oyunda Beşiktaş, oyunu bütünleyen detaylarda Fenerbahçe önde.
Ev sahibi Beşiktaş bir nevi ‘direkt oyun’ oynuyor. Savunmadan hücuma ve hücumdan savunmaya geçişleri ligde en çabuk yapan ekip durumundalar. Fenerbahçe ise stratejisi çözülmemiş olmakla birlikte ‘pas oyunu’ oynuyor. Hücumdan savunmaya geçişte kusursuz değilse de sorunsuz bir takım. Ancak savunmadan hücuma geçiş anlamında iki süper beki ve usta pasörü Emre’ye rağmen hızlı olduklarını söyleyemeyiz. Oyun anlayışından kaynaklanan bir yavaşlama söz konusu.
USTALAR VAR AMA...
Beşiktaş olgunlaştırmaya çalıştığı oyunu ve oyuncularıyla sete hücum ederken yaşadığı sorunları çözme aşamasına gelmiş durumda. Direkt oyun oynayan ekiplerin en büyük sorunu yerleşik savunmalara karşı oynarken ortaya çıkar. Bu sorunu sürprizleri olan pasörleri Oğuzhan ve bire bir oyunları seven Gökhan Töre ve Olcay’la aştıklarını gördük son dönemde. Ancak bu akşam Töre yok. Eğer Kerim Frei kalabalığa dalmazsa çareler üretebilir. F.Bahçe ise yerleşik savunmaya hücumda iyi işaretler vermiyor. Usta oyuncuların varlığına rağmen en uçtaki golcüsünü pozisyona sokmakta zorlanıyor.
HOCALARIN BAKIŞ AÇISI
Hem oyunda hem de oyunu bütünleyen detaylarda iki takım arasında ciddi farklılıklar var. Bunları sıraladık. Ancak belki de en temel fark Slaven Bilic’le İsmail Kartal arasında. İki teknik adamın oyuna bakışları taban tabana karşıt. Yarın iki teknik adamın analizcileri bu derbinin istatistiklerini masalarına bırakacak. Şuna eminim; Bilic’in yanından ayırmayacağı sayfayı İsmail Kartal buruşturup çöpe atacak. İsmail Kartal’ın tekrar tekrar inceleyeceği sayfayı Bilic ters çevirip boş tarafına haftalık programı yazacak. İsraf yok!
BEŞİKTAŞ’IN EVİ ÇOK!
İnönü yıkıldıktan sonra Beşiktaş iç saha maçlarını 3 farklı statta oynamak zorunda kaldı. Zemin iyi olsa şehir uzak, semt yakın olsa sorun çok, stat büyük olsa atmosfer yok. Evden uzak 17 ayda Beşiktaş havalı bir kiracı olamadı ama kiralık evlerin bahçesindeki çocuklarını yavaş yavaş büyütüyor. Evin reisi Bilic de ligi artık çok daha iyi biliyor. ‘Esas ev’e döndüklerinde çocuklar askerliklerini tamamlamış, ‘reis’ de ustalaşmış olacak. Sözün özü... Bu, Beşiktaş için bir iç saha maçı olsa da F.Bahçe için tam anlamıyla deplasman olmayacak. Arada 8 kulvarlı ‘olimpik engeller’ var. Ama Beşiktaş, bu kiralık evde 1 yıldır kaybetmiyor.
FENERBAHÇE DIŞARIDA YOK!
Henüz makul bir iç saha oyunu üretmemiş olmasına rağmen aldığı 13 puanın 12’sini evde kazandı Fenerbahçe. Konuk takım, bu sezon 7
maçta 9 gol atabildi. Sezon istatistikleri Fenerbahçe’nin deplasmanlarda zorlandığını gösteriyor. Oyunlara baktığımızda sonuçlarla örtüşen
performanslara şahit olduk. Geçen sezonun aksine temposu yükselemeyen, rakip kaleye kalabalık gidemeyen bir F.Bahçe var. Rakibiyle arasındaki oyun
farkı belirgin olsa da puan farkı sadece 1 ve kazanırsa rakibinin üstüne de çıkabilir. Bu deplasmanda F.Bahçe’nin en büyük güvencesi ustalaşmış
kadrosu.
FENERBAHÇE'NİN 'BEK'
FARKI
Beşiktaş’ın en büyük baş ağrısı sağ bekte. Bu mevkide şu ana kadar hücumda da defansta da yeterlilik ortaya çıkmadı. F.Bahçe ise ligin standart üstü iki bekine sahip. Hem Gökhan hem de Caner her durumda fark yaratabilecek ustalığa ve enerjiye sahip. Gerek savunmadan hücuma geçişte, gerekse yerleşik savunmaya hücumda problem çözebilen iki süper bek, konuk takımın en büyük kozları durumundalar.
NASIL BAŞLARLAR?
Ev sahibi Beşiktaş yüksek tempoda başlar. Gole ihtiyacı bitene kadar da büyük dalgalanmalar yaşamadan devam eder. Fenerbahçe oyunu soğutacak pas oyunuyla başlar. Top rakipteyken Daum’un ‘kompakt oyun’ ezberini, top ayaktayken Aykut Kocaman’ın sabırlı pas oyununu izleriz.
KİLİT OYUNCULAR
Beşiktaş’ta hücum dörtlüsü Olcay, Oğuzhan, Kerim ve Demba Ba elbette kilit oyuncular. Anahtar Oğuzhan’ın ayaklarında. Fenerbahçe’de ise Emenike, Sow ve Kuyt’la birlikte iki hücumcu bek kilit oyuncular. Anahtar dönüşümlü olarak Emre ve Meireles’in elinde olacak.
KİM ÖNDE?
Oyunda Beşiktaş, oyunu bütünleyen detaylarda Fenerbahçe önde.
HAMLE OYUNCULARI?
Ev sahibinde Sosa, Mustafa, Cenk ve İsmail hamle niteliği taşıyan oyuncular. Fenerbahçe’de ise Webo, Diego ve Alper’le hamle yapılabilir.
BİRİNİN AYAK İÇİ, BİRİNİN ADALESİ
Şakacı bir antrenör arkadaşım, iki takımın oyun anlayışlarındaki farkı anlatırken “Beşiktaş Veli ve Atiba’nın hamstringlerine (koşu adalesi) Fenerbahçe ise Emre ve Meireles’in ayak içine güvenir” diyor.
ATİBA HER DERDE DEVA
Beşiktaş’ta Atiba her derde deva. Savaşçı ve akıllı bir oyuncu. Böylesi zor bulunur. Tek defosu şut atmaması. Oğuzhan da kuvvetli şut atan bir oyuncu değil. Veli çok az şut deniyor. F.Bahçe orta sahasında ise hem Meireles, hem Emre, hem de M.Topal çok şut deneyen oyuncular.
DURAN TOPLARDA FENERBAHÇE ÜSTÜN
Bu iki ekibin belki de birbirine hiç benzemeyen tarafı duran top kullanımları. Beşiktaş’ın duran top kullanmadaki en büyük silahı Sosa. Ancak oynamıyor. Ev sahibi takım ligde ve Avrupa’da attığı 21 golden sadece birini kornerden buldu. Fenerbahçe ise gerek korner, gerekse kenar serbest vuruşları hatırı sayılır bir oranda gole çevirmeyi başarıyor. Bu konuda her geçen gün Caner’in ustalaştığını görüyoruz. Cepheden kullanılan serbest vuruşlarda da ciddi bir tehdit oluşturuyor.
Karakartal mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın