Hem yönetim hem de teknik ekip değişiklikleriyle köklü bir dönüşüm yaşayan siyah-beyazlılar, sahada ve kulislerde yeni bir dönem başlattı.
Taraftarların yeniden umutlanmasını sağlayan bu değişim rüzgarı, Avrupa Ligi'nde oynanan Athletic Bilbao karşılaşmasıyla taçlandı. Kartal, İspanyol temsilcisine sahayı dar ederek hem rakiplerini hem de kendi taraftarlarını şaşkınlığa uğrattı.
ADALI DÖNEMİ BAŞLADI
Beşiktaş'ta uzun süredir
süregelen idari kaos, taraftarların sabrını taşırmış ve protestoların fitilini ateşlemişti. Çözüm, yönetim değişikliğiyle geldi.
Yeni
başkan Serdal Adalı ve ekibi, kısa sürede kulüp içindeki problemleri çözme konusunda ciddi adımlar attı. İdari istikrarın sağlanmasının ardından
gözler saha içine çevrildi ve teknik direktörlük koltuğuna Ole Gunnar Solskjaer getirildi.
UMUT VEREN BAŞLANGIÇ
Norveçli teknik direktör, Beşiktaş için yalnızca bir teknik adam değil, aynı zamanda bir kurtarıcı olarak görüldü. Solskjaer, ekibiyle birlikte
göreve gelir gelmez dersine çalıştı ve ilk sınavını Avrupa'nın en formda ekiplerinden biri olan Athletic Bilbao karşısında verdi.
Beşiktaş, agresif presi, takım oyunu ve disiplinli savunmasıyla rakibine nefes aldırmadı. Gedson Fernandes-Milot Rashica ve Ciro Immobile-Rafa Silva
gibi ikililerin uyumu, takımın total futbol anlayışını gözler önüne serdi.
SOLSKJAER'İN SIRRI
Solskjaer'in başarı sırrı, inandığı işlere imza atması. Norveç Milli Takımı teklifini "hazır değilim" diyerek geri çeviren tecrübeli çalıştırıcı, Beşiktaş için detaylı bir hazırlık süreci geçirdi.
Yardımcısı Erling Moe ile programlarını oluştururken, mevcut kadronun potansiyelini ortaya çıkaracak hamlelere odaklandı. Geçmişte dibe vurmuş takımları ayağa kaldırmasıyla bilinen Solskjaer, Beşiktaş'ta da aynı etkiyi yaratmaya kararlı.
Karakartal mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın