''Beşiktaş bir adım önde''
Ünlü futbol yazarı ve yorumcusu Mehmet Demirkol, Fanatik gazetesinde yaklaşan Beşiktaş-Galatasaray derbisini değerlendirdi.
Kaynak : Fanatik
İki takımın da kâbusu Olimpiyat Stadı olacak gibi görünüyor. Bir yandan kötü stat atmosferi, diğer yandan soğuk hava ve muhtemel kar yağışı, hatta tribündeki boşluklar takımları ne yönde etkiler ne yönde etkiler, kime avantaj sağlar ?
Seyirci faktörü iki takım için de geçerli
Stat, zemin, saat ve iklim açısından kötü bir ortam var. Seyirci açısından umarım aynı şey olmaz. Ancak orada da kuşku var. Şartların bu maçın kalitesini artırmayacağı kesin. Bu ortam Beşiktaş’ta taraftar desteği açısından negatif etki yapar. Ancak oyun açısından Galatasaray daha kötü etkilenir. Galatasaray daha yumuşak, topla daha çok oynamayı seven bir ekip. Beşiktaş ise en kısa yoldan kaleye gitmek istiyor. Bu şartlarda bunu yapmak her zaman daha kolaydır. Daha az sürtünmeyle oynayan takım bu şartlarda avantajlıdır. Bir Trabzonspor maçını 1 pas ortalamasıyla 3 gol atarak kazandıysanız bu tip şartlardan daha az etkilenirsiniz. Tabii yeter ki Biliç, Fenerbahçe maçında olduğu gibi anlayışı değiştirmesin.
Galatasaray’da ciddi bir savunma zaafifiyeti göze çarpıyor. Gençlerbirliği deplasmanında altı pas içinde 3 defans oyuncusu, Stancu’nun kafa golünü sadece seyretmişti. Chedjou’nun dönüşü, Demba Ba, Töre ve Olcay’ın hücum aksiyonlarına çare olabilir mi?
Biliç'in planı hazır
Trabzonspor maçında olduğu gibi Veli’nin de sık sık hücuma destek vermesini bekliyorum. Biliç’in takımı açısından hızlı, hemen kaleye giden bir oyun göreceğiz. Trabzonspor maçında bulunan 3 golün pas sayıları, 2, 1 ve 0’dı. 1 pas ortalamasıyla kaleye gidip skor buldular. Bu inanılmaz rakamlara inilemese de genel fikir aynı olacaktır. Boz ve kaleye çullan. Bu açıdan bakıldığında Biliç’in planı belli. Hamzaoğlu ise yeni bir şey yapmak zorunda. Galatasaray’ın savunma sorunu var. Bu stoperlerin iyi desteklenmemesinden kaynaklanıyor. Alan savunması oynanıyor ama buna uyanlar sadece iki stoper. Rakip kalabalık geldiğinde mutlak alan ve adam kaybı oluyor. Ceza alanına ekstra oyuncu sokan her takım pozisyon bulur. Burada Chedjou ve Muslera’nın fazladan katkı vermeleri lazım.
İlk yarının son, yeni yılın ilk derbisi oynanacak. Bu maçı kazanmak ya da kaybetmenin ikinci yarıya bir yansıması olur mu? Cuma’dan Pazar’a liderin değiştiği bir ligdeki puan yarışı, sizce sezon sonuna kadar bu şekilde devam edebilir mi?
Cim Bom'a moral gerek
Bu maçı kaybetmek iki takım hocası açısından da yıpratıcı olabilir. Biliç her ne kadar çok sevilse de ligde İstanbul derbisi kazanamıyor olmak kötü bir etiket. Bundan kurtulmak zorunda. Ara ona ve takımına her halükarda iyi gelecek. Sezonu erken açtılar ve çok maç yaptılar. Hemen her oyuncu zirve performanslar gösterdi ve yorgunluk çok fazla. Hamza Hoca açısından da durum farklı değil. Belki kamuoyu nezdinde çok büyük bir kayıp yaşamaz ama oyuncuların sisteme inancı açısından bir zıplama ihtiyacı var. Takımda yıpranmayan oyuncu yok. Ayağa kalkmak için derbi morali gerekiyor. Takımı aldığında 11 maçta 22 puan almış bir takım vardı. Yarın kaybederse 16 maçta 32 olacak. Yani maç başına 2 puan ortalaması aynen devam edecek. Prandelli’den bir farkı olmayacak. Bunun üzerine çıkmak takımın inancını yükseltir. Aksi takdirde bir fark olmadığının ilk ayrıdına varacak olan onlar olur. Kamp için bu kötü bir hava yaratır.
Hamza Hamzaoğlu takımın başına geçtikten sonra Galatasaray çok önemli bir çıkış yakaladı ve hoca ilk derbisine çıkıyor. Biliç ise takımı istikrarlı bir yapıya kavuşturmasına rağmen, 1.5 sezondur tek bir derbi bile kazanamadı. Bu eşleşme sahaya nasıl yansır?
Kartal’ın ön alan presine dikkat!
Hamza Hoca’nın bu maçtaki tercihleri belirleyici olacak. Her ne kadar Atiba gibi rakibin orta sahasını iki yönlü olarak dolduran bir oyuncu eksik olsa da, Biliç’in takımının orta sahada sayısal ve pres üstünlüğünü kırmak zorunda. 4-4-2’ye geçiş Prandelli döneminden daha etkin bir oyuna geçmek anlamına geliyor. Bu doğru. Fakat Mersin İdmanyurdu, Gençlerbirliği ve Arsenal maçlarında bir başka gerçek ortaya çıktı. Rakip topu ilerde tutup orada pres yaptığı zaman Selçuk-Melo (GB maçında Brezilyalı olmasa da) diğer orta saha oyuncularıyla bağlantı kurmakta zorluk çekiyor ve İtalyanlar döneminde olduğu gibi kayboluyorlar.
Galatasaray 4’lü orta sahayla hem rakip kaleye gitmek hem de az pozisyon yemek konusunda ilerleme sağladı fakat ön alan presi onları zorluyor. Beşiktaş da son hafta dışında bu oyunu Türkiye’de en iyi oynayan ekip. Bunu kırmak için ya Sneijder ve Emre ekstra çaba sarf edip Selçuk ve Melo’ya ekstra destek verecek, ya da Hamzoğlu 4-4-1-1’e geçip Umut ve Burak’tan birini kulübeye yollayıp, Sneijder’i santrfor arkasına atacak. Böylece misal Olcan’ı orta sahaya esktra oyuncu olarak monte edip, Beşiktaş’ın presini pas istasyonu sayısını artırarak aşacak (Fenerbahçe böyle yapmıştı). Hem de daha sağlam ve iki yönlü bir orta sahaya sahip olup o da kontr-pres yapacak.
Beşiktaş’ın en etkili hücum silahı yine kanat organizasyonları olacak gibi görünüyor. Galatasaray bu tehlikeyi bertaraf etmek için ne yapmalı? Sistemi 4-4-2’ye döndüren Hamza hocanın, hücum etkinliği sağlamak adına nasıl bir imha planı hazırlaması gerekiyor?
Cim Bom’da kanatlar kilit rol oynayacak
Beşiktaş açısından soru işareti orta sahanın nasıl oluşacağı. Atiba’nın yokluğu o pozisyona Oğuzhan’ı çekerek çözülemeyebilir. Maç içi devamlılık sorunu genç yeteneğin güvenilirliğini düşürüyor. Necip de büyük ihtimalle yok. Bu durum Sosa - Veli ikilisinin önüne Oğuzhan’ı ya da Gökhan/Olcay ikilisinden birini koyarak çözülebilir. Kenarda da Kerim forma alabilir. Biliç bunun hesabını iyi yapıyordur. Bugüne kadar İstanbul büyüklerini yenememiş oluşu önemli. Özellikle Fenerbahçe maçında rakip orta sahaya presi düşük tutması ve Fenerbahçe’nin oyuna hakim olması taktik açıdan büyük hataydı.
Ama Arsenal, Tottenham ve Trabzon maçlarında oynanan oyun ise başka bir seviyedeydi. Göz açtırmayan oyunlarla rakiplerini işlevsiz kıldılar. Bunlar, hep önde, rakibin pas yapmasına izin vermeyen oyunlar. Biliç muhtemelen Galatasaray stoperlerinin top almasına izin verecek ama hemen baskı yapıp orta sahayla bağlarını kopartmak isteyecek. Hücum kenarlarında oynayacak oyuncuların görevi büyük. Sabri ve Telles rakibin en sorunlu bölgesini tutuyor. Eğer Hamzaoğlu Sneijder ve Emre’yi onların önüne koyarsa Beşiktaş açısından istenen olur.Karakartal mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
En çok okunan haberler
AVRUPA'DAN FUTBOL