Fanatik yazarı Ali Ece, Beşiktaş'ın Galatasaray'a 3-1 mağlup olduğu maçı kaleme aldı. İşte o yazı...
Gedson’un Babel’in golündeki asisti, ‘oyun vizyonu’ ile ‘teknik becerisi’ni sentezlediği anlardan birisiydi. Ayrıca Gedson top kullanma estetiğinin yanı sıra, Josef ve Atiba gibi ligin ikili mücadele kazanma ustaları karşısında ilk 45’te 10’da 7 gibi çarpıcı bir ikili mücadele kazanma istatistiği de sergiledi.
İlk yarıda
sahanın en kötüsü ise N’Sakala’ydı. Topu kötü kullanmasının yanı sıra skor 1-1’e gelir gelmez panikle yaptığı faul, Beşiktaş’ın momentumu kendi lehine
çevirme şansını kaybetmesinin sebeplerinden birisi oldu. İkinci yarının başında son anda kademeye girip Galatasaray’ın 3. golü daha erken bulmasını
engelleyen hamlesi, N’Sakala’nın Beşiktaş adına tek pozitif katkısı olabilir. Aslında ilk 45’te Babel sağ kanattan çok, top saklayan santrforu
Falcao’ya yakın oynadığı için; N’Sakala’nın önünde ofansif açıdan değerlendirebileceği alanlar da vardı, kullanamadı.
Maçın özeti;
Aboubakar, Cenk, Oğuzhan, en son da N’Koudou ve sakatlığının etkisiyle tam kapasite katkı veremeyen Gökhan Töre derken, Beşiktaş’ın mevcut kadro
derinliği kalitesi derbi için yetersiz kaldı. Galatasaray’da oyuna sonradan dahil olan Mostafa Mohammed, Kerem Aktürkoğlu, Arda, Emre Kılınç ve Halil
Dervişoğlu’ndan herhangi birisi Beşiktaş kadrosunda olsaydı, ileri 3’lü kontenjanından ilk 11’de başlayabilecek kalibrede oyunculardı.