'' Akşamları ceketle oturuyor millet vallahi ya... Biri de çıkıp şu ezberden çıkın demiyor... Neyse! Sahaya döndüğümüzde geçen hafta 5 atan kadroyu komple sahada görüyoruz... Maçın başında Paulista, hem hamlesiyle penaltı endişesi hem de hamle sonrası bileğinin dönmesiyle sakatlık korkusu yaşattı taraftara...

15 dakikayı devirdiğimizde, G.Saray maçındaki arka boşluk sıkıntısının devam ettiğini gördük... Samsun da bir gol buldu ama aksiyon farkıyla ofsayta takıldı Allah'tan... Acil çare, hoca!!! Bu dakikalarda Samsun'un hızlı çıkışları ve mücadele hırsına, Svensson ve Gedson'un direniş gücüyle karşılık vermesini seyrettik...

Tabii bir de kaliteyi... Semih'in azımsanmayacak süratte verdiği topu ayağının dışıyla bir sünger hafi fl iğinde yumuşatan Rafa Silva, Karşı karşıya kaldığı anda bir penaltı naifliğinde topa hükmedişi, kaleci Okan'a topa atlama şansı dahi vermedi...

1-0... Bu gol rakibin hızını, ani çıkışlarını antidepresan gibi kesti, kanı sulandırdı ve hızlı akmaya başladık... Bir korner organizasyonunda Paulista'nın kafasıyla ikiyi bulduk... Rahatladık mı? Hayır... Niye? Çünkü rakibe çok boş alan bırakıyor ve çok pozisyon veriyoruz...

İkinci yarıya kapanarak başladık... Paulista tedbir amaçlı çıkarıldı ve Necip oyuna dahil edildi... 60 dakika bittiğinde, "Bu skor bana yeter" havasında olan Beşiktaş, kalesinde direkten dönen topu görünce meselenin hiç de öyle olmadığını anladı... Rakibin bu kadar gelmesine niye müsaade ediliyor mesela?

İleri uç şu ana kadar sahada yok... Düşen orta sahaya ilk müdahale Onana'yla geldi... kinci yarı kaleye gidemedik... Rafa ve Immobile de kulübeye çekildi... Böyle ağır aksak 80'e dayandık... Rashica hiç top alamadı mesela... Muçi niye yok?!

Sahanın geneline baktığımızda, iki golün dışında gözümüze takılan tek güzel şey formamızdaki armanın ve tribündeki taraftarın muhteşemliğiydi... Yaşanan her türlü futbol yoksunluğunu, ilk haftanın azizliğine bir daha görmemek üzere rafa kaldırıyoruz... ''